(Tarih tekerrürden ibarettir!..)
İnsan, üşür ya bazı tarihlerde…
Ben de üşürüm;
Göklerinden güneşi düşmüş gibi, kendi içimin!
Sever beni şahitleri, gözyaşımın…
Gözyaşım;
…sever şahitlerini!
Kalbimin ve kalplerimizin bir araya defnedildiği o defînedir ışık saçan dünyaya…
…körlerin göremediği!
Üşür insan bazı tarihlerde…
Bazı tarihlere, kayıt; "zamanın donduğu vakit" diye düşülür!
Bilirim;
Doğum günüm ölüm günüdür…
…ve dilerim; öldüğüm gün olur doğum günüm!
Doğduğum gün
Dünya; bir gölge tiyatrosu!
İnsan ise; ışığın önünde durarak, silüetini perdeye düşüren deri parçası…
Büyüyen; çocuklardır, güle oynaya…
Hâlbuki büyümek; geçen her günde, küçüldüğünü hissetmektir!
Yeryüzüne serili gölgelerin kaçacak delik arama hâli gibidir; yükselen güneşin karşısında durmak…
Yani ısındıkça hava ve biraz daha aydınlandıkça ortalık;
…küçülüür, küçülür her gölge…
Varlığın cüreti kalmaz artık yere gölge dökmeye.
Anlar ki; hakikat başkadır…
Ve ancak gölgesi kadar sahip olabileceği dünyayı;
…bırakır diğer gölgelerin sahiplerine!
(Yani, bir tekrarlanmalar zinciridir tarih!..)
Stop
Muammer Erkul
muammer.erkul@tg.com.tr
08 Şubat 2013 Cuma
Gazetemiz MAKALELERİ YAZARININ SESİNDEN DİNLEME uygulaması başlattı…
Alttaki oynatıcıya tıklayarak yazımızı dinleyebilirsiniz:
{mp3remote}http://video.tg.com.tr/Resources/Audio/564290.mp3{/mp3remote}
.
Hani derler ya “işte budur” diye. İşte; “budur”. Kaleminize, yüreğinize kuvvet…
Edebiyat istersen, işte edebiyat. Tefekkür istersen işte tefekkür. Mr. Kafka gibi sarsılmak istersen bir yazı okuyunca, işte sarsılmak ve kendini çek etmek. Yeğenime de böylesi yakışıyor. Kalemine (klavyene) ve yüreğine sağlık yeğenim. A. Raif Öztürk
Tarih tekerrürden, insan ardında bıraktığı izlerden ibaret… Ve doğumuna sevinen, ölümüne üzülen gönüller bırakabilmekten… Hepi topu bu degil mi…
Ellerine sağlık abiciğim. Sıhhatli, hayırlı ve uzun bir ömür diliyorum.
Hicran Seçkin
Benim de hayat serüvenim böyle olsun inşallah. Bizimde… Şuurlu bir lezzet içinde…
Zira hayat küçülen bir gölge kadarmış… Ve Muaammer abinin yazdıklarını anlamak, bir tadı doğum gününe saklamakmış. Doğacağımız yeni güne…
GÜLLAÇ
A.Raif Öztürk’e:
Ne güzel ifade etmişsiniz.
Bu yazı; bana da aynı şeyleri hissettirdi…
Z.Öner