Muhtar çakmağı [29 Haziran 2002 Cumartesi]

Bir muhtar çakmağının pamuğu neyse içinde;
Sen de içimde osun!..

Belki ben bir muhtar çakmağı kadar eski değilim;
Ama sen benim içimde bir muhtar çakmağı pamuğu kadar eskisin…

Belki benim de modam yok bir muhtar çakmağı gibi…
Ama bir muhtar çakmağı için bir muhtar çakmağı pamuğu ne demekse, sen de o demeksin benim için!..
Isı, ışık ve hayatiyetsin!..

Kim tıktı içime seni?..
Ve neden tıktı?
Neden ben bütün “gıdamı” sana veriyor ve senden emiyorum sonra?..
Neden can damarım, hayat kaynağımsın?
Neden ışığım senden geliyor ve ısım?

Neden içimde hissetmeliyim seni; yumuşacık?..
Neden gözümsün ve gönlümsün?
Neden bütün yangınlarım senle başlıyor, senle bitiyor?
Neden dünyayı yakabilsem de, sensiz yanamıyorum; sana yanıyorum?

Ne ise bir muhtar çakmağı pamuğu, bir muhtar çakmağı için…
Benim için osun!
Bir muhtar çakmağının pamuğu neyse içinde;
Sen de içimde osun!

Kim tıktı seni içime ve neden tıktı bilmiyorum.
Ama biliyorum ki; benim için ısı, ışık ve hayatiyetsin…
Bir muhtar çakmağının pamuğu neyse içinde;
Sen de içimde osun!

Stop
Muammer Erkul

29 Haziran 2002 Cumartesi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir