Emekleyen bebeklerin iki adım, üç karış, beş hamle sonra nereye varacağını bilir, onları gözleyen…
Biraz yukarıdan bakan kimse, görür şu yolun nereye vardığını…
Daha da yukarıdan bakabilen biri;
Memleketin ortasında akan şu suyun…
Akdeniz’e mi…
Yoksa Karadeniz’e mi döküleceğini söyleyebilir, öyle değil mi?..
…..
İyi düşünmek lazım;
Acaba, gidilmemesi gereken yöne doğru giden mi suçludur…
Yoksa bu yolun nereye çıktığını söyleyen mi?..
…..OTUZÜÇ
İnsanlar iki çeşit:
Ölecek olan insanlar, ve “ölmeyecek” olan insanlar!
İnsanlar iki çeşit: Öleceğini bilen insanlar…
Ve ölmeyeceğini sanan insanlar!
…..OTUZDÖRT
Yaşı sekseni aşmış bir amcadan geçenlerde dinledim:
Kenar mahallelerde veya mahallelerin kenarlarında bahçeleri varmış eski bahçıvanların. Semt manavları veya çevrede yaşayan konu komşu burada yetişen sebzelerden satın alırmış… Bahçenin ortasında büyük, çok büyük bir kuyu olur… Bunun çevresinde dönüp duran gözü bağlı bir beygir, çevirdiği çark ile kuyunun içinde bulunan suyu yukarı çıkartır, bu su ise mütemadiyen bahçeye yayılırmış…
Ne kadar güzel, değil mi?..
…..
Güzel olmayan ise, şudur:
Bazı insanlar, işte bu dolap beygirleri gibi hissederler çoğu zaman kendilerini…
Dönüp durmak isterler hep kendi kuyularının başında… Hep aynı kuyudan, hem de içinde ne birikmiş olduğuna bile bakmayıp, düşünmeden, derinlerden çıkarttıklarını yaymak isterler sürekli bahçelerinin ortalarına!..
…..
Dolap beygirlerinin bağlıyken de döner başları…
Bahçelerinin içinde otlarken de…
…..
Evinde, mutfağında, dükkanında, ofisinde gördüğümüz insanların bazıları işte bu dolap beygirlerine benzerler!..
Hatta bunların bir kısmı;
Çevirip durdukları dolaplarından kurtuluşlarının olmadığını bile zannederler…
…..OTUZBEŞ
Çocuğun, sanki şu eşek gibi; başı önde, ağır ağır yürüyor.
Öyle görünüyor…
Yo, hayır; aslında her eşek, ardından en az iki üç deveyi götürüyor!
Her çocuğun, varacağı yere doğru, ana babasını da çekeceği gibi!..
…..OTUZALTI
Cilalı ayakkabılarla kameraya iyice yaklaşan adımlar…
Kamera dönerek, parlak ayakkabılı bu ayakların gidişini de gösteriyor; ardında yalınayak izler bırakarak… İnce bir kum üzerinde… Islak ve kırmızı ve çıplak ayak izleri…
…..
Hayat için, böyle bir klip çekmeli!..
Stop
Muammer Erkul
01 Eylül 2005 Perşembe