Duygu Bahçemiz (SENİ OKUMAK – Hicran Seçkin)


SENİ OKUMAK
(Türkiye Gazetesi Stop köşesi yazarı, kıymetli insan Muammer Erkul’a ithafen…)


Seni okumak ekmek yemek, su içmek gibiydi kimisine…
Ama illa ki ilaç gibiydin hep-isine!..
Kimi karnını doyuruyor, kimi susuzluğunu gideriyordu. Ama illa ki bi’yerlerinin ağrısına veya yarasına merhem yapıyordu seni; bir pınar misali evinin önünden aktığın heerkes…

Ama yine gizledi bunu herkes!
Mazereti asla mazur görülmeyecek kadar büyük bir gizlilikti bu.
Sen "gizli sevgili" idin adeta! En gizli, en derin yaralarımıza merhem olduğun içindi belli ki bu gizlilik. Hani "iç giysilerimizi" alırken yaptığımıza benzer bir mahremiyet derdine düştük bu yüzden, seni okurken!

Halbuki, bu kadar mahremiyete gerek yoktu; hepimizde vardı aynı yaralar…
Kimi rahat insanların mahrem konulardaki "bende olan onda da var" keyfiyetini bir nebze takınabilmeliydik. Derdimize derman, yaralarımıza ilaç, bünyelerimize gıda olan; ve yani bir nevi "rızık" olan satırlar, okuduğumuzu dahi inkar edecek kadar saklı/saklanacak birşey değildi!
Mahrumiyete götürecek kadar mahremiyet neyin nesiydi ve bahanesi neydi?

Bizim yaralarımıza merhem olan ilaç hangi yerimize(!) şifa olmuşsa bile velev ki; onu gizlemek, varlığını/şifasını inkar etmek miydi doğru olan, yoksa başka dertlilere de tavsiye etmek mi?
"İnkar eden mahrum kalırdı oysa, hem de herşeyden!..
Hele hele de, eczahane sahibi çıkıp da kamuoyu yoklaması yapıyorsa, hangi ilaçlara talep olduğunu anlamak adına… Kullandığımız ve şifanın onda olduğunu iyi anladığımız ilacı inkar etmek kimi mahrum eder bizden başka?..

Bir gün…
Dünyalar güzeli sevgilisini, ‘nasıl olsa hep yanımda’ diyerek nazıyla cazıyla usandıran ve sonunda elinden kaçıran aymaz sevdalılar gibi…
Anladığımızda kıymetini…
Ve bunu haykıracak kadar "yüreklendiğimizde"!
Topyekun koşacağız adınsıra…
İşte o gün; bu dünyadaysan da, diğerine geçmiş isen de…
Hiç acıma bize; "mehrini" yüksek tut güzel insan!..

Hicran Seçkin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir