Seyir Defteri – (Regaip Kandiliniz mübarek olsun:)

Recep ayı ve Ragaip Kandili


Mübarek günlerde; bayramlarda, kandillerde tebrikleşmek elbette lazım…
Fakat hem bizlerin ve hem de bizlerden öğrenecek olanların; bu özel ve önemli günlerin doğru manalarını hatırlamamız/öğrenmemiz de lazım…
Bunun edebiyatı olmayacağına göre; kaynak olan kitaplardan, sitelerden okuyup aktaracağız.
Aşağıdaki (Recep ayı ve Regaip kandili) isimli yazıyı "huzurpınarı" sitesinden aldım, aynen aktarıyorum…

Bu arada tekrar; mübarek üç aylarınızı ve Regaip Kandilinizi tebrik ediyor, hayır dualarınızı bekliyoruz…

M.E.


Recep ayı ve Ragaip Kandili


Bu gece, Receb ayının ilk Cuma gecesi, yani Regâib Kandili’dir. Çünki, Allahü teâlâ, bu gecede, mü’min kullarına, ragîbetler, ya’nî ihsânlar,
ikrâmlar yapar. O gece yapılan düâ red olmaz ve nemâz, oruc, sadaka gibi ibâdetlere, katkat sevâb verilir. O geceye hurmet edenleri afv eyler.

Receb ayının her gecesi kıymetlidir. Her Cum’a gecesi de kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, dahâ kıymetli olmakdadır. Regâib gecesinin kıymeti, çeşidli hadîs-i şerîfler ile bildirilmişdir. 

Mubârek geceler, islâm dîninin kıymet verdiği gecelerdir. Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, ba’zı gecelere kıymet vermiş, bu gecelerdeki, düâ ve tevbeleri kabûl edeceğini bildirmişdir. Kullarının çok ibâdet yapması, düâ ve tevbe etmeleri için bu geceleri sebeb kılmışdır. Kıymetli geceye, kendinden sonra gelen günün ismi verilir. Önceki günü öğle nemâzı vaktinden, o gecenin fecrine kadar olan zemândır. Yalnız, Arefe ve üç kurban günlerinin geceleri böyle değildir. Bu dört gece, bu günleri ta’kîb eden gecelerdir. Bu geceleri ihyâ etmeli, ya’nî kazâ nemâzları kılmalı, Kur’ân-ı kerîm okumalı, düâ, tevbe etmeli, sadaka vermeli, müslimânları sevindirmeli, bunların sevâblarını ölülere de göndermelidir. Bu gecelere saygı göstermelidir. Saygı göstermek, günâh işlememekle olur.

Receb ayı, Âdem aleyhisselâmdan beri kıymetli idi. Bu ayda muhârebe etmek günâh idi. Her ümmet, bu aya saygı gösterirdi. Receb demek, mürecceb, mu’azzam, muhterem, kıymetli demekdir. Fârisî (Enîsülvâ’ızîn) kitâbında diyor ki, (Îsâ “aleyhisselâm” zemânında bir genc, güzel bir kıza tutulmuşdu. Ona kavuşmak için çırpınıyordu. Nice zemân sonra söz aldı. Bir akşam, odada buluşdular. Soyundular. Genç, pek sevincli idi. Ansızın, pencereden hilâli [yeni ayı] gördü. Bu hangi aydır dedi. Kız, Receb deyince, genc toparlandı. Giyindi. Kız şaşırıp, ne oluyorsun dedi. Genç, babalarımdan işitdim. Receb ayında günâh işlenmez. Bu aya saygı gösterilir deyip, özr diledi ve evine gitdi. Allahü teâlâ, Îsâ aleyhisselâma vahy gönderip, olanları bildirdi. Bu genci ziyâret et! Selâmımı söyle buyurdu. Genç, Receb ayına gösterdiği bir saygı için, büyük bir Peygamberin “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” kendine gönderildiğine sevinerek îmân etdi. İyi bir mü’min oldu. Receb ayına gösterdiği bir saygı sebebi ile, îmân şerefine kavuşdu.)

Türkiyede ve birçok islâm memleketlerinde, bir asrdan beri, Abdüllahın evlendiği geceye, Regâib kandili ismini veriyorlar. Regâib gecesine böyle ma’nâ vermek doğru değildir. Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” dokuz aydan önce dünyâyı teşrîf etmiş olduğunu bildirmek olur ki, bu da, noksânlık ve kusûrdur. Her bakımdan, her insanın üstünde ve her bakımdan kusûrsuz olduğu gibi, Âmine valdemizi “rahmetullahi teâlâ aleyhâ” nûrlandırdığı zemân da, noksân ve kusûrlu değildi. Bu zemânın noksân olması, tıb ilminde ayb ve kusûr sayılmakdadır. Bu gece, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”in babasının evlendiği gece değildir. Böyle söylemek yanlıştır.

İslâmiyyetin ilk zemânlarında ve islâmiyyetden evvel, Receb, Zil-ka’de, Zil-hicce ve Muharrem aylarında harb etmek harâm idi. (Rıyâd-un-nâsıhîn) kitâbı, ikinci bâbı, sekizinci faslında buyuruyor ki, (Zâhidî ve Alî Cürcânî tefsîrlerinde ve birçok tefsîrde yazıyor ki, islâmiyyetden evvel, arablar, Receb veyâ Muharrem aylarında harb edebilmek için, ayların yerini değişdirir, ileri veyâ geri alırlardı. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, hicretin onuncu senesinde, doksanbin müslimân ile vedâ’ haccı yapdığı zemân: (Ey Eshâbım! Haccı tam zemânında yapıyoruz. Ayların sırası, Allahü teâlânın yaratdığı zemândaki gibidir!) buyurdu). Abdüllahın evlendiği sene, ayların yeri değişik idi. Receb ayı, Cemâzil-âhır yerinde idi. Ya’nî bir ay ileride idi. O hâlde, nûr-i Nübüvvetin, Âmine “rahmetullahi teâlâ aleyhâ” valdemize intikâli, şimdiki Cemâzil-âhır ayındadır. Regâib gecesinde değildir.

Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

Receb, Allahü teâlânın ayıdır. Receb ayına ikrâm edene, saygı gösterene, Allahü teâlâ, dünyâda ve âhıretde ikrâm eder.

Recebin ilk Cum’a gecesini ihyâ edene [saygı gösterene], Allahü teâlâ kabr azâbı yapmaz. Düâlarını kabûl eder. Yalnız, yedi kimseyi afv etmez ve düâlarını kabûl etmez: Fâiz alan veyâ veren, müslimânları aşağı gören, anasına, babasına eziyyet eden, karşı gelen çocuk, müslimân olan ve islâmiyete uyan kocasını dinlemiyen kadın, şarkı ve çalgıcılığı san’at edinenler, livâta ve zinâ edenler, beş vakt nemâzı kılmıyanlar. (Bunlar, bu günâhlardan vaz geçmedikce, tevbe etmedikce, düâları kabûl olmaz. Ananın, babanın, kocanın, hiç kimsenin, dine uymıyan emri dinlenilmez, yapılmaz. Fekat, anaya, babaya, yine tatlı söylemek, onları incitmemek lâzımdır. Ana baba kâfir ise, onları kiliseden, meyhâneden, sırtda taşıyarak bile, geri getirmek lâzımdır. Fekat, oralara götürmek lâzım değildir.)
İbni Âbidîn “rahmetullahi teâlâ aleyh” beşinci cild, ikiyüzaltmışdokuzuncu sahîfede buyuruyor ki, (Anayı, babayı ve kadının zevcini, adları ile
çağırması tahrîmen mekrûhdur, küçük günâhdır. Ta’zîm ile, saygı anlatan kelimeler ile ve yanına giderek çağırmaları lâzımdır. Uzakdan, yüksek sesle çağırmamalıdır).
 
Peygamber efendimiz "aleyhisselâm", Receb ayındaki ibâdetlerin faziletini anlatıyordu. Yaşlı bir zat, “Yâ Resûlallah! Receb ayının tamamını oruçlu
olarak geçirmeye gücüm yetmez.” deyince, Peygamber efendimiz buyurdu ki: Sen, Receb ayının birinci, onbeşinci ve sonuncu günleri oruç tut!
Hepsini tutmuş sevabına kavuşursun. Çünkü sevaplar on misli ile yazılır. Fakat, Receb-i şerîfin ilk Cuma gecesinden gâfil olma!

