(Bu yazı gençlere, ana-babalar okumasın!..)
Arabanın kumanda panelinde bir ışık yandı. Kitaba baktık; “mümkünse frene basmadan en yakın servise gitmemizi” söylüyordu! Dediğini yaptık ve arabayı gece orada bıraktık… Biraz zaman geçti; bir yolculuk arifesinde gene ışık yandı, işler aksadı, araba yine servise gitti…
İnsan bunca para ödeyip, işinden olduktan sonra; henüz problemin bile neden kaynaklandığını öğrenemeyince canı sıkılıyor… Araba ise yine her sabah çalışmakta isteksiz; vites değiştirirken sıkıntılı, yolda giderken de bazen silkinip tedirgin ediyor…
Benzer sıkıntılar yaşamış olanlar ise; “yanlış istasyonlardan benzin almışsın” diyorlar!..
Bu ise daha fazla can sıkıcı: Çünkü her istasyon birbirine benziyor… Birini seçiyor, yaklaşıyor, kapağı açıyor ve yakıt pompasının ucunu benzin deponun ağzına takıyorsun… Nereden bilebilirsin ki yakıtın içinde; arabanın motoruna zarar verebilecek, çekişi düşürecek yabancı maddeler olabileceğini?..
Ne olacak peki? Dedim?..
Yanmayı arttırtıcı malzemeler var, dediler. Birkaç defa deneyeceksin. Yakıt depondaki pisliği yakabilirse ne âlâ. Yoksa… Yoksa deponun sökülmesi, ancak temizlendikten sonra yerine takılması gerekebilir!
Ben şimdi kendi paramı vererek; ömrümü tüketecek dertler mi almışım, bilmediğim bazı yakıt istasyonlarından?.. Evet, sanırım aynen öyle olmuş!
Bunu neden anlattım, biliyor musunuz arkadaşlar?
Hemen hemen hepimizin kulağında kulaklıklar; tekrar ve tekrar ve tekrar aynı sözleri dinleyerek, anlamaya çalışarak, onları mırıldanarak, sürekli “depolarımızı” dolduruyoruz! Peki, acaba ne ile?..
İnanın, yakıtı alırken farkında olmuyor insan, düşünemiyor bile içinde acaba zararlı, yabancı, tehlikeli bir şeyler var mı, diye…
Düşünemiyor ama, inanın; içimize gireni dışarı çıkarmak çok zor hatta çoğu zaman mümkün bile olmuyor!
Stop
Muammer Erkul
28 Şubat 2010 Pazar
Bu yazının İngilizcesine aşağıdaki adresten ulaşabilirsiniz:
http://www.muammererkul.com/translated-articles-mainmenu-50/english-mainmenu-51/2764-mess-on-fuel-tank.html
OKUMAYIN DEMİŞSİNİZ AMA BEN DAYANAMADIM. YİNE ONİKİDEN VURMUŞSUNUZ. SÖYLEYECEK SÖZ BIRAKMAMIŞSINIZ. HÜRMETLERİMLE…
İyi günler,
İçimize; kin girmesin, nefret girmesin gerisi teferruat. Ha unutuyordum, bir de haram girmesin. Helal yiyen zaten kin ve nefreti tanımaz. Allah her lokmamızı helal rızıktan nasip etsin. İşimizden, faaliyetlerimizden elde ettiğimiz kazancımızı da helal etmeliyiz.
Çocuğumuza da ayırdığımız zamanı, emeği, rızkı da helal etmeliyiz.
Hoşçakalın.
Çok güzel bir tespit efendim. Keşke herkes nasiplenebilse…
Çok mükemmel bir yazıydı…
Günümüz insanının kafa kirliliğiyle aracın depo kirliliğni özdeşleştirerek diyeceğini demek müthişti.
Cenabı Allah razı olsun Muammer kardeşim.
Eline sağlık, kalemine kuvvet, ömrüne bereket…
Yolunuz açık, işleriniz kolay, rızkınız bol, huzurunuz, mutluluğunuz, sağlığınız ve ihlasınız daim olsun.
Allahü tealaya emanet olunuz..
Ragıp
O kadar güzel benzetmişsiniz ki başka söze gerek yok. Yazılarınızın herkes tarafından okunması ne kadar güzel olur ama sanki bu daha gerekli. Sonuçta depomuzu neyle doldurduğumuzu bilmemiz gerekiyor…
Evet, gerçekten de; “içimize gireni dışarı çıkarmak çok zor hatta çoğu zaman mümkün bile olmuyor!”
Üstelik; kötü, yanlış, bozuk şeyler (yakıttaki pislikler yani) daha kolay giriyor ve çok daha kalıcı oluyor zihnimizde, kalbimizde…
Güzellikler o kadar kolay giremiyor ve kalıcı olamayabiliyor çoğunlukla…
Gönlün dert görmesin abiciğim.
Ellerine sağlık, kalemine kuvvet…
Hicran Seçkin
Anneler babalar okumasın, demişsiniz üstadım ama bu nasihatlar, tesbitler ve öneriler veya şöyle yazayım yaşam sırları biz ana-babalara da çok lazım…
Yaşamımızdan edindiğimiz tecrübeler günden güne artmaya devam ediyor, yaşamın devam etmesi gibi. Bu süpper yaşam sırlarımızı paylaşırsak daha çok insana ulaşmış,daha çok insana ışık tutmuş oluruz.
Arabanın depasındaki pisliklerle daha karşılaşmadan önlemini
almış olurlar. Zihinlerimizi de gereksiz ıvır zıvırı
doldurmamış ve boşuna yükler taşımamış oluruz.
Saygı ve selamlarımla.
Savaşçı.
Allahü teala bizlere temiz bilgiler nasip etsin, kötü bigilerden bizleri uzak tutsun inşallah. Saygılar
Büyükler önemli olan; çok kitap okumak değil, doğru kitabı çok okumak buyurmuşlar. Rabbim doğru yolla tanışmamıza vesile olanlardan razı olsun. Bu bir nasip meselesi diyorum. Ömrünü hep doğru bildiği yanlışların izinde heba edenlere ne demeli? Bir evliya zata iki çocuk getirmişler eğitilsin diye, demişler ki biri hiçbirşey bilmiyor, diğeri iyi kötü biraz bilgi sahibi. Mübarek; hiçbirşey bilmeyenin yetişmesi bizim için daha kolaydır buyurmuş. Niye demişler, ÇÜNKÜ O BİRŞEYLER BİLDİĞİNİ İDDA ETTİĞİNİZİN KAFASINDAKİ YANLIŞLARI SİLMEK GEREK ÖNCE.
Muhabbetle…