Şükür ki, geçen geceki program gele gele Kadir Gecesi’nin seher vaktine kadar kaydı… Sevdiğimiz insanlar sevdiğimiz diğer insanlara dualar etti mübarek saatlerde; ne güzel…
…..
İnsan kendini niye beğenmez, başkasının baktığı yerden baktığında?..
Bilmem ki!..
İyi insanlar beğenmiş aslında, beğenmeyen; henüz iyi olamamış insan!..
O gün bir şey olmuş, ben de anlatmıştım:
Bir arkadaşım bana, şu an bulunmayan bir kitabımı getirdi ve;
“Artık imzala şunu” diyerek önüme koydu. İlk sayfalarına baktım ki zaten imzalamışım, tam iki sene bir hafta evvel. Hem de turuncu bir kalemle.. Bazen okuyucular bizi gördüğü her imza gününde kendi kitaplarının başka başka sayfalarını imzalatırlar ya… O yüzden yadırgasam da, sesimi çıkarmayıp sordum:
Ne yazayım?
İstediğini yaz, dedi…
Ben de iki sayfa çevirip, eskisine baka baka aynısını yazdım (ikinci kere), ve de altına günün tarihini attım: 11.12.2001
O sırada, o benden biraz evvel uyanıp dedi ki:
“Niye o sayfaya bakıp duruyorsun?..”
“Çünkü aynısını yazıyorum…”
“Neyin aynısını yazıyorsun?.. Aaa, yapma yaa!.. İnanmıyorum, turuncu mu yoksa?..”
“Evet, işte turuncu!.. Aaaaa!.. Hay Allah!..”
“Yoksa sana şimdi verdiğim kalem de kırmızı mı?.. Kırmızı mı siyah mı?.”
“Kırmızı!..”
Renk körü bir tanıdığınız var mı?..
Yani, aynen benim gibi, dönüp dönüp ardına bakan…
Yani, SÜRTÜNDÜĞÜ ZAMANIN üzerinde NASIL VE NE RENK BİR İZ BIRAKTIĞINI umursayıp merak eden?..
Bu bayram, bir anlamda “İMZA GÜNÜ”müz, farkında mısınız, dostlar?..
Ve dönüp bakma vaktimiz, geriye…
Hatta düşünme vaktimiz;
En azından şu Ramazan ayında, sürtündüğümüz ZAMANIN YÜZÜNDE nasıl ve ne renk bir yazı bıraktığımızı…
…düşünme vakti!
…….
Dolayısıyla, her birinizin ve sevdiklerinizin mübarek Ramazan Bayramını tebrik eder, ve deriz ki:
Dua edin, dua edin, dua edin…
ÇÜNKÜ DUA SEVGİDİR!..
Stop
Muammer Erkul
16 Aralık 2001 Pazar