Kavramlar karışmakta bazen, mefhumların üzerine sis çökmekte ve manalar derinliğini kaybetmekte…
Bunu kim bilir veya kimler ne kadar bilir;
Sevgili, nedir?
Sevgi eğer, üç beş çiçek soluncaya kadar buharlaşacak bir hararet ise; o çiçeklerin sunulduğu kişidir ancak, sevgili denen!
Hâlbuki… Yâr, yara gibidir canda; her nefeste hissedilen ve varlığıyla teselli olunan!
Var olmayan yar mı olur?
Sevgili, süt emen kuzudur: Ya ebeveyninden ölümün öncesini veya hocasından hayatın sonrasını!.. Yani ya ana babasından, kendi yuvasında, hayat için süt emer ya da hocasından, mektebinde, hayat ötesi için!..
Sevgili, çok sevilenlerdir;
Yani doğmadan önce sevilmeye başlanan ve onu sever haldeyken ölünen kuzulardır…
Yarınları kendisine bırakacağın yavruyu emzirdiğin sütünde ne olduğunu biliyor musun? Yediğin her şey sütüne de geçiyor. Ve onun dili damağı, sende var olan tada alışıyor. Kendini, neyle beslemektesin?
Şunu iyi anlamak lazım: Sen, kendi seçtiğin kitabı koymazsan çocuklarının önüne, başkaları kendi seçtikleri kitapları koyacak!.. Sen kendi sütünle emzirmezsen bebeklerini, kendi otunu koymazsan kuzularının önüne; başkaları onları hormonlu gıdalarla, genetiği değiştirilmiş organizmalarla besleyecek!
Yaz geliyor dostlar!.. Nesiller dolusu çocuklar (hem de bunlar sizin çocuklarınız) minicik kardan adamlar gibi eriyorlar, toprağa akıyorlar, buharlaşıp yok oluyorlar! Farkında mısınız?
Uyanın artık, neymiş sevgili?
Uyandırın bizleri de ve hadi bir şeyler yapalım, hep birlikte!
(Şu iki cümleyi anlayabilmiş olanda, dayanacak can mı kalırdı ve tutuşmuş gibi, can havliyle, acaba bir çare peşinde koşmaz mıydı, ne dersiniz?)
Stop
Muammer Erkul
muammer.erkul@tg.com.tr
15 Şubat 2013 Cuma
Gazetemiz MAKALELERİ YAZARININ SESİNDEN DİNLEME uygulaması başlattı…
Alttaki oynatıcıya tıklayarak yazımızı dinleyebilirsiniz:
{mp3remote}http://video.tg.com.tr/Resources/Audio/565067.mp3{/mp3remote}
.
KOŞARIZ ELBET! HEMDE YENİ YEPYENİ SOLUKLARIYLA, YILLAR ÖTESİNDEN, ÇIKIP GELMİŞ VE YÜREĞİMİZDEN TUTUYORKEN ÇEGİRGE’M ÇETİN’İM.
Sevgili: Çocuklarımızdır…
Çocuklarımızın sevgilisi ise buradadır.
http://www.cekirgecetin.com/
Çocuklardan önce ben okudum ama, okumayanlara şaşıyorum…
Cevdet
“Uyanmak” ne kadar mühim… Uyumaksa çok kolay! Bir uyanabilse insan, güdümlü füze gibi uçacak hedefe, sanki tutuşmuşcasına! Ama onu uçuracak fırlatma rampası hangi vakit ve saatte devreye girer, işte o meçhul…
Bu güzel yazının hepimize “rampa” olması dileğiyle;
ellerine, yüreğine sağlık abiciğim…
Hicran Seçkin
Sevgili, o da neydi ki? Sevilen birileri var mıydı ki sevgililer olsun!.. Gönüllerimiz ne kadar da geniş oldu günümüzde haftada iki üç kişiyi sevip ayrılacak kadar geniş bir kalbe sahip olduk.
Uğruna dağlar delinen sevgililer yalanmış meğer bir ömür bir kişi uğruna harcanır mı haftalık sevgili değiştirmek varken, gününü gün etmek ve lafım ona hayatı yaşamak varken.
Korkar oldum kendimden ve bu hayata bu dünyaya bir can getirmekten. Ne yazık yaşamanın ve nefes almanın tadını alamaz olduk. Ne çabuk tükettik ömrü ve ne çok “seni seviyorum”lar tükettik hiç olmazlara.
Dilerim gerçek aşkı ve sevgiyi hak eden ve hakkıyla seven aşıklardan sevgililerden ve eşlerden oluruz.
Hülya