Hayatımıza yepyeni bir kavram giriyor galiba: Kandil Kitabı…
Çocukluğumuzdan beri kandillerde hep görürüz; simitçilerin tezgahlarında, pastanelerin camekanlarında küçük kutular olur ve üzerinde "kandil simiti" yazar.
Bir iki kutu alıp eve ya da misafir gittiğimiz yere götürürüz.
Kutuyu açarız, içinden bir minik simit alıp yiyenler dua ederler; böylece kandil günlerine ayrı bir mana gelir.
İşte şimdi, yeni bir alışkanlık başlıyor:
Kandil Kitabı…
Kandillerde "hediye kitap" tezgahları açılıyor veya ellerinde kolilelerle genç insanlar otabüslere, dükkanlara giriyor ve "Hediye olarak Kandil Kitabı ister misiniz?" Diyorlar…
Bu güzel havadisi bir müjde olarak insanlara, arkadaşlarınıza iletmek için benim itmemi mi bekliyorsunuz?..
Hadi, duyurun! Dağıtın ki payınız, çorbada tuzunuz olsun!..
Paylaşın ki çoğalsın…
Çocuk Dergisinde çalıştığım dönemde aynı gazetenin mensubu olduğumuz…
Uzun yıllardır hem köşemizin ve hem de sitemizin takipçisi olan Metin İpek, pek de akla gelmeyen bir iş yaptı.
İstanbul Büyük Otogar’da bir kitabevi kurdu. Burası her kitabın bulunduğu bir satış dükkanı değildi aslında, daha önce de haberlerini duyurmuştuk…
Tabir caizse, sanki bir orkestra şefi gibi vazife yapıyordu burada Metin abi.
Belli kitaplara sponsorlar, finansörler buluyor ve belirlenen miktardaki kitabın (her gün binlerce otobüsün hareket ettiği otogardaki) yolculara ulaşmasını sağlıyordu.
Otogar’ın üst katındaki küçücük Işık Kitabevi, kocaman mağazaların beceremediği işleri başarıyor…
Bu konu beni elbette çok ilgilendiriyor…
Birincisi meslekî olarak; çünkü konu kitaplarla ilgili…
İkincisi; binlerce insana kitap hediye edebilmenin yolunu bulmanın, büyük marifet olduğuna inanıyor ve bu işi takdir ediyorum…
Üçüncü olarak; Metin İpek’i seviyorum.
Dolayısıyla makul, mantıklı işlerinde böyle bir arkadaşımızın yanında olmalı, faydalı hizmetlerinde ona yardım etmeliyim, diye düşünüyorum.
Ve hatta daha çok insanların da böyle çabalara destek olması lazım geldiğine inanıyorum.
Metin İpek ve Uğur Ertaş’ın yolculara ulaştırmaya çalıştıkları kandil hediyeleri.
Kitapların ücretsiz olduğunu gören bazı yolcuylar şaşırıyor!
5 Haziran 2013 Çarşamba günü öğleden sonra otogara vardım. Sabah 09’dan itibaren çalışmalar başlamış.
Koliler açılmış, üç ayrı kitap "bir takım" olarak bir araya getirilerek tekrar kolilere dizilmiş ve aslan parçası delikanlılar bunları kucaklayarak yolculara ulaştırmaya başlamış.
Bugün mübarek Miraç Kandili günü. Bir kısım insanlar oruçlu. Bazısının dudaklarında kıpırtılar…
Karşılarında yüzü aydınlık, gözleri pırıltılı bir delikanlı ve elinde de bu kitapları görünce önce şaşırıyorlar, sonra seviniyorlar, sonra da dualara başlıyorlar.
Çünkü bu alışılmadık kitap hizmeti onlar için unutulmaz bir hatıra olarak kalıyor.
Her takımda mutlaka bir Namaz Kitabı var.
Namaz Kitabı ince ama minik bir ilmihal gibi. İlmihal ise; "hal ilmi" demek.
Bu kitap elbette Müslümanlar için hazırlanmış. Yani bir Müslümanın nasıl yaşaması, nasıl inanması, nasıl ibabet etmesi gerektiğinin özeti ve merak edebileceği bazı soruların cevabı. Başında, konuları hemen bulmak için sayfa numaraları, sonunda ise bazı dualar var.
Takımın ikinci kitabı İngiliz Casusunun İtirafları. Yolculukta roman okamayı alışkanlık edinenler işte bunu okumalı.
Çünkü kitaptaki macera gerçek. Bir İngiliz casusun resmi görevle İstanbul’a gelip, İslamiyet aleyhine bulunduğu faaliyetlerde tuttuğu notlar ve ayrıca Osmanlı’dan kopartılması hesaplanan Arabistan topraklarında oynanan büyük oyunlar ve Necd şehrinden bir ateşli genç adamı kandırarak, Sünni inanıştan nısıl ayağını kaydırdıklarını… İngiliz Müstemlekeler Nazırlığı olarak "Vahhabilik" inanışını nasıl kurduklarını anlatıyor… Bu kitabı ben de ilk olarak bir yolculukta, uçakta okumuştum. O günden beri de herkese tavsiye ettim.
Üçüncü kitap ise değişiyor. Her türlü cevabı bulmak için hazırlanmış "İslam Ahlakı" da olabiliyor, Sevgili Peygamberimizde görülen mucizeleri anlatan "Peygamberlik Müjdeleri" de olabiliyor, "Eshab-ı Kiram" veya "Kıyamet ve Ahiret" gibi bazı kitaplar olabiliyor…
Nereye gider İstanbul’dan kalkan bir otobüs, Kars mı Edirne mi? Varılacak neresi ise işte o şehre kadar, bu yolculukta işte bu kitaplar… Ve bu kitapları, ismi bilinmeyen bir hayırsever kişi, o yolcu için hediye etmiş oluyor…
(Duyurusunu hatırlarsınız; bir yolcu için üç kitaplık takım 5 lira idi.
Yani 5 lira verdiğin zaman senin adına bir yolcuya üç kitap hediye ediliyordu.)
Daha güzel nasıl bir hediye, kandil hediyesi düşünebilirsiniz ki?
Gizli yapılan hayır daha makbul değil mi?
Kitap vermek ilim öğretmek değil mi?
Ve hangi ilim ehlisünnet bilgisi gibi sonsuzluk alemine kadar fayda verir insana?
Kitabın; kalıcı ve çeşme gibi akıcı olduğunu da hatırlamak lazım…
Biz böyle öğrendik…
Delikanlılar kitabevine girip çıkıyor, kolileleri kapan gidiyor.
Ben de üç kitabı bir araya getirmekte biraz yardım ediyorum.
Bu arada ikisinin Kazakistan’dan okumak için geldiğini öğreniyorum. İki kardeşin bir gün önce Avusturya’dan geldiğini, bir kardeşimizin de bu iş için Çorlu’dan geldiğini öğreniyorum.
Not edebildiğim isimler sadece şunlar:
Ömer Yusupov, Abdülhakim Valishev, Mustafa Gönen, Cihan Gönen, Uğur Ertaş, Metin Haldun Tülü, Mücahid İpek, Hasan Erkan Özgün, Abdülhamid Selvi, ve diğerleri.
Bilgi veren olursa en azından fotoğraflarını çekebildiklerimizin isimlerini resim altı olarak yazarız.
Bu karede elimi tutan Kazakistan’dan gelen Özbek kardeşimiz Abdülhakim…
.
Abdülhakim Valishev, ben ve Ömer Yusupov. Her ikisi de Kazakistan’dan gelmişler ama akraba gibi…
.
.
Bu karede yanımda duran, beyaz ve gri kıyefetli iki kardeş Mustafa ve Cihan Gönen, Avusturya’dan geldikleri günün sabahı, Kandil Kitabı dağıtımına yardım etmek için otogara koşmuşlar…
Konuşurken Kazakistanlı delikanlıların karşı yakada, Çamlıca Yurdu’nda kaldıklarını öğrendim. Hem şaşırdım hem de sevindim.
"Bu akşam, yurtta kalan öğrencilerin hazırladığı bir kandil programı varmış, beni de davet etmişlerdi, isterseniz birlikte gidelim" dedim. Onlar da sevindiler…
İki buçuk ay önce gelmişler Türkiye’ye, okumak istiyorlar. Bence de en doğru adresteler.
Yolda çeşitli mevzulardan konu açılıyor, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden ilk defa geçiyorlar…
Çamlıca’ya geliyoruz. Abddülhakim oruçluydu.
Yurdun sokağı gözükürken akşam ezanları başlıyor…
…..
Kandil programı basitti ama sıcak, samimiydi…
Katılmak isteyenler mescitte toplanmıştı. Biri Kur’an-ı Kerim okudu, biri ilahi söyledi, biri de Miraç Mucizesini anlatan yazı okudu. En sonunda da M. Emin abi güzel bir dua etti, amin dedik.
Sonra herkes, hepimiz, sıraya geçip birbirimizle kandilleştik; Asyalılar, Arabistan topraklarından gelenler, Afrikalı zenci bile vardı aramızda.
Ne güzel bir kardeşlik ortamı.
Ve sonra;
Yemekhanede meyve ziyafeti…
.
Yumulun çocuklar!.. :))) (isimlerinizi yazın da ilave edelim buralara.)
"Hukuk"çular masası… Tabi hemen konu açılıyor: Bana hakaret eden milletvekilinden,
bir kitap basacak kadar tazminat alabilir miyiz?..
