Tak, tak, tak… Kimse yok mu?.. [25 Haziran 2003 Çarşamba]

"Tak, tak, tak!”
Sanki kalbime vuruluyor; kapıma değil…
Ama ben;
Sanki kalbinden vurulmuş gibi, sessizce yığılmışım! 

“Tak, tak, tak!”
-Kimse yok mu içerde?..
…..
Dişlerim, bir fermuarın dişleri gibi, kapalı.
Ve dilim; yeni dökülmüş bir beton gibi! 

“Tak, tak, tak!”
-Kimse yok mu içinde?..
Varım, var; ve bendeyken de sendeyim.
Ama, benden çıkmam ne mümkün?.. 

Dilime kiriş basmış gibi enkaz altında, çaresizim…
Sen dönüp giderken, hıçkırarak…
Duyuyorum üstelik;
“Olsaydı, ses verirdi” deyişini… 

Bu “olmak”; olmak, veya ölmek…
Hangisi kolaay, hangisi zor?.. 

“Tak, tak, tak!”
-Kimse yok mu?..
-Varım, vaaar!.. Varım yâaar!..
Vaaay!.. 

Sızıyorum bir sızı gibi, sana doğru…
Sızıyorum içimden…
…..
Ama, sen gitmiş oluyorsun;
Kapımın önünde uzuun süre beklemiş, ve toprağıma birkaç damla gözyaşını bırakmış olarak!..

……………
(Acının çiçekleri, işte böyle damlalardan sulanıyor!)

Stop
Muammer Erkul
25 Haziran 2003 Çarşamba

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir