Boynuna bağlanmış ip, ne tarafa çekilirse o yöne doğru giden öküz, önünde yürüyen adamı takip ediyordu.
Sonunda yüksek duvarlı bir binanın önünde durdular. Diğer hayvanların da bulunduğu sıranın sonundaydılar şimdi ve ipin ucu direğe bağlanmıştı.
Tedirgin edici, hatta korkutucu kokular vardı havada. Ama bununla pek ilgili değildiler. Kimisi yere dökülmüş samanlara, kimi de tel örgünün ardında büyümüş yeşil otlara uzanmaya çalışıyordu.
Birileri geldi. Sıranın önündeki hayvanlardan bazılarını aldılar ve boyunlarındaki iplerden çekerek diğer bölmeye geçirdiler. Götürülenlerden biri az sonra “möö”ledi galiba. Onu umursayan olmadı. Çünkü havadaki o tuzlusıcak kokuya alışmışlardı. Birazdan birkaç kişi daha geldi ve birkaç hayvanı daha iplerinden çekerek kesim alanına götürdüler…
Boyunlarındaki iplerin ne anlama geldiğini hiçbir zaman anlamak istemedi hiçbir öküz!
İnsanların ağızlarındaki diller, hayvanların boyunlarındaki ipler gibidir!
Hayvanlar iplerinden, insanlar dillerinden çekilip götürülür varacakları yere…
Diller, uzayabilen ipler gibidir; hem de sonsuza kadar!
Sonsuza kadar Cennete veya sonsuza kadar Cehenneme götüren ipi; dilidir, çoğu kimsenin…
Darağacında bir insan görürseniz; onu, boynundaki iple astıklarını düşünmeyin. Gördüğünüzün arkasında bir resim daha var, ona bakmaya çalışın: İlk bakışta “boynundan” asıldığı görülen kişinin, aslında “dilinden” asılmış olduğunu fark edilebilir insan bir sonraki bakışta.
Kurban zamanı yaklaşırken, etrafta yine iplerinden çekilip götürülen hayvanlar görmeye başladık. Her biri, her adımda, bir adım daha yaklaşıyor varacakları yere; ama bu hayvanlar bir türlü anlamıyorlar, boyunlarındaki iplerin ne işe yaradığını…
Şimdi siz, bir başka gözle bakın artık insanlara;
İnsanların dilleri, hayvanların iplerine benzemiyor mu?
Diller, uzayabilen ipler gibidir; sonsuza kadar Cennete veya sonsuza kadar Cehenneme.
Çekildiği ipi; dilidir, çoğu kimsenin…
Stop
Muammer Erkul
muammer.erkul@tg.com.tr
02 Eylül 2012 Pazar