 


İkinci yazı:


Receb ayında edilen dua kabul edilir


Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
 
(Receb ayında Allah’a çok istiğfar edin; çünkü Allahü teâlânın, Receb ayının her vaktinde Cehennemden azat ettiği kulları vardır. Ayrıca Cennette
öyle köşkler vardır ki, ancak Receb ayında oruç tutanlar girer.) [Deylemi]

(Şu beş gecede yapılan dua geri çevrilmez: Regaib gecesi, Şaban ayının 15. gecesi, Cuma gecesi, Ramazan bayramı ve Kurban bayramı gecesi.) [İ. Asakir]

Receb ayında edilen dua kabul edilir, hatalar affedilir. Günah işleyenin cezası da kat kat olur.

Hazret-i Hüseyin "radıyallahü anh" anlatır:
Kâbe’yi tavaf ederken yanık sesle dua eden birini babam çağırdı. Güzel yüzlü temiz bir gençti. Ancak sağ tarafı felç olmuş, hareketsizdi. Ona dedim ki:
— Sen kimsin, vaziyetin ne böyle?
— Menâzil bin Lâhık… Ben çalgı çalmakla, şarkı söylemekle her yere ün salmış, Arabistan’ın artisti denilen ünlü bir kimseydim. Receb ve Şaban
aylarında bile bu günahlara devam ederdim. Salih olan babam, beni bu günahlardan kurtarmaya çalıştı. Bana, (Allahü teâlânın azabı şiddetlidir, bir anda kahredebilir. Kötü arkadaşlardan vazgeç, bu kötü işleri bırak! Melekler ve bu aylar senden şikâyet ediyorlar) dedi. Nasihate hiç tahammülüm yoktu. Babamın üzerine yürüyüp, döverek susturdum. Üzüntülü ve kırık kalble, (Bu aylarda oruç tutar, geceleri ibadet ederim.

Beytullaha gidip şerrinden korunmak için Allahü teâlâdan yardım dilerim) dedi. Bir hafta oruç tutup Kâbe’ye giderek, (Ey Rabbim, mazlumların âhını yerde bırakmazsın. Bu ayda, bu mübarek yerlerde yapılan duaları reddetmezsin. Hakkımı oğlumdan al, onu felç et) diye dua etti. Henüz duası bitmeden sağ tarafım felç oldu.
— Baban bu hâline ne dedi?
— Babamdan af ve özür diledim. Onun da babalık şefkati galip gelerek beni bağışladı. Beddua ettiği yerde, bu sefer şifa bulmam için hayır dua
etmek üzere deveyle Beytullaha gelirken, devenin ürkmesiyle babam düşüp öldü. Şimdi çaresiz kaldım.

Hazret-i Hüseyin dedi ki:
Babam gence dua etti. Receb ayında yaptığı dua bereketiyle Allahü teâlâ ona şifa ihsan etti. (Gunye)

……….
Kaynak:
www.huzurpinari.comwww.huzurpinari.com, www.huzurpinari.org, www.sevgilipeygamberim.net, www.sevgilipeygamberim.org, www.sevgilipeygamberimiz.com, www.sevgilipeygamberimiz.org, www.serenityfountain.org, www.cocukpinari.com, www.huzurpinaricocuk.com, www.huzurpinari.com/cocuk

  Seyir Defteri – 25 Haziran 2009 Perşembe (Regaip Kandiliniz mübarek olsun:)

 

 

 

 

 

 

4 yorum

  1. Bütün İslam Alemi’ne regaip kandilinin hayır getirmesini niyaz eder, Sevgi Ailemiz’in de Regaip kandilini en iyi değerlendirenlerin arasında olmasını dilerim…

    HANİFİ CAN

  2. Peygamber Efendimizin büyük önem verdiği bu gecede edilen dualar kabul edilir, hatalar affedilir. Recep, Şaban ve Ramazan aylarını içine alan üç ayların ilk kandili olan Mübarek Regaip Kandilinizi tebrik eder hayırlara vesile olmasını dilerim.

    ALPER KORKMAZ

  3. Receb ayımız, Regaib kandilimiz mübârek olsun. Bereketinden istifade etmemizi nasip etsin Mevlam.

    KARANFİL

  4. Öncelikle Muammer Abi Regayip kandilniz mübarek olsun. dualarınız bu gece ve diğer gecelerde kabul olsun. Bereketli, sağlıklı, huzurlu, başarılı ömürler dilerim.

    ZEYNEP DİDEM

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir