Yazamadığım, şimdilik bitiremediğim veya devamını size bıraktığım her biri bir diğerinden bağımsız olan konular…
……………
…..ALTI
Arkadaşlarımızı bile dövüyoruz kızdığımız zaman!..
Büyüklerin, evliyanın durumunu anlamaya çalışmak lazım;
Biliyor, ama bilmediği için yapanı köprüden geçirmeye çalışıyor, düşmesin diye düşmanlık edenin bile elinden tutmaya çalışıyor sabırla…
…..YEDİ
Ve roman;
“-Kendi hayatımı SEN sandığım güne yazıklar olsun” deyip, yürüdü gitti…” Cümlesiyle bitti!
…..SEKİZ
Söylemiştim, hatırla:
“Hizmet; vermekle olur”, demişlerdi…
…..
Ardından ne denebilir?
…..DOKUZ
Sen, aranıp da kaybolacak olan değildin ki, kaybolasın… Sen, bende hep var olandın…
Sen ne zaman olmasan, içime son yıldızlarını kaybetmiş bir gece çöker. Sen ne zaman olmasan, sevdam kanarcasına ağlar.. Sen ne zaman olmasan, inan ki ben de olamam!..
…..
Özledim. Gene yaz bunlardan!
…..ON
Olmaman; olmadığın değildi hiçbir zaman, anladım…
Olmaman; olmadığını sandığımdı!
…..ONBİR
Çünkü ben sana kırılmamak için hazır beklerim;
Kırılmak için değil!..
…..ONİKİ
Bir nefes daha çekiyorsun yosun kokan havadan içine; için açılıyor. Dalgalar kumsalı pışpışlıyor, sesi ruhunu.
Vazgeçiyorsun ağlamaktan!..
Vapur, bütün yolcularıyla uzaklaşıyor iskeleden.
İçinde sen yoksun!
Dalgalar öfkeleniyor. Bir martı çığlık çığlığa yolcu ediyor gidenleri… Bir nefes daha çekiyorsun içine, yosun kokan havadan!
…..ONÜÇ
Günaydın…
Her “günaydın” bir an, bir gün, bir yıl, bir yaş daha döker hayattan.
Sanki her yaşımızda değişiyor günaydınlar da!
…..ONDÖRT
Var kal…
Yâr kal 🙂
Stop
Muammer Erkul
07 Ağustos 2005 Pazar