Adressiz çocuklar! [08 Şubat 2002 Cuma]

Çok, çok, çok önemli olduğu halde pek dikkat edilmeyen şu konuyu ne kadar tekrarlasak azdır ki;
Çocuklarımız adressiz kalmakta!..
Halbuki adressizlik; nefessizliktir!..
Yani bir çocuk adressiz kalmışsa, bilin ki “nefessiz” kalmıştır… Bir çocuk adressiz kalmışsa; boğulmaktadır!.. 

Bir çocuk için önce, etrafında gördüğü her yeni kişi yeni bir adrestir… Bir çocuk, gördüğü her yeni kişiyi merak edip, onu kendi “arşivine” kaydedebilmek için bilgiler toplar… Ve bir çocuk, söyleyenin kendisine yakınlık sırasına göre söylenilenlere inanır; ama, “aksini” öğreninceye kadar!..
(Her sözü yıkılan söyleyici, sonunda kendi evladının âleminde kendi yıkılmaya başlar ki, bu; bağların kuvveti, hatta nesillerin geleceği için çok büyük bir tehlikedir!)
Annesi kızına bağırıyor:
“Teyzene bir daha gitmeyeceksiiin!.. Dayınla görüşmeyeceksiiin!.. Deden yalancının biriii!..”
Babası oğluna haykırıyor:
“Amcanların hepsi sahtekar zaten, onlara uğramayacaksın!.. Babaannen niye sevsin ki seni, diğer torunları varken!.. Halanın oğlunu bir daha bu eve çağırdığını görmeyeyim!..” 

Çocuklarınız, birer küçük kuş gibidir; başınızın üzerindeki incecik dallara konan… Ve siz, dallarınızla… Kalın veya ince, ama kendi başınızın üstündeki dallarınızla bir “ağaca” benzemektesiniz…
Yine, işte yine bu dallarla ayrılmaktasınız toprağa çakılmış kuru bir odundan!..
Böyle olduğu halde, niye kırıp atmaktasınız ki onları; üstelik, sizden uzak dalların altında “avcılar” olduğunu bildiğiniz halde?.. 

Gerçekten, bu konuda haklı olmak istemezdim, ama LÜTFENN YAPMAYIN!.. Kendi çocuklarınıza “HERKESİN KÖTÜ OLDUĞUNU” söylemeyin!..
Çünkü, en başta çocuklar; “herkes”ten “SİZİ” bile ayıramazlar!..
…..
Amcasının bilinen bir kusuru varsa, ve ondan zarar göreceğinden eminseniz; “bu konu hakkında” çocuğunuzu uyarabilirsiniz. Ama, amcasını silmeye çalışmayın kafasından. Sakın bu bir alışkanlık haline gelmesin. Ve sakın, kendi mazinizdeki öfkelerinizi hatırlayıp, (bir anlamda intikam alır gibi) herkesi silip-yok etmeye çalışmayın çocuğunuzun kafasından… Bunun kadar saçma ne olabilir?.. Çünkü çocuklar (en azından iyi yönlerine) sarılacak akrabalar, ve konacak dallar ararlar…
Ben, biliyorum ki; herkeste kusur var, bendekiler gibi… Ve ben biliyorum ki; işaret parmağım karşımdakini gösterirken, üç parmağım “kendimi” gösteriyor!.. 

“Herkes kötüdür” demek; çok kişide bulunan birer ikişer kötülükten de kötü olabiliyor çoğu zaman… Halbuki bütün evlatlar şunu demekte:
“Kötülükleri değil, az da olsa iyilikleri; kötüleri değil, az da olsa iyileri göster bana… Ki bir gün, başının üzerinden uçsam bile, KONACAĞIM DALLAR OLDUĞUNU BİLEYİM!..

Stop
Muammer Erkul
08 Şubat 2002 Cuma

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir