Damlaya damlaya göl oldu sevgi,
Biraz ister miydin sarı papatyam?
Çakır gözlerimde resmine övgü…
Gönlüm ki, çöllerden seraba atlar,
Kuru ağaçlardan tomurcuk patlar,
Kiraz ister miydin sarı papatyam?
Gariban eserken yel oldu sevgi,
Çatlak topraklara yağmur yağmakta!
Bitti cinlerdeki karışık sövgü…
Gözler ki, feneri düşüncelerin,
Gözler ki, ışığı, bu gecelerin,
Nasipsiz kalplere gurur yağmakta!
Kaba halatlardan tül oldu sevgi,
Değmeye kıyamaz bir türlü eller!
Her ilmekte senin için bir kaygı…
Öptüğün dudaklar titreyip durur,
Boş kalan ellerim isteyip durur,
Yerine bağlanmaz bir türlü teller!
Beslene beslene gül oldu sevgi,
Bereketli diyarlardan çiy düştü!
Terbiyesiz tutilerden pür saygı…
Sen ögrettin, sen bellettin gülmeyi,
Nerde kaldın, unuttun mu gelmeyi?
Söylene söylene dile tüy düştü!
Yol bilmeyenlere sal oldu sevgi,
Denizin tuzundan tatmaya görün!
Bir heyecan, bir ürperti, bir duygu…
Enginde buluyor rengini sular,
Bu mevsim sebili dengini sular,
Yazından-güzünden tatmaya görün!
Dikenli yollarda nal oldu sevgi,
Kışın soğuğunda parke edindik!
Yastıksız-yorgansız bir rahat uyku…
Kaktüsleri pamuk edip eledin,
Yaraları ipeklere beledin,
Hayran olup, dile türkü edindik!
Zifir karanlıkta al oldu sevgi,
Mumu yakmaz oldu vefasız kullar!
Bir acıklı desisedir bu öykü…
Şimdi senden bî haberim, bî haber,
Karanlıkta ışıksızım ne haber?
Hazineye konan cefasız kullar!
Birden petek petek bal oldu sevgi,
Açlıktan ölseydim, inanır mıydın?
Bu duyduğun davul değil, bir ney ki…
Seninle beraber açan benim ya,
Bir gün görürsen, bir Sarı Papatya,
Gözümü kırptığımda tanır mıydın?
İlhan Palalı