Sorum şuydu:
"Bir vatandaş olarak SABANCI size ne öğretti, bir insan olarak ondan ne öğrendiniz?.."
Aldığım cevapların devamı işte aşağıda:
…..
Sağlık ve sıhhatin önemini rahatsız olan oğlundan dolayı bir defa da ondan öğrendim. Ekonomik durumunu göz önünde bulundurarak… (Muhittin Erdoğan/Esnaf, Tarsus)
Başarının meyvelerini vatan toprağında yaşayan diğer insanların hizmetine sunabilmeyi, nereden geldiğini unutmamayı, yardımseverliği, doğallığı… (Şahika Ateş/Biyolog)
Bence Sabancı her şeyden önce tüm insanlara azmin sonunda başarının geleceğini öğretti. (Regaip Tezcan-Öğrenci)
Allah rahmet etsin. Çok çalışmayı, insanları ayırdetmeden sevmeyi… (Ünsal Cenay-Çorlu)
Köylü oluşundan utanmayıp, konuştuğu dilden-şiveden gocunmamayı, hayata "renkli" bakabilmeyi, "bizden adam olmaz" beylik sözünün geçersizliğini… (Sultan Yılmaz-Ankara)
Çok renkli olmanın güzelliğini. Bence o bir gökkuşağıydı, gittiği her yeri tebessüme boyayan. Öğrenmeye doymayan, gördüğü her güzelliğin peşinden koşan çocuktu.. (Zeynep Çalışkan /Ev hanımı)
Rahmetli Sabancı bana azmi, hırsı, hedeflere ulaşmayı, çalışmayı, sevgi insanı olmayı, iyiliği, bıkmamayı, zorluklardan kaçmamayı, dostluğu, bencil olmamayı, yürekli olmayı öğretti. (Rabia/Ev hanımı)
Sabancı, geriye bıraktığı hayır kurumlarıyla dikkat çekiyor. Allah rahmet eylesin. Örnek alınması gereken, özünü kaybetmemiş bir Anadolu insanıydı. (Seda/Öğrenci, Erzurum)
Gülümseyen kararlı yüzü, inanan ve merhametli yüreği, sürekli üreten beyni, hem mütevazı hem de kendi değerini bilen hali ideal insanın nasıl olacağını, anlayana öğretti. (Ayşe Çelik/Eskişehir)
Hiç ölmeyecekmiş gibi çalış, yarın ölecekmiş gibi ibadet et… Ve giden gider, önemli olan bıraktıklarıdır. Keza gitmek, kavuşmaktır gerçek olana… (Kürşat Tekbaş/ Polis)
"Bir vatandaş olarak SABANCI size ne öğretti, bir insan olarak ondan ne öğrendiniz?.." Sorusuyla yaptığım bu mini röportajı, (belki de Sakıp Ağanın hoşlanacağı ifadeyle, SAPORTAJI) hazırlarken, niyetim aldığım bilgilerle insanları yönlendirmek değildi. Sorumu ve cevapları koydum zaten alt alta, ve karşımıza bu çıktı…
Benim dediklerim bir kişinin dediğidir… Bu satırlarda, değişik yaş ve kesimlerden isimlerle (belki de) toplumun ne dediğini okudunuz…
Neticede on binlerce kişinin Sakıp Ağası, ardında kendine has bir iz bırakarak çekildi bu hayattan…
Bizim yapmamız gereken; öğrenmek…
Yaşanmış hayatlardan, başarmış insanlardan; hem de onların çektiği acıları çekmeden, onların tecrübelerini öğrenmek.
Herkes özel ve tektir. Biz, Sabancı olmayız; ama "BİZ"i, yani "KENDİMİZİ" inşa ederken, Sabancı’nın hazır (yaşanmış) tecrübelerinden istifade etmektir şimdi yapmamız gereken… Gözümüzü açmak, ve dikkatle bakmaktır.
Büyük kalabalıklar, siyasetçinin siyasetine, sanayicinin sanayiciliğine, doktorun doktorluğuna, bakkalın bakkallığına bakıyor, ama her meslek erbabının bir de ayrıca "insani" yönüne bakıyor… Bu gözle bakıp da gördüklerinden sonra ya bağrına basıyor veya çekiyor ondan elini eteğini…
Sözün özü ise şu, diyerek bitsin artık bu yazı:
Kaç saat sürerse sürsün film…
Kim oturuyor olursa olsun salonda;
Vakit doluyor, ve "son" yazınca perdede, açılıyor ışıklar!..
…..
"İnşallah umduğuna kavuşmuştur" demekten başka da bir şey gelmiyor artık elimizden…
Stop
Muammer Erkul
16 Nisan 2004 Cuma