Sen sigarayı bıraktıktan sonra… [31 Temmuz 2005 Pazar]

Kahvaltımı yapmış, üstüne içtiğim keyif çayımla birlikte sigaramı yakmış, gazetemi okuyordum. Bir Cumartesi günü olduğunu elimdeki ilaveden hatırlıyorum…
Sayfada “ters” bir haber vardı. Ters, yani her zaman okuduklarıma benzemeyen, başka yönden, pozitif bakan ve baktıran… Şöyle diyordu:
Sen, sigarayı bıraktıktan 20 dakika sonra; kan basıncın düzelecek… El ve ayak ısın ile… Kalp atışların normale dönecek…

Sen sigarayı bıraktıktan 8 saat sonra; kanındaki nikotin ve karbonmonoksit düzeyi yarıya düşecek… Kanındaki oksijen seviyesi normale dönecek…
Sen sigarayı bıraktıktan 24 saat sonra; karbonmonoksit vücudundan tamamen atılacak… Akciğerlerin, sigaranın neden olduğu mukusu temizlemeye başlayacak… Kalp krizi riskin azalmaya başlayacak…
Sen sigarayı bıraktıktan 48 saat sonra; vücudundaki nikotin tamamen temizlenecek… Koku ve tat alma duyularında şaşıracağın bir artış olacak…
72 saat sonra; nefes alman kolaylaşacak… Enerji seviyen yükselecek…

Sigarayı bıraktıktan 2-12 hafta sonra; kan dolaşımın daha sağlıklı gerçekleşmeye başlayacak… Akciğer fonksiyonun %30 oranında artacak… Yürümen ve koşman kolaylaşacak…
3-9 ay sonra; öksürük ve göğüsteki hırıltıların azalacak… Nefes alma problemlerin iyileşecek… Akciğerlerinin, enfeksiyona karşı direnci artacak…
Sen sigarayı bıraktıktan 1 yıl sonra; kalp hastalığı riskin, sigara içmeye devam eden birinin taşıdığı riskin yaklaşık yarısına inecek…
5 yıl sonra; ağız ve gırtlak kanserinden ölme riskin azalacak…
10 yıl sonra; akciğer kanserine yakalanma riskin, sigara içmeye devam eden birinin taşıdığı riskin yarısına inecek… Kalp hastalığı riskin, hiç sigara içmemiş birinin taşıdığı riskle aynı seviyeye inecek…
15 yıl sonra; felç geçirme ve kalp krizi riskin, hiç sigara içmemiş birinin taşıdığı riskle aynı seviyeye inecek.

Nasıl oldu anlamamıştım; ama “anlamıştım!..”
Sayfanın altında, yazıyı destekler mahiyette bir iki küçük bölüm daha vardı, ama okumadım bile… Parmağımın arasında yanmakta olan (o sabahki üçüncü) sigaramı küllüğe bastırıp, (paketi almadan) dışarı çıktım…
Nisan ayının son haftası idi;
2000 senesinin!..

Sigaraya bir düşmanlığım yok; sigaranın bana düşmanlığı vardı!..
Bir zaman sonra, yakın bir arkadaşım bana; “peki bu söylenenler oldu mu” diye sormuş, ben de ona; “dene de gör” demişim. O da denemiş ve görmüştü… Benim gibi onun da hiç ummadığı kolaylıkta gerçekleşen zaferini başkalarına anlatışını dinliyordum…

Şimdi soruyorum kendime. Diyorum ki;
“Şu anki tecrübenle aynı tarihe geri dönsen gene terk eder miydin sigarayı ve söylenenlerden hangisi için yapardın bu işi?”
Kendime cevabım şöyle oluyor:
“Evet yapardım. Hem de hepsi bir yana; dilimdeki tat alma ve burnumdaki koku alma duyusu için yapardım…”

Stop
Muammer Erkul
31 Temmuz 2005 Pazar

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir