Bir aşkı söyleyen var…
Bir de, âşığı söyleten!
Gene mi senin uzattığın kâğıda yazıyorum bunları?
Kâğıdın sen kokuyor;
Kalemim ben!..
Kalem…
Kalem âşığa benziyor, biliyor musun?..
Neden benziyor ki âşığa kalem, haydi bil bakalım…
…..
Aşk ise ışığa benziyor;
Eriyen bir mumdan yayılan ışığa…
Mum; tabii ki âşıktır…
Ama, yanmayana; mum denmez…
Işık vermeyene mum denmez!
Sen, içimden geçmeseydin…
Başımda, alevini gezdirmeseydim…
Taşınır mıydım böyle karanlıklar içindeki eller üstünde? Konur muydum baş köşelere?..
…..
Fitili olmayan bir mum ne ise;
İçimde olmayışın, odur!..
————————————————-
GİZLİ BAHÇE
Söyleyeyim mi?.. İlk defa söylüyorum.
İlk defa bahsediyorum Gizli Bahçe’mden…
Gizli Bahçe sokaktan her geçenin belki göremeyeceği, ama her zaman ulaşabileceği kadar da yakınında…
Gizli Bahçe, benim gizli bahçem belki… Ama arzu edenlerin de kapımızı tıklatıp, misafirimiz olabileceği…
Neler mi olacak Gizli Bahçe’mizde?..
Örnek olarak; az evvel yukarıda okuduğunuz yazı oradakilerden biriydi!
…..
Gizli Bahçe’mizin kapısı, Mandalina TV’de…
Buyurun, bekleriz…
www.mandalina.tv
Stop
Muammer Erkul
28 Nisan 2006 Cuma