HESAPTA OLMAYAN SAĞLIK DÜŞMANLARI
Yanınızda sigara içen biri varsa bunun sağlığınızı ne kadar menfi tesir ettiğini bilmeyenimiz yok, peki yanınızda sinirlenen asabi birinin hayatınızadn çaldığını?
Günlük hayatımızda daha bunun gibi pek çok misal var. İşte onlardan bazıları:
Stres
Stres, bazen karşınızdaki kişinin gerginliğinden bile bulaşabilir.
New York Üniversitesi’nden Psikoloji Profesörü Tracey A. Revenson’a göre kişiden kişiye devredilen stres, münasebetlerden alınan tatmini azaltıyor. Hatta kan basıncı, kalp ritmi gibi problemleri beraberinde getirirken; uykusuzluk, kronik stres, kas gerginliği ve en kötüsü kardiyovasküler problemlere zemin sağlıyor.
Karney, bu gibi hadiselerde sakin olup karşınızdaki stresli insanı ikaz etmenin lazım geldiğini belirtiyor. Böylece hem onun, hem de sizin stresiniz azalacaktır. Bazı araştırmalara göre namaz kılmanın, kitap okumanın, yürümenin, bisiklete binmenin, hatta kelime bulmacalarının stresi yüzde 54 oranında azaltıyor.
Horlama
Şikago’daki Rush Üniversitesi, Uyku Bozuklukları Araştırma Merkezi Direktörü Doktor James Wyatt, uykunun insan vücudu için büyük bir ihtiyaç olduğunu vurguluyor. Fakat yanında tuhaf sesler çıkaran biriyle uyumanın can sıkıcı olduğunu ve sabah kalktığında bu durumla birlikte gelen sinir bozukluğu, denge bozukluğu ve hatta direksiyon başında uyuyakalma gibi neticeler doğurabileceğine dikkatleri çekiyor. Ayrıca yapılan araştırmalara göre horlayan birnin yanında uyuyan kişi gece normale oranla 47 dakika daha az uyuduğu tespit edildi.
Horlama, boğaz ve ağzın arasındaki kanala hava sıkışmadır. Sıkışan hava o bölgedeki yumuşak dokuya tesir eder ve doku titreyerek gürültülü bir ses çıkarır. Buna mani olmak için uyku öncesinde ve hiçbir zaman alkol alınmamalıdır. Çünkü alkol bu bölgedeki kasları yumuşatır ve titreşime rant sağlar. Ya da horlayan kişi yan yatarak diliyle hava kanalını tıkamaz ve böylece horlama kesilir.
Kilo artışı
The New England Journal of Medicine’da yayımlanmış bir çalışmaya göre, kilolu bir eş ile yaşamak sizin kilo alma riskinizi yüzde 37 oranında arttırıyor. Bu durum kilolu bir ev arkadaşıyla yaşamada yüzde 57’ye çıkıyor. Yani ev içindeki kişilerinde sizin kilo çemberinizde büyük tesiri var.
San Diego’daki Kaliforniya Üniversitesi’nden Doktor James Fowler ise, kişilerin kilo alma eğilimini sosyal çevresinin çok fazla etkilediğini belirtiyor. Fakat güçlü bir bağ varsa aranızda bu durum sizin lehinize çevrilebilir. Mesela; tamamı tanımadığınız insanlardan oluşan bir spor salonu yerine dostunuzla birlikte gittiğiniz spor salonu sizi daha çabuk müsbet yönde etkiler. Ya da birlikte verdiğiniz bir söz ile sağlıklı beslenme ve tabii tariflerle kilo verme işleminizi başarıya götürebilirsiniz.
Depresyon
Depression Is Contagious kitabının yazarı Psikolog Michael Yapko, depresyona girmiş bir kişiyle irtibatınız varsa, sizin de depresyona girme ihtimaliniz yüzde 25 oranında artar. Bilhassa kadınlar erkeklere göre daha fazla sorumluluk duygusu hissettiği için erkeğinin depresyona girmesi onu çok farklı bir boyutta düşünmeye iter. Mesela; onun depresyonda olma sebebinin kendisi olduğunu ve onu mutlu edemediğini düşünür. Bu durum strese, baş ağrısına ve sinir bozukluklarına yol açabilir. Hatta depresyona giren eşinizin kötü alışkanlıklar edinmesi, öfkeli ve asabi olması size çok zarar verebilir.
Bu depresyona mani olmak için lazım olan sosyal faaliyetlerinizin olduğundan emin olmalı, manaviyetinizi geliştirecek kurslara ya da arkadaşlarınızla daha sık toplantılara katılmaya itina göstermelisiniz.
Alkol tüketimi
Annals of Internal Medicine’da yayımlanmış bir çalışmaya göre, içki kontrolünü kaybetmiş bir arkadaş sizi yüzde 70 oranında fazla içki içmeye itiyor. Bu konu sizi hem ruhsal, hem de sağlık açıdan menfi yönde etkiliyor. Böylece karaciğer ve beyine büyük zarar veriyorsunuz.
Çok sevseniz de çok fazla içen arkadaştan ve ortamından uzak durmaya çalışmalısınız. Kötü alışkanlıkları olan arkadaştan ateşten kaçar gibi kaçmalı, hatır gönül için alkol tüketilen yerlere gitmemelisiniz. İla da gidilmek mecburiyeti varsa hiç olmazsa randevuya olabildiğince geç gidin Arizona State Üniversitesi’nden Psikoloji Profesörü William Corbin, bir saat gecikmenin bir kokteyle eşit olduğunu vurguluyor. Ayrıca gitmeden önce kendinizi şartlandırmalı, içmemeğe kararlı olabilmelisiniz.
Obsesif kompulsif bozukluğu
Temiz bir insan size çok cazip gelebilir, fakat her dakika temizlik yapan biri çok tuhaf kaçabilir. Bir tür takıntı hastalığı olan obsesif kompulsif bozukluğu Amerika’da üç milyon kişiye 30 yaşından önce teşhis konulmuş.
North Carolina Üniversitesi’nden Psikolog Jonathan Abramowitz, bu rahatsızlığını yaşayan birinin temizlediği bir yeri tekrar ve tekrar temizleyeceğiniz söylüyor. Hatta OKB hastası biriyle yaşamanın zor olduğunu, ya onunla devamlı kavga edeceğinizi ya da onun acı çekmesini görmemek için obsesif davranışlarına yardım edeceğinize dikkati çekiyor.
Bu konuda ona terapi tedavileri ile yardım edebilir ve stres gibi faktörleri ikinizden de uzaklaştırabilirsiniz. Fakat o terapiyi kabul etmezse siz gidin ve öğrendiğiniz şeyleri ona problemin sadece ondan kaynaklanmadığını, beraber her şeyi aşabileceğinizi anlatın.
Pasif içicilik
Centers for Disease Control and Prevention’a göre, Amerika’da her yıl pasif içicilik yüzünden 46.000 kişi kalp hastalığına,3.400 kişi ise akciğer kanserine yakalanarak hayatını kaybediyor.
Üçüncü el içicilik olarak tabir edilen yeni bir terim var. Açıklaması, içki içen bir ortamda bulunan insanın üzerine sinen duman kokusunu, bir başka kişinin soluması. Bu durumu San Diego State Üniversitesi’nden Profesör George Matt; ”Zararsız gibi görünsede boğazı, gözleri ve astım belirtilerini etkiliyor ve ortaya çıkarıyor.” şeklinde anlatıyor.
Uzak durmanız lazım gelen bir başka konu ise, nargile! Sigara ile kıyaslandığında daha az zararı olduğu iddia edilen bu ürün, aslında çok daha fazla zararlı. Hatta nargile içilen bir mekanda geçirilen tek bir gece dahi bir paket sigara içmiş olmakla aynı.