Aslında durum şudur ki;
Çalıştığım laptop (veya dizüstü, yahut seyyar bilgisayar) ile aramda yüz küsur kilometre mesafe var…
Bir gün sonra buluşuruz diye ayrılmıştık onunla, cumartesinden beri buluşamadık…
Biliyorum özlemiştir beni, çünkü ben de onu özledim.
Fakat sizin özlediğinizi de düşünüyorum, yeni konacak yazıları; Yeditepe Yazıları kısmına, Mektuplar kısmına, Röportajlar kısmına filan…
Her zaman diyoruz ya;
Hata yaparız, ama kasıt değildir bu!..
Bu günlük bu kadar yapabiliyoruz, ama yarınlar için daha büyük umutlarımızı var…
Ve diyoruz ya;
Her ne kadar yukarıda bir isim yazıyorsa ve o isim bize ait olsa da, sakın aldanmayın…
Çünkü bu site benim değil, bizimdir…
Bizim olan bir sitenin gururu da, sevinci de bizimdir…
Şimdi diyecek ki birileri;
"Sen bu işin kolayını bulmuşsun…
Böyle deyince sana kızamıyoruz, sitende kusur bulamıyoruz, görsek bile söyleyemiyoruz…"
E kardeş, bu da "meslek" sırrı!
Rambo gibi kasılırsan herkes karşına çıkar ve çarpışmakla geçer ömrün…
Fakat;
Gülümsediğin zaman gülümsüyor işte insanlar…
:)))
Bunu da yıllar önce, taa "Bul Beni" kitabında söylemişiz.
…..
Denemeye değiyor…
Buna da şükür demek gerek hemşerim, dizine oturtacağınız bilgisayarı bulmuşsunuz ya; yazısız kalmadık ki, buna da şükür:-)
Fizyolojide; özellikle ağzın iki kenarındaki ve gözlerin çevresindeki kasların hareketiyle oluşan bir yüz ifadesidir.
İnsanlar arasında özellikle zevk ve eğlencenin ifadesi olsa da, istemsiz (gayri ihtiyari) olarak endişenin (anksiyete) ifadesi de olabilir. Gülümsemenin kültür farkı gözetmeksizin, belirli uyarıcılara (stimulus) verilen normal tepki olduğuna dair birçok kanıt mevcuttur. Çoğunlukla gülümsemenin nedeni mutluluktur. Birçok çalışma gülümsemenin doğuştan gelen bir tepki olduğunu, ve hatta insan ceninlerinin (fetüs) gülümsediğini göstermektedir; yine de vahşi çocukların genellikle gülümsemediği bilinmektedir, bu var olan tezlere karşıt delil olabilir.
Hayvanlar arasında, dişlerin gösterilmesi, gülümsemeye benzese de genellikle tehdit etmek için yapılır veya teslim olma işaretidir.
Gülümsemek sadece yüz ifadesini değiştirmez, beynin fizik ve duygusal acıyı azaltan endorfinler üretmesine neden olur ve böylece esenlik hissi verir…
Her iki cihanda da yüzünüz gülsün…
:-):-):-)
:-):-):-)Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Müslüman güler yüzlü, münafık asık suratlı olur.
Tebessüm, bedavadır, alanı mutlu eder, vereni üzmez.
Huzurun anahtarı tebessümdür.
Tebessüm edemeyen zavallıdır.
Tebessüm ateşinde erimeyen maden bulunmaz.
Gülümsemesini bilmek, iki cihan mutluluğuna sebep olur.
İslamiyet, sevgi, güler yüz, tatlı söz, dürüstlük ve iyilik dinidir.
Dostlara doğru söylemeli, düşmanları güler yüzle ve tatlı dil ile idare etmelidir.
Başarının sırrı, güler yüz, tatlı dil ve güzel siyasettir. Güzel siyaset, herkesin memnun olması demektir.
Düşmanınıza iyilik edin, hediye verin. Kırıldığınız arkadaşınıza iyilik edin, sıkıldığınız insana güler yüz gösterin. Bunları yaparsanız rahat edersiniz.
Bir kimsenin veli olduğu; tatlı dili, güzel ahlakı, güler yüzü, cömertliği, münakaşa etmemesi, özürleri kabul etmesi ve herkese merhamet etmesi ile anlaşılır.
Güzel ahlaklı kimse, edeplidir, az konuşur, hatası azdır, gıybet etmez, Allah için sever, Allah için buğzeder, emanete riayet eder, komşu ve arkadaşını korur. Güzel ahlaklı bir zata, kötü huylu hanımı ile nasıl iyi geçindiği sorulunca, (İyi huylu ile herkes geçinir. Marifet kötü huylu ile geçinebilmektir. Onun kötü huyuna sabredemezsem benim iyi huylu olduğum nereden belli olacaktır) dedi.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Mümin kardeşinin yanında suratı asık durana melekler lanet eder.) [Hatib]
(İyiliği, güzel yüzlü kimselerden talep ediniz.) [Beyheki]
(Mümin kardeşinin yüzüne tebessüm etmek sadakadır.) [C. Sagir]
(Din kardeşine güler yüz göstermek, iyi şeyler öğretmek, kötülük yapmasını önlemek birer sadakadır.) [Tirmizi]
(Mallarınızla herkesi memnun edemezsiniz. Güler yüz ve tatlı dil ile, güzel ahlakla memnun etmeye çalışınız!) [Hakim]
(Selam verirken gülümseyen, sadaka sevabına kavuşur.) [İ.E.dünya]
(Hayrı, iyiliği, güzel yüzlülerin yanında arayınız!) [Buhari]
(Huyu ve yüzü güzel olan dünya, ahiret iyiliğine kavuşur.) [İbni Şahin]