Sevgi Ailesi’nin Özel Yıldönümü Sayfası
Hoşgeldiniz!
Önce sitemizin Seyir Defteri’ndeki "Birinci Yaşımız!" yazısını
okudunuz değil mi? 😉
İyi, o halde şimdi buyrun devam edin. 🙂
Biz, Sevgi Ailesi’nin üyelerinden birkaçımız toplandık ve sitemizin 1.yıldönümünde Muammer Abi’ye bir sürpriz yapmak istedik.
Bir kısmımız bize özel yazılar, şiirler hazırladı; bir kısmımız bu yazıları seslendirdi; bir kısmımız pastalar yapıp fotoğraflarını çekti ve gönderdi.
Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.
Eğer siz de sitemizin bu özel gününe özel bir şeyler yapmak istiyorsanız; yildonumu@muammererkul.com adresine bir email göndererek iletişime geçebilirsiniz.
Yıldönümü Pastalarımız
Afiyet olsun! 🙂
{timg title:="Aslı :)" thumb:="/images/stories/yildonumu/pasta_asli_dirik2_800_gri_t.jpg" img:="/images/stories/yildonumu/pasta_asli_dirik2_800_gri.JPG" gal:="pasta"} {timg title:="Aslı :)" thumb:="/images/stories/yildonumu/pasta_asli_dirik5_800_gri_t.jpg" img:="/images/stories/yildonumu/pasta_asli_dirik5_800_gri.JPG" gal:="pasta"} {timg title:="Ayşe :)" thumb:="/images/stories/yildonumu/pasta_ayse1_t.jpg" img:="/images/stories/yildonumu/pasta_ayse1.jpg" gal:="pasta"} {timg title:="Kezban :)" thumb:="/images/stories/yildonumu/pasta_kezban1_t.jpg" img:="/images/stories/yildonumu/pasta_kezban1.jpg" gal:="pasta"} {timg title:="Kezban :)" thumb:="/images/stories/yildonumu/pasta_kezban2_t.jpg" img:="/images/stories/yildonumu/pasta_kezban2.jpg" gal:="pasta"}
Kezban öğretmenin öğrencilerinin Muammer Abi’ye başlattığı kitap kampanyasından dolayı teşekkürleri ve sitemizin yıldönümü için hazırladıkları çalışmalar
{timg title:="Kezban Öğretmenin Öğrencileri:)" thumb:="/images/stories/yildonumu/kezban_ogrenci1_t.jpg" img:="/images/stories/yildonumu/kezban_ogrenci1.jpg" gal:="kezbanogretmen"} {timg title:="Kezban Öğretmenin Öğrencileri:)" thumb:="/images/stories/yildonumu/kezban_ogrenci2_t.jpg" img:="/images/stories/yildonumu/kezban_ogrenci2.jpg" gal:="kezbanogretmen"} {timg title:="Kezban Öğretmenin Öğrencileri:)" thumb:="/images/stories/yildonumu/kezban_ogrenci3_t.jpg" img:="/images/stories/yildonumu/kezban_ogrenci3.jpg" gal:="kezbanogretmen"} {timg title:="Kezban Öğretmenin Öğrencileri:)" thumb:="/images/stories/yildonumu/kezban_ogrenci5_t.jpg" img:="/images/stories/yildonumu/kezban_ogrenci5.jpg" gal:="kezbanogretmen"} {timg title:="Kezban Öğretmenin Öğrencileri:)" thumb:="/images/stories/yildonumu/kezban_ogrenci6_t.jpg" img:="/images/stories/yildonumu/kezban_ogrenci6.jpg" gal:="kezbanogretmen"}
{timg title:="Kezban Öğretmenin Öğrencileri:)" thumb:="/images/stories/yildonumu/kezban_ogrenci4_t.jpg" img:="/images/stories/yildonumu/kezban_ogrenci4.jpg" gal:="kezbanogretmen"} {timg title:="Kezban Öğretmenin Öğrencileri:)" thumb:="/images/stories/yildonumu/kezban_ogrenci7_t.jpg" img:="/images/stories/yildonumu/kezban_ogrenci7.jpg" gal:="kezbanogretmen"} {timg title:="Kezban Öğretmenin Öğrencileri:)" thumb:="/images/stories/yildonumu/kezban_ogrenci8_t.jpg" img:="/images/stories/yildonumu/kezban_ogrenci8.jpg" gal:="kezbanogretmen"} {timg title:="Kezban Öğretmenin Öğrencileri:)" thumb:="/images/stories/yildonumu/kezban_ogrenci9_t.jpg" img:="/images/stories/yildonumu/kezban_ogrenci9.jpg" gal:="kezbanogretmen"}
{timg title:="Kezban Öğretmenin Öğrencileri:)" thumb:="/images/stories/yildonumu/kezban_ogrenci10_t.jpg" img:="/images/stories/yildonumu/kezban_ogrenci10.jpg" gal:="kezbanogretmen"} {timg title:="Kezban Öğretmenin Öğrencileri:)" thumb:="/images/stories/yildonumu/kezban_ogrenci11_t.jpg" img:="/images/stories/yildonumu/kezban_ogrenci11.jpg" gal:="kezbanogretmen"}
Sitemize Özel Yıldönümü Yazıları
Yazan : Aslı Dirik Seslendiren : Hanife Çınar Darak
Nekadar zaman oldu açıkcası tam bilmiyorum, ama bildiğim birşey varki Muammer abim sizi çok seviyorum.
Ben şimdi bu satırları Aslı olarak yazıyorum, ama eminim ki aslında kocaman bir aile de benimle aynı duyguları paylaşıyor. Türkiye Gazetesine aboneydik ve gazeteyi hergün severek okuyordum, birgün ”hayatım en roman” diye bir köşeyi fark ettim ve okumaya başladım, ertesi gün, ertesi gün ve daha ertesi günlerde baktım ki ilkönce o sayfayı açıyor ve o köşeyi okuyorum.
Yazılarınız beni okadar çok etkiliyordu ki onları başka zamanlarda da okuyabilmek için kesip saklamaya başladım ve hala saklıyorum. Herbir yazınız benim için apayrı bir anlam taşıyor çünkü. Size defalarca mektup yazdım ama hiç yollamadım, Pazartesi içtimalarını gıpta ile okuyordum, ama yazdığım yazıları nedense hiç yollamıyordum.
Bir yıldızımız vardı, hergün ona bakıp, belki şimdi Muammer abi veya sevgi ailemizden bir kişi de ona bakar diye yıldıza gülümser ve eller sallardım. İnanın bazen öyle oluyorduki benim birgün öncesinden düşündüğüm şeyleri ertesi gün sizin köşenizde yazılmış olarak okuyordum, bu beni hayrete düşürüyordu. Hatta bir seferinde doğadaki renkleri düşünmüş ve kahverengi, yeşil ve su rengi demiştim. Ertesi gün sizin aynı konuda bir yazınız çıkmıştı da çok şaşırmıştım.
Zaman geçti ve biz gazete aboneliğini bırakmıştık. ama ablamlar aboneydi ve yeğenlerim sizin yazılarınızı kesip saklayıp bana getiriyorlardı, hergün olmasada toplu halde okuyordum yazılarınızı. Ama şunu birkez daha anladım ki insan birşeyi, Allah için çok sever ve isterse Allah onu o kişiye nasip ediyor. Benim sizinle iletişim kurmam nerdeyse imkansız kadar uzaktı bana, ama şimdi sizi hergün okuyabiliyor ve size yazabiliyorum. Bunun benim için anlam ve önemini anlatamam size.
Allah nasip etti ve umreye gittim, ben sizi o engüzel yerde de unutmadım ve sizin için tavaf edip dua ettim.Ve aslında insan orada kendini bile unutuyor.İşte böyle Muammer abi sizi sevmek, yazılarınızı okumak okadar güzel ki, bunu anlatamam. Ama bilin ki sizi hepimiz çok seviyoruz, Allah yolunuzu açık etsin, kaleminize ve o güzel yüreğinize kuvvet versin, sevdikleriniz sevenlerinizle birlikte hayırlı bir ömür nasip etsin.
Sitemizin birinci yaşında size en kalbi hislerimle sevgilerimi yolluyorum, sevgiler sevgiler sevgiler…
Yazan: Hicran Seçkin Seslendiren: Hanife Çınar Darak
Sevgiyle kurulmuş Sevgi Sitesi,
Bir yaşın bin olsun; nice yıllara…
Muammer Erkul’un körpe fidesi,
Hep dal budak salsın; nice yıllara…
Sen mücevher dolu atlas bir kese;
Bazen gönüllere ılık bir bûse;
Aşk şerâbı dolu billur bir kâse;
Tadın dilde kalsın; nice yıllara…
Sevgi ailemin evi, ocağı,
Sanki bir yavruya anne kucağı,
Üşüyen gönüller tatlı sıcağı,
Gelip sende bulsun; nice yıllara…
Sebil diye gelsin gelen kapına,
Nazarlar değmesin tatlı yapına,
Yolcular boşalan gönül kabına,
Ümit, sevdâ dolsun; nice yıllara…
Hiç geçmesin burda "sevgiler" demi,
Kıyamete değin sönmesin şem’i,
Sevdâ limanından kalkan bu gemi,
Sâlimen yol alsın; nice yıllara…
M. ERKUL WEB SİTESİ!..
Yazan :Kadir Çetin Seslendiren: İrfan Atasoy
{mp3}yildonumu_kadir_cetin_siir{/mp3}
Sevgi için kurulmuş, bir üniversite bu,
"muammer erkul nokta kom", adlı bir site bu…
"Merhaba!.." der ilk önce, "ANASAYFA" sizlere,
Yakışıklı bir resim, hep gülümser bizlere…
Usta Kaptan’ın "SEYİR DEFTERİ"’ni okuyun,
Rengârenk, desen desen, aşk kilimi dokuyun…
Sırada bildiğimiz, meşhur "STOP KÖŞESİ",
"YEDİTEPE" gülleri, gönlümüzün neşesi…
"SEYYAH-I FAKİR" ise, diyarları dolaşmış,
Yeni dostlar edinmiş, bizler ile paylaşmış…
"RÖPORTAJLAR" bizlere, ince mesajlar verir,
Gönlümüzde sımsıcak, hep sevgiler yeşerir…
"MEKTUPLAR", bir gönülden, diğerine yazılmış,
"KİTAPLAR", okumalı, kalbimize kazılmış…
"GALERİ" menüsünde, "ÇEGİRGE ÇETİN" saklı,
"BASINDAN" bölümünde, okur olan meraklı…
"RADYO KAYITLARI" da, eklendi sitemize,
Başka bir tad veriyor, dinleme zevki bize…
Sitemiz genişliyor; “HATIRALAR SOKAĞI!..”
Muhabbettir asl’olan, gönülden bağla bağı…
“SEVGİ AİLESİNDEN HABERLER” acı-tatlı;
Paylaşılır duygular, burada özel hat’lı!…
Bizim için konulmuş "ZİYARETÇİ DEFTERİ",
Yıllarca özlediğim, dostların uğrak yeri…
Güzel gözlü develer, "sevgi kere sevgiler"
İnceleyin bir bakın, daha neler var neler…
Hepimiz kayıt olduk, bu sevgi okuluna,
Allah’ım yardımcı ol daim "Erkul" kuluna…
Yazan : Kezban Öğretmen
Bir gün dedim ki kendi kendime “ Acaba Muammer abi bu siteye suratı asık olarak giriyor mudur?”
Sonra düşündüm ve şöyle karar verdim Muammer abi asık suratlı girseydi siteye, adı Sevgi Ailesi olmazdı bu güzel ailenin!
Sevgi ailesinin güzel yürekli abisiii…
Bu ailenin yirmi beş tane üye daha katıldı sen sadece yedi tanesiyle tanıştın ama onların hepsi tanıyor seni. Ben sürekli Muammer abi diye bahsedip dergideki fotoğrafları gösterince onlar da “ Öğretmenim Muammer abi …” diye başlayan cümleler kurmaya başladılarJ
Öğrencinin birinin annesi soruyor:
-Kızım bunu niçin yaptın?
Cevap:
– Muammer abiye göndereceğiz.
“Tükendiğini zannettiği sıra başını kaldırdı; günün ilk ve son ışıklarını başında tutan karlı tepelere doğru seslendi. Zaten ne olduysa o zaman oldu: Önce içinin yangınından karlar eriyip seller indi derelerden; ve sonra yeller inerek bulutlardan, girdiler bu arzunun kollarına ve uçurdular uzaklara!”
Tükendiğim anda öyle mutlu ettin ki! Biliyor musun bu kampanya sadece öğrencilerin veya köyün iyiliği için olmadı. Onlardan çok daha fazla benim kendime gelmemi sağladı. Okudum da yazdıklarını, ben hayal kurmayı UNUTMUŞUM.
Bizim işimiz kolay, açıyoruz Sevgi ailesinin sayfasını, hazırlanmış yazıları okuyoruz varsa fotoğraflara bakıyoruz sonra yüzümüzde kocaman bir tebessüm ayrılıyoruz. Ya sen… Kızıyor musun bazen anlamadık diye senin anlattıklarını ve yeterince kişiye anlatamadık diye?
Seninle tanıştıktan sonra sevgi ailesi nasıl sevgi dolu oluyor, çok daha iyi anladım.
Birlikte, hep birlikte çok daha güzel günlere ve yıllara…
Seni ve sevgi ailemi çok seviyorum!
Yazan Sultan Yürük Seslendiren : Hanife Çınar Darak
Senin semtinden geçiyorum şu anda
Bir çocuk bakıyor ansızın dalgın
İçim cız ediyor…
Ağaçlara, sokaklara
Birer birer bakıyorum.
Bir çocuk bakıyor, zeki ve düşünceli
Bir çocuk bakıyor, gözleri masum
Uzanıp yanağından öpüyorum…
Bu ağaçları
Bu gül kokularını
Bu caddeyi, sokakları
Ve hatta, şu denizi
O bırakmıştır, buralara diyorum…
Buralarda mıydı bir zamanlar
Cin gözlü Çetin?
Hangi bahçededir geleceğin hayâli?
İzleri var mıdır buralarda
Hangisidir? ..
Kaç kez düşmüştür çocuk, bu kaldırımlarda
Kaç kez kanamıştır dizleri?
Köyüm geliyor aklıma büyüdüğüm…
Dalından koparmadan yediği elma
Büyümüş müdür, kim bilir
Bilmiyorum…
Yoksa, kesip- biçip
Apartman mı kondurdular yerine
Ağaçlara, sokaklara
Ondan haber veriyorum.
Öyle bir suâl geliyor ki
Bana bu semtten
Cevap veremiyorum…
Bilmiyorum! ..
Bilmiyorum…
Yeşil yanıyor trafik lâmbaları
Ve ben; yavaş yavaş
Uzaklaşıp gidiyorum…
Yazan: Sultan Yürük Seslendiren : Hanife Çınar Darak
Sen:
Bazen şefkatli bir baba. Sevgisini seviyeli bir şekilde sunabilen, müşfik ve olgun olan…
Sen:
Bazen otoriter bir baba. Ancak yine olgun, yine ölçülü ve yine müşfik ve öğretici olan…
Sen:
Bazen bilge. Apselerin temelini bulup dip noktasını kurcalayıp, neşter vurabilen ve bunu bir operatör hassaslığıyla yapan. Ancak kelimelerle belleklerimize kazıyan. Hafızamızdaki pıhtılaşmış, tortulaşmış birikintileri çıkarıp yerini tertemiz bilgilerle dolduran. Ahlaki kurallara bağlı kalmayı aşılayan. Ve kendimize güvenmemizi sağlayan…
Sen:
Bazen edip, yüreğimizin telekomünikasyon kanallarının her birinden gire çıka ve bu yollarda işlevini sürdürürken, aynı zamanda bu kanalları yine arındırarak geçen ve de bu yollarda kokusu kalan…
Sen:
Bazen muzip. Vermek istediğin aşıyı, gıdı-gıdı yaparak beyinlerimize yüreklerimize vicdanlarımıza zerk eden iç dünyamızdaki çekişmelerden uzaklaştırıp, bizi kendimizle barıştıran…
Sen:
Bazen uzaktaki dost, özlenen ve her sabah mektupları beklenen. Mektuplarını sürekli aldığımızdan, dostla olan iletişimimizin devamı olan ve de böylece bizi mutlu kılan…
Sen:
Bazen yar. Aşık olunan. Bugün, kendi yarimizin hakkında kafamıza takılan sorulara cevap olan.
