Ceplerim küçücüktü [01 Haziran 2001 Cuma]

Ceplerim küçücüktü

Başında beyaz dantelli beyaz örtüsü vardı bir zamanlar “Hacı teyze”nin…
Elinde, kapaklı cam kase içinde akide şekerleri vardı…
Dilindeyse dualar…
…..
Bir ikindi vakti olmalı ki otuz sene öncesinin; yola bakan köşedeki odaya Paşabahçe tarafından ışık dökülüyordu…
Onun başındansa nur dökülüyordu sanki ve avuçlarından susamlı şekerler…
Bir de dudaklarından dualar dökülüyordu…
…..
Üzmek istemeseydim, size derdim ki şu an; “Ama ceplerim küçücüktü!..”
Yine de duyun beni, üzülün, hatta paniğe kapılın, çünkü;
Ceplerimiz hep küçücük!..

Ben ki “Hacı amca”nın da duasını almıştım, “vakitlerde bereket olan” senelerden birinde…
Hayattaki son senesinde, bir cami dönüşünde; kendi oğluydu, elinden tuttuğu bu küçüğü onun yanına götüren… Keskin Müneccim Sokağı’na sapılan, köşedeki çeşmenin yakınındaydık.
Seslenmişti ısrarla; “Babacığım… Babacığım!..”
…..
“İndi” sanki yeryüzüne bulutlardan!..
Durdu…
Baktı…
Gördü…
Duydu ve dua etti.
…..
Küçük çocuk “küçücük” oldu ve bir daha hiç kesilmedi ağlaması!..

O an yere bakarak… Ve o an yere basarak yürüyor görüyordum onu!.. Bilmiyordum ki; o nereye basıyor ve nereye bakıyordu acaba oğlunun kendisini çağırdığında:
…..
“Babacığım… Babacığım!..”
Durdu… İndi!.. Baktı… Gördü… Söylenileni duydu, ve bana dua etti.
…..
O an siyah paltosunun içinde görüyordum onu ve o an cam göbeği gözlerinin deliğinden bakıyordu bana; kim bilir nerelerden!..
İşte o an küçük çocuk “küçücük oldu, ve ağlaması bir daha hiç kesilmedi!..

Ben, ne zaman büyüdüm biliyor musunuz, hem de bir adam boyu?..
Ben, onun tabutu altında “ezilirken” büyüdüm; çünkü en mühim va’zını veriyordu bizlere, camimizin hocası…
İşte şimdi “Hacı teyze” de gitmiş. Şevket (İnler) amca’nın yanına, dünyayı bizlere bırakarak!..
…..
Bir zamanlar, birileri de benim haberimi okuyacak; işte aynen böyle, günü geçmiş bir gazete köşesinden…
Ve, benim;
“Bir ikindi vakti olmalı otuz sene öncesinin… İncirköy’deki bizim sokakta, içine ışık dökülen bir komşu evindeyiz rahmetli annemle birlikte… Hacı Nadire teyzenin; başında beyaz dantelli beyaz bir örtü, avuçlarında susamlı akide şekerli ve dudaklarında dualar var…” dediğim gibi, kim bilir sizler de neler diyeceksiniz!..
Ve sizin için de bir zamanlar neler diyecekler!..
Neler diyeceklerine karar verdiniz şimdiden, değil mi?..
…..
(Allah’ım, her birimizi en güzel yerlere gidenlerden eyle, amin…)

——————————————————

Eski kağıt

Nerden icap etmişti bilmiyorum, ama bir gün;
“Hiçbir yazıma besmelesiz başlamadığımı” söylemiştim, dedemin talebelerinden hayatta kalan birine…
– Hocam abdestli olmadan ne bir sayfa kitap okudu, ne de bir satır yazı yazdı, dedi. Sonra şöyle devam etti:
– Ben bir gün bunu merak etmiştim. Sonraki gün, elime bir kağıt verip; hem kendisine sorduğum soruyu hem de bu soruya yazdığı cevabı arkadaşlarıma öğretmemi istedi…
O kağıdı hâlâ ondan bir hatıra olarak saklarım. Gel bir gün bize de, sana da göstereyim…

Dedem burnumda tüttü sanki… Sanki parmaklarıyla saçlarımı tararken, yine başımı yasladı kuşaklı göbeğine…
– O gün, bu gün olur mu hacı dede, diye sordum
– Olmaz olur mu “Çavuş”umun torunu, dedi… Gel, hadi gidelim fakirhaneye…
…..
Çok okunduğu da belliydi bu kağıdın, iyi korunduğu da… Üzerinde ise aynen şunlar yazıyordu:

Öğrenmek ve öğretmek; dün ve yarın arasında köprü olmaktır…
Köprü olduğunu bilmek ve söylemek, ne öncekilere son, ne sonrakilere baş olduğunu vehmetmektir!..
Köprü olmak, bizim “bugünkü” işimizdir… Ki, yarının sahillerine çıkanlar yollarını kaybetmesinler.
…..
İşte böyle bir yola hasbelkader yamanmış bile olsak, biliriz bu yolun nereden gelip nereye gittiğini… Ve üstümüzden geçip yarınlara şifa taşıyanların kirletmemek için tabanlarını, temiz durmaya çalışırız!..
……
Çünkü öğrenmeye ve öğretmeye çalışmak;
Bir köprü daha kurmak değil, bir köprü daha “olmak”tır…
Ama, vehmetmeden; ne öncekilere son, ne sonrakilere baş olduğunu!
…..
(Suyun kendinden geldiğini sanıp; renk renk açmış ve mis gibi kokan çiçeklere böbürlenen hortumdan daha ahmağı kim olabilir?..)

Stop
Muammer Erkul
01 Haziran 2001 Cuma

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir