Seyir Defteri – Kasım 2010 (Geleceğe köprü kurmak!..)

Kurban Bayramı yaklaştıkça herkesi bir tatlı telaş sarıyor…
Birincisi "kurban ibadetini yapma" heyecanı…
İkincisi de "ibadeti doğru yani usulüne uygun yapmak" tedirginliği.
Herkes bilir ki, ibadet sadece para vermek veya her hangi bir şeyi yaptırmak, ya da ben böyle yaptım kabul olsun işte, demek değil…
İbadet; emredileni, emredildiği gibi yapmak, demek!

…..

Herkes kurbanlığını kendi kesemeyebilir, dağıtamayabilir, uğraşacak vakit bulamayabilir…
O zaman ne yapılacak?
Bu işi doğru düzgün yapan birilerine bu iş devredilecek…

…..

Herkes bildiğini söylüyor elbette.
Ama, kurban vazifesini dinin emirlerine uygun yapanlar da var, yapamayan da var…
Ben de bildiğimi, gördüğümü, inandığımı söylüyorum elbette.
Benim gibi yapanlar da olacak, yapmayanlar daha çok olacak…
Önemli olan kurban kesmek isteyenlerin, özellikle vekalet vererek kestirenlerin ibadetlerinin doğru olması.
Çünkü kurbanın kabul olmasının şartları bellidir.

…..

Ben yıllardır aynı şekilde yaparım.
Çoğunu gördüğüm, gezdiğim, yemeklerini yediğim, hatta gecelediğim ve çok beğendiğim öğrenci yurtlarına veririm kurbanımın vekaletini…
Gayet titizlikle yaparlar bu işi.
Asla sen parayı ver gerisine karışma, denmez, çünkü ibadet şakaya alınmaz…

Vakıftan bir dostla konuşurken şöyle yazmıştı bana:
"Kurban Bayramı’na az bir zaman kaldı. Elhamdülillah, gece-gündüz kurban vekalet çalışmaları ile Allah-ü teala bizleri meşgul ediyor. Yurtlarımızın bir yıllık et ihtiyacı, bu çalışmalarla karşılanıyor. Yeterli miktarda vekalet bulunamazsa, yurtlarımız maddi olarak çok sıkıntı çekiyorlar.

Hizmetlerimizin devamı için hayati önem taşıyan bu faaliyete, bu sene her zamankinden daha çok katkıda bulunmanızı istirham ediyoruz.
Sebebi ise; Türkiye’deki 27 yurdumuzun öğrenci sayısı, geçen seneye oranla bir hayli artmış durumda. Sayı artınca, ihtiyaç duyulan vekalet miktarı da artmaktadır…"
…..

Ben de ona şöyle cevap vermiştim:
"Gerçekten çok büyük bir hizmet içindesiniz ki, bunu bizim bu dünyada idrak etmemiz bile mümkün değil…
Öğrenci yurtlarından bir çoğunu gördüğüm, memleketimiz ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş öğrenci kardeşlerimizle birlikte yemek yediğimiz, sohbet etttiğimiz öğrenci yurtlarının bağlı bulunduğu Vakfın kurucu ve büyüklerine ve çalışanlarına ne kadar hayır dualar edilse azdır.
Gerçekten çok seviyorum sizin bu kıymetli çalışmalarınızı.
İbadet demek; emredileni, emredildiği gibi yapmak, demek ya…
Bu yaşadığımız zamanda en zor olan şeylerden biri de bu işte; kurban ibadetini de dinin emrettiği gibi, usulüne uygun olarak yapan birilerini bulmak…
Hayvan kesmek değil çünkü konu.
Kurban ibadetini yapmak!
Bütün hizmetlerinize Allahü teala dünyada kolaylıklar ve ahirette bol bol mükafatlar versin…
Öğrenci yurtlarında barınan öğrencilerin yemesi için, Vakfa vekalet verilerek kurbanların kestirilmesini sitemizde de hatırlatırız.
Bu ziyafet/sevap sofrasından nasibi olanlardan biri/birileri de belki bizim okuyucularımız arasındadır…

Benim yıllardır yaptığım ve tavsiye ettiğim de budur:

——————————————-
EK:

(mektup)

Saygıdeğer Efendim,