Yirmialtı [26 Ağustos 2005 Cuma]

Sorar durur ya içimdeki çocuk:
“İhtiyarların mı hep uzakta özledikleri olur; yoksa uzak özledikleri olanlar mı ihtiyarlardır?..”
…..
Dedi ki biri:
-Sen, ağlıyorsun?..
Öksürdü önce diğeri… Sonra durdu… Sonra söze başladı.
Ve şöyle bitirdi konuşmasını:
-Sen ağlıyorsun!..
…..
Hakkında konuşulansa, uzakta idi. Gülüyordu…
Ve gülmeye devam edecekti;
…özleyeceği birilerinin, uzaklara gideceği zamana kadar!
…..
Sorar durur hep içimdeki çocuk:
“İhtiyarlar neden bu kadar özleyiş içindedirler?..”
Size sorsaydı, ne cevap verirdiniz?

…..YİRMİYEDİ
Öfkeyle kalkan zararla otururmuş… Çünkü öfke; şeytanın vesvesesinden hâsıl olurmuş… Şeytan ise, ateşten yaratılmış… Ateş ise;
…su ile söndürülürmüş!
…..
Öfkelenince oturmak; oturuyorsan yan yatmak gerekiyormuş…
…..
Yiğitlik;
Bacak kadar çocuğun bacağını kırmak değil ki!..

…..YİRMİSEKİZ
Kıymetli büyüğüm, böyle yapmak gerekir mi; yani sen çukura girmekle/inmekle beni nasıl büyütebilirsin?..
Ortadaki gerçek, tahterevallinin dayanma noktası gibi…
Sen iyisi mi, gel;
Aynı salıncakta beraber/yan yana sallanalım!

…..YİRMİDOKUZ
Bıkarsın; fırlatır, atarsın havaya, bütün gücünle… De ben, attığın kuvvetle sana tekrar geri dönerim, bumerang gibi!
…..
Bıraksan avucundan;
Gene sana düşerim!..
…..
Peki, ya ben seni bıraksam?

…..OTUZ
Bir gün şunu öğrendim:
Allah, sevdiği kuluna iki nimet verirmiş. 1) Sevdiği bir kulunu tanıtır… 2) Hayırlı bir iş nasip edermiş…
Daha da çok severse, dert-bela-sıkıntı verirmiş…

…..OTUZBİR
Farkında mısınız;
Leylekler, yine gitti!..

Stop
Muammer Erkul
26 Ağustos 2005 Cuma

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir