Lider, köprü, temenni [30 Kasım 2003 Pazar]

(…1)
Gördünüz, eğer rüzgârlar olmasaydı; kendi dumanımız içinde boğulur giderdik!..
Peki sisten-pisten rahatsız da insanoğlu, rüzgârdan şikayetçi değil mi?..
Başka türlü sorayım: Bu, mümkün mü?..

Üç ayrı insan tipine dikkat edin şimdi…
Birinci kişi dolamıştır diline rüzgârı; kime rastlasa konuşur, kimi görse söylenir, şikâyet eder…
İkinci kişi oturur sadece; rüzgârın kesilmesini bekler, durumun düzelmesini hayâl eder…
Üçüncü kişi içinse; her esinti, yelkenleri doldurabilecek bir fırsattır…
…..
İşte bu satırlar; karamsar, iyimser ve "lider" arasındaki büyük farkı gösterir…
Ve bir geminin, istenilen yere doğru yol alabiliyor olması da; bir kaptanı-lideri olduğunu gösterir!..

(2)
Azgın bir nehrin üzerine, hem de kendi iradesi haricinde "kurulmuş" olan derme çatma, zayıf köprünün;
"Bana gelin. Bu yana gelin… Kurtulmak isteyen beni bulsun, beni sevsin… Ve yolu benden geçsin!" Demesi nasıl gurur olur?..

Ardında "hürriyet" olduğunu bilen bir köprünün, yapması gereken de zaten bu değil midir?

Aslında onun arzusu; kendini değil, ardındaki "kurtuluşu" satmaktır!
Hem de büyük kalabalıklar tarafından ezilmek, çiğnenmek, hırpalanmak, eskitilmek…
Üstelik çoğu kimse tarafından da hor görülmek ve aşağılanmak pahasına!..

(3)
İşte uzun tatil de tükendi, bayram haftası da bitti…
Bol dualı günler, hatta aylar geride kaldı.
Yüce Mevla’m bütün hayırlarımızı, ve dualarımızı kabul etsin… Kalbimize şüphesiz iman, gönlümüze kedersiz sevinç ve yüzümüze, sonsuza kadar tebessüm versin inşallah…
Ve vakti gelip, yer yüzünden aldığında yüzümüzü;
"İyi ki öldü" denilenlerden değil,
"İyi ki öldüm" diyebilenlerden eylesin!..
Ve hepimizi, bu çabada olanlardan eylesin…

Yüzünüz, yâr yüzüne baksın efendim.
Böyle güzel günlere, hep birlikte ve tekraaar tekrar kavuşabilmemiz temennisiyle…

Stop
Muammer Erkul
30 Kasım 2003 Pazar

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir