Mmıı ğehii yizişteh(!) [05 Şubat 2004 Perşembe]

Sanırım son yediği tatlı kuruyup yapıştırdığı için; dudakları açılmakta zorlanıyordu…
Bir kamyon kömürü kömürlüğe tek başına istif etmenin yorgunluğuyla gelen uyku nöbetleri arasındaki sayıklamalara benzer bitkin bir ses çıkardı:
"Mııığehiiiy izişteh…"

Haydaaa, dedin içinden… Bu da ne demek yahu?.. Halbuki sen ona sadece "nasıl" olduğunu sormuştun!..
Ne dediğini anlayamadığın için tekrarladın sorunu:
"Nasılsınız efendim, iyi misiniz?.."
O da; belki anlamayışına şaşırarak veya biraz kızarak "cevabını" tekrarladı:
"Mmmmıı ğehiii yiziştehh.."

Bu laf, ortasına çivi çakılı bir balon hediye etmek gibi bir şeydi…
Yanıp yanmadığı denenmiş kibrit çöpleri gibi, kararmış kafalarıyla yerde yatıyordu şimdi cümleler!..
Çünkü bu laf "güle güle" diyen bir hoşgeldine benziyordu…

Bir gün… Kafesin içinde bir koca "yaratık" vardı ya hani… Ve sen ona mümkün olduğunca yaklaşıp;
"Hey, koca oğlan nasılsın bakalım" demiştin sevgi dolu bir sesle, ve ondan şöyle bir cevap gelmişti:
"Ğğğ groaah ğrrr!.."
O zaman hiç şaşırmamıştın halbuki!..
…..
Şimdi şaşırma zamanı mı, değil mi?..
Bilmiyorum!..

En kestirmeden bitiriyorum şu yazıyı?..
…..
Beni ilgilendirmiyor aslında, senin kime nasıl göründüğün…
Ben, senin gözünle bakmaya çalıştım ve senin karşında duranların "SANA" nasıl göründüğünü tahmin etmeye çalıştım…

Lokman Hakim’in, "edebi nerden öğrendiğini" sorduklarında;
"Edebi edepsizden öğrendim" deyişini hatırlattı bu yazı bana…
Doğru davranmayı da doğru davranmayanlara bakarak öğrenmek mümkün… Öyle değil mi?..
…..
Ama bir de şöyle bir "eyvah" geliyor ki akla:
Ya insanlar doğru davranmayı bizim yanlışlarımıza bakarak bulmaya başladıysa!..

Stop
Muammer Erkul
05 Şubat 2004 Perşembe

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir