Caddeleri herkes bilir. Trafik de buralardan akar. Ama o mahallenin çocuğu bir göz kırparak “düş peşime” der ve iki dakika sonra seni aralardan-maralardan varacağın yere çıkarır…
Pratik bilgiler işte böyle kestirme sokaklara benzer. Daha kolay, daha zahmetsiz sonuçlar almamıza yarar…
Çoğunuzun haberi yoktur şimdi “Yasemin’in Tenceresi”nden… Fiyatını bilmiyorum ama koskocaman bir kitap. “Seyyahıfakir Muammer Çelebi”lerin her ay yayınlandığı Türkiye Çocuk Dergisi var ya, işte o boyda. Yine Türkiye Çocuk gibi kuşe kağıda ve yine Türkiye Çocuk gibi renkli basılmış… Beş yüz bilmem kaç sayfa… Solda tam boy yemek (çorba, balık, kek, balık, tatlı, balık, salata, balık vs) resmi, sağda ise iki ayrı yemek tarifi… Oruçluyken bakmayın ve bu kadar laftan sonra (eğer balık tariflerinden birini yaparsanız) beni de çağırın!..
Avukat Yasemin Dikmetaş hanımın tarifleri bunlar ve http://www.hanimeliyayincilik.com.tr ‘den çıkmış. Tam anlamıyla evladiyelik…
İşte “Yasemin’in Tenceresi”nin kapağını açınca, önce pratik bilgiler karşıladı beni. Bunların içinden kendi anladıklarımı seçtim. Fakat hiç birini denemedim. Umarım yazdığım gibi olur! Pratik bilgiler olarak bakın neleri nasıl yapmak gerekiyormuş:
Süt kaynatacağınız kabı soğuk suyla çalkalarsanız süt taşmazmış. * Soyduğunuz elma kabuklarını çöpe atmak yerine, tarçın ve iki adet karanfil sapıyla birlikte demlerseniz (ve tabi bunu çay gibi içerseniz) mideniz rahat edermiş. * Soğan doğrarken musluğun önünde doğrarsanız (ne kadar önünde bilmiyorum) veya soğanın üzerine sirke serperseniz gözleriniz yanmazmış. * Semiz otu, kıvırcık, salata gibi sebzelerin son durulama suyuna 3-4 yemek kaşığı sirke ilave edip 15 dakika bekletirseniz saklı kalan böcek, kum ve toprak parçacıklarından kolayca kurtulabilirmişsiniz. * Sıcak suda 5 dakika bekletirseniz sarımsak kabukları hemen soyulurmuş. * Kuru fasulye, nohut filan pişirirken içine bir çay kaşığı kimyon koyarsanız hem tadı güzel olurmuş hem da gazı olmazmış (bu iyiliğimi de unutmayın!). * Salata yapacağınız yeşilliklerin bıçaktan ödü koparmış. Bu yüzden, vitaminleri kaybolmasın diye elle doğranmaları lazımmış…
Gerisi bana kalsın…
Hayatım Roman’ları hatırlıyor musunuz?..
Akış Yayınları’ndan bir kitap çıktı, Ünal Bolat imzasıyla. İsmi: Bu Yıl Hacca Gitmeyeceğim…
Bu Yıl Hacca Gitmeyeceğim ve içindeki diğer 30’a yakın hikâye, tam “Hayatım Roman” deneceklerden…
“Moral Veren Sohbetler” kitabı da yine aynı yayınevinden çıktı. Yıllar içinde kendi okuyucusuyla buluşmuş olan Esra Nuray Sezer imzasıyla…
YARIŞMA:
Mevlana Hazretleri’nin 800. doğum yıldönümü münasebetiyle “Sevgi, şefkat, merhamet” konulu “DENEME” yarışması düzenlendi. Birincilik ödülü “Bin” ikincilik “Beşyüz” lira. Son katılma tarihi 30 Nisan… Mert Çelik’in sahibi Mehmet Tanrısever ve Nesil Yayınları genel müdürü Selahattin Arslan’ın desteklediği yarışmanın diğer şartlarını (bizim yazılarımız da yayınlanan) htp://www.sanatalemi.net adresinden öğrenebilirsiniz.
Stop
Muammer Erkul
05 Nisan 2007 Perşembe