Çamlıca Yurdu’nun güzel talebeleri…
Ne unutulmaz hatıralar biriktiyorsunuz burada, öyle değil mi?
.
NOT:
Arkadaşlar, bu ve benzeri yazı ve haberlerin linkini almak istersiniz değil mi?
Öyleyse mail adresinizi (sitemizin ana sayfasında, sol kenarda bulunan kutucuğa) yazın.
"Üye Ol" yazan kutuya adresinizi yazdığınız zaman, gönderdiğimiz (ortalama olarak haftada üç dört tane) iletiler size de gelir…
Ve istediğiniz zaman yine kendi kendinize otomatik olarak çıkabilirsiniz.
www.muammererkul.com
Mail adresinizi sol kenarda (alttaki) kutuya yazın ve lütfen bunu arkadaşlarınıza da tavsiye edin.
En azından ara sıra selamlaşmış bayramlaşmış oluruz!
M:)
Bunlar ne güzellikler böyle… İç içe ne çok güzellik var şu bereketli sayfada… Mübarek olsun maddi manevi desteği olan herkese… Artarak devam etsin inşallah bu kıymetli hizmetler.
Ve teşekkürler abiciğim bu güzelliği bizlerle de paylaştığın için…
H. Seçkin
“Kandil kitabı”
Çok şeker buu… Kandil simitinden bile çoook daha tatlı, elbette 🙂
fatma
Çok hayırlı bir hizmet olmuş, Allah kabul etsin herkesin hayrını.
Helal olsun şu elinizi tutan delikanlıya da, maşallah işini biliyor, gıpta ettik.
Kamil
Maşallah pırıl pırıl gençler pırıl pırıl işler yapıyorlar. Allahü teala iki cihanda mükafatına kavuştursun. Gözlerinden öpüyorum hepsini de, zihinleri de bahtları da açık olsun inşallah.
Ahmet Yiğit
İhlas Yurtları çok önemli, sayıları artar inşallah ağabey. Oralarda kalan gençler çok şanslı. Keşke hepsi bunun farkında olsalar. Yurt çalışanı büyüklerimizin işi zor ve çok mühim. Cenabı Allah işlerini kolaylaştırsın ve gençleri oralardan soğutacak davranışlarda bulunmaktan hepsini korusun.
Sizin oralarda olmanız da çok güzel ağabey.
Alperen
Maşallah Berekallah. Allahüteala Hepsinden Razı Olsun. Bu Hizmeti Bizlerede Nasip Etsin İnşallah. Bu Arada Burada İsmi Geçen ve Fotoğrafları Bulunan Bütün Abilerden Bu Fakire Dua Etmelerini Rica Ediyorum. Çünkü Onlar İlim Tahsili İçin Gurbet Eldeler. Onların Duası Makbuldur.
Mustafa
Kıymetli Muammer Abi,
Miraç Kandili’nde (5 Haziran 2013 çarşamba) İstanbul Büyük Otogar’da, diğer kandillerde olduğu gibi Türkiye’nin dört bir tarafına giden yolculara kitaplarımız hediye edildi.
27 arkadaşla yaptığımız hizmette 7731 adet kitabımız yolcularla buluşturuldu. Bu hizmetlerin yapılmasına imkanları/bedenleri/duaları ile vesile olan abi, abla ve arkadaşlarımıza dualar edildi.
Özellikle şu dua çok tekrarlandı. ”Ya Rabbi, bu hizmete imkanları ile katkı sağlayan abi, abla ve arkadaşlarımıza kitapların, hizmetlerin bereketini ömürlerine ihsan eyle, cetlerine ve zürriyetlerine de nasip eyle. Katılan bütün arkadaşlarımızın niyyetlerinin hepsini, herbirimizin niyyeti olarak kabul ve makbul eyle. Amin.”
Metin İpek
Maşallah abiler. Cenabı Hak nazarlardan korusun, gayretinizi arttırsın…
Sami İpek
Sizin sevginiz de bize yeter inşallah. Saygılarımla…
CEMAL OĞUZ
Maşallah Muammer Bey, ne güzel şeyler paylaşmışsınız… İnanın okurken, fotoğraflara bakarken gıpta ettim o gençlere…
Hem kitap dağıtan hem de İhlas Yurdunda kalan bütün gençlere… Allahü teala nazardan muhafaza buyursun… Üstün muvaffakiyetler ihsan etsin inşallah…
Böyle yazılarınız hem bir nefis muhasebesine vesile oluyor hem de böyle hizmetleri teşvik oluyor…
Kazakistan’dan, Avusturya’dan, Çorlu’dan vs… gelen bütün kardeşlerimize dua eder, onların da müstecab dualarını bekleriz efendim…
Gencosman