Ya da kendi yarimize dökeceğimiz sözcükleri yüreğimizden bulup çıkaran. Ve de biz hiç zahmet etmeden bizim yerimize, yarimize sunan…
Sen:
Bazen değil her gün, her sabah, uykudan uyandığımızda, heyecanla yatağımızdan fırlamamıza güzel bir neden. Ve de bu güzelliği bulmamıza vesile olan… Sen; manevi nüshaları daha çok, çook çoğaltılabilecek olan, çok değerli ve de çok güzel insan…
Sevgilerim de aynen öyle çoğaltılabilir!..
Yazan : Sultan Gül
Sitemizin birinci yılında, site için çaba harcayan, sevgili yazarımız ile daha yakın irtibat kurabilmemize fırsat veren bütün emektarlara ve bizlere gönlünü açan sevgili Muammer Erkul ağabeye çok teşekkür ederiz…
Muammer Erkul okuyucularının pek çoğunun, “Stop Köşesi” ve bütün Muammer Erkul yazılarını neden takip ettiklerini anlatırken söyledikleri; “bize kendimizi, tam da yüreğimizden geçen ama bir türlü ifade edemediklerimizi anlatıyor…” şeklinde ortak bir cümleleri vardır… İşte ben de bu yüzden sevdim Onu…
Sitemizin birinci senesi için elbette bahtiyar olmakla birlikte, geçen hafta anneme gittiğimde elime geçen 1985 yılına ait Can Kardeş dergisi cildinde Muammer Erkul imzalı bir çizgi karakter görünce, “ben seni adını bile okuyamadan sevdim” demekten de alamıyorum kendimi…
Çocuk sayılacak yaşlarda okumaya başlayanlar hala çocuk… Erişkinliğinde fark edip okuyanlar ise, hiç büyümediklerini sonradan fark ettiler J İlk sayılacak yazılarından birinde, “Çünkü çocuklar sevmeyi biliyor. Çünkü çocuklar, sevmeyi unutuncaya kadar çocuk kalıyor. ” demişti … Ve o günden beri de sevgiyi unutmamıza zaten hiç izin vermedi…
“Tembeller yolu seçer, diğerleri menzili” dedi ve sevgiye, doğruya, iyiliğe yol olmayı kendine menzil bildi. Ben hep öyle gördüm…
Nice yıllara; sevgili sevgi yazarım… Bir gün bir radyo programının, bir televizyon yayınının da birinci yılını tebrik etmek nasip olur inşallah… Siz, stop köşesinde olduğu gibi, 15’i geçen yıl dönümlerini kutlamayı bırakıyorsunuz ama rahat olun, biz sizi hep çocuk olarak görüyoruz zaten…
ALÜVYON
Yazan : Tuba Karabey
– Zil çalar –
İlk ders: Sosyal Bilgiler
– Akarsular tarafından taşınan kil, kum gibi parçaların suyun akış hızının azalmasıyla biriken tortulardır. Alüvyonlar geniş alanlara yayılarak çok verimli topraklar oluşturur. Mesela Seyhan ve Ceyhan ırmaklarının vadileri alüvyondur.
– Zil çalar –
İkinci ders: Matematik
– X Nehri bir alüvyon vadisidir. Nehrin debisi 5 m3 / sn’dir. 2 dönümlük vadiye ekim yapan Z Amca bir tohum için 500 gram kil gerektiğini hesaplamıştır. X Nehri 23 tane tohum için gerekli olan kili kaç günde toplar?
– Zil çalar –
Üçüncü ders: Fen Bilgisi
– Yer kabuğundan bir hayli yüksekliğe nasıl çıktığını düşündükçe hayranlıkla baktığım, böylesine muhteşem yaratılmış evrende sular akıııp giderken boş duramayıp mıknatıs gibi çevresindekileri toplayıp kıyıya salına salına döküldüğü yerde alüvyon vadisi oluşturması için suyun bulundu yerdeki basınç ile açık hava basıncı arasındaki denge önemlidir.
– Zil çalar –
Dördüncü ders: Edebiyat
– Herkes sağ elini kaldırsın ve dinlemeye başlasın.
– … !
– Şimdi sol elinizi de kaldırın ve ellerinizi birbirine vurun.
– Şak şak şak!
– İşte çocuklar ‘Bir elin nesi var, iki elin sesi var’ atasözü birlik beraberliğin önemini vurgulanmaktadır. Her ne kadar bazı bilmişler tek elle de ses çıkarılabilir efendim bakınız çiftetelli deseler de siz birlikten kuvvet doğacağını unutmayın.”
– Zil çalar –
Beşinci ders: Rehberlik
– İnsan doğar, yaşar ve ölür. Üç kelime ile anlatılan bilen ömür dediğimiz bu kavram bu kadar yüzeysel değildir. İnsan hayatı akar gider. Tıpkı su misali… Önemli olan akıp giderken bile insanlar faydalı olmak çünkü insanlar yalnız değildir (bakınız sosyal bilgiler dersi). Lakin bu iş de bu kadar kolay değildir. Çoğu zaman iğneyle kuyu kazmaktan farksızdır. Ufacık, minnacık bir durum bile beklersin, nakış nakış hem onu hem kendini işlersin. Onu merhametle kanatlandırırken kendini sabır kozasına sararsın (bakınız matematik dersi). İnsanlarla olan ilişkilerinizde sabır kadar önemli bir diğer unsur dengedir. Her şeyin kararı tam olmalı. Baklava tatlı olur değil mi?
– Yapmayın hocam canımız çekti.
– 🙂 Baklava tatlıdır amaaa… Bütün şerbetin bir tek baklava dilimi tarafından emildiğini düşünün tadı bildiğimiz baklavadan ne kadar uzak ve sevimsiz olur (bakınız fen bilgisi dersi). Tüm bu yaşantılar başımızdan geçerken çevremizdeki insanlarla, dostlarımızla paylaşımda bulundukça daha da güçlendiğimizi fark edeceğiz.
Diriririririririiiiiiiiiiiiiiiiim diriririiiiiiiiiiiiiiiim diriririiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiim…
…
On dokuz ocak iki bin sekizde bir zil çaldı usulca
Fısıldadı kulaklara www.muammererkul.com tonunda.
1 yaşına bastı baba, babaanne, dayı, abla kucağında,
Tüm aileyi birleştirdi Muammer Erkul’un sofrasında.
Büyüdükçe gönüllerde sarsılmaz bir yer aldı,
Satırlar okundukça içre doğru sevgiyle yol aldı.
Mesafeler kapanıp dostlar cemali seyre daldı,
Yüzlerde tebessüm, dudaklarda hep dua kaldı.
…
Kıymetli Muammer Abim,
1 yaşımız hayırlı mübârek olsun 🙂
Kocccaman bir sene geçmiş ama ne zaman geçmiş diyorum. İnsan mutlu olduğu anların nasıl geçtiğini anlamaz. Bizlere burada, satırlar arasında böyle mutluluk sundunuz. Asla karşılığı olamaz ve duyguları anlatmak için kifayetsiz kalan kelimeler şuanda da bir adam öteye geçmeyi bırakın arzu edilen yere bile yürüyemezken bu âcizane yazdıklarımızı kabul ediniz.
Su gibi berrak olup; geçtiği her dere yatağına cebinde taşıdığı güzellikler saçıp bunu satırlarına ilmek ilmek sabırla işleyip, imla ve kelimle hatalarımızı sabırla düzeltip; yazdıklarınızla, tavsiye ettiklerinizle dünyaya bereketli bir açıdan bakmamızı sağlayıp iki dünyamız arasındaki dengeyi hatırlatıp; bizleri Sevgi Ailesi çatısı altında toplayarak tüm bu güzelliklere mazhar olmamıza vesile olduğunuz için teşekkürler… Çok çok çoook…
Necip Fazıl’ın Sakarya Türküsü’nde “İnsan bu su misali kıvrım kıvrım akar ya…” dediği gibi düşünürsek kimi insanlar kendi başına akıp gider denizde kaybolur. Varlıklarını kimse bilmemiştir ve onlar aynı bilinmezlikte yiter. Kimileri ise kendi başına akmaz. Ceplerinde taşıdıkları hoşluklara, gönüllerinde iyiliklere gördükleri güzellikleri de katarak bereketli bir sofra kurarlar… Alüvyon oluşturan ırmaklar gibi… 😉
İyi bir yazı yazmak arzusuyla başladığım yazının iyi kısmını sona sakladım 🙂
Allah-u Teâlâ vadinize bereket versin, kaleminizden ve kelamınızdan sual sormasın.
Hürmetler.
MİM…
Yazan : Zîşan
Merhabalarla karşılanmıştım katıldığımda sevgi kervanına…Sevgi yolunda yürüyecektim kervancıbaşının izinde…
Kervancıbaşı ki, yüzünden tebessümü, kalbinden sevgisi eksik olmuyordu…
Kervancıbaşı ki, tüm kervanı yönetiyordu hiçbir kalbi kırmadan, başkasının kırmasına da razı olmadan…
Bildim ki, seyri kutlu olacak bu kervanın; düşülen seyir notlarıyla farklı alemlere dalacak, farklı ufuklara kanat açacaktım…Kâh gülüp eğlenecek, kâh durup düşünecektim…Bazen tanımadan sevdiğim insanlara rastlayacaktım hatıralar sokağında…Bazen bilinen “O” ile bilinmeyen “O”nun sohbetlerine tanık olacaktım…Bazen de dinleyecektim okumaktan zevk aldıklarımı; zevkle…Bir aileye katılmanın mutluluğuyla haberdar olacaktım ailenin diğer fertlerinden; doğmuşlarına sevinecek, hastaları için endişeyle ve umutla dua edecek, rahmete ermişlerine üzülecektim…
Heybesinde herkese yetecek kadar sevgi, tebessüm ve dua olana açıktı tüm kapıları sevgi ailesinin…Zira sevmemek yasaktı; insanları, hayvanları, hasılı canlıları…
***
Dedim ya; Merhabalarla ve kalplerle karşılamıştı sitenin gülen yüzü…Ve altında bir “mim” (M) ile…
Mim; Merhaba…
Mim; Muhabbet…
Mim; Muammer…
***
“Muammer ayınız kutlu olsun” yazılmıştı da bir sayfada gülmüştük gayr-ı ihtiyarî…Oysa gerçekten “Muammer” ayı oldu bizler için…Muammer Erkul’un muhabbet ve merhabayla kurduğu sevgi sofrasının 12 ay dönümü geçti…Tıpkı muhterem annesinin 12 dilimlik böreği gibi, ayırdı O da on ikiye sevgisini, her birini ayrı ayrı sundu…Her dilim bir öncekinden büyük oldu, yetirebilmek için kendi eliyle besleyerek büyüttüğü ailesine…
Şimdi…
Biliyorum ki;
Yeniden, kalplerle yepyeni bir sofra donattı; daha kalabalık ve tebessümü daha da ziyadeleşmiş ailesini, yine kendi elleriyle, kendi kalemi ve yüreğiyle beslemek için bekliyor…
Ve eminim O da biliyordur ki;
Sofranın bir köşesinde kendine yer belirlemiş, gönlümüze yeni tatlar, zihnimize yeni notlar kazıması için O’nu bekliyoruz…
Seyriniz kutlu, sevgilerimiz daim olsun…
Sevgilerle…
Zîşan
————————–
Ve ayrıca;
"Vaktin olursa bakar mısın", diye bu adresi göndermiş Hicran Seçkin…
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/187913/nice-yillara