Duygu Bahçemiz (SENİN ARDINDAN… DAYICIĞIM – Faruk Alp)

Ben kendimi mi kaybetmiştim, yoksa kaybolan benliğim miydi?
Bu ironilerle dolu hayat denen yolda yürümeye başlayalı daha çok bir zaman da geçmemişti halbuki.
Hani mektup yazarsın ya ulaşmayacağını bile bile; ama ona rağmen içindeki umudun yaşaması için yazmışsındır. 
Geleceğime bu kaybolmuşluğun içinden mektuplar yazıyorum. Belki bana ulaşır birgün de bana da umut aşılar diye…
Bu düşüncelerdir insanın beynini yıpratan. Tıpkı bir akbabanın leşe saldırması gibi, neşene saldırır ve onu en çaresiz, en gafil halinde yakalar. Boyun bükmekten başka bir çaren yoktur işte o zaman.
İşte ben o zaman senin gözlerine bakmayı, en azından bu kayboluşu senin gözlerinde yaşamayı isterim. Sanki her an gelecekmişsin gibi gözlerim seni arar karanlık sokaklarda.

Sanki gene köşe başından arabanla çıkıp evimize gelecekmişsin gibi…
Sanki tekrar bana önce kızıp sonra hasretle sarılacakmış gibi… Beni sevdiğini söylecekmişsin gibi. Gözyaşlarımıza beraber yollar çizmeyi özleyeceğim, sensiz yağmur tanelerini saymanın anlamı kalmadı. Hoş saysam da kimse anlamaz ki seni aradığımı o damlalarda.
Artık her hıçkırıkta "yumurta hırsızım" diyecek kimsem kalmadı biliyor musun?

Seni çok ama çoook özlüyorum biliyor musun?

Faruk Alp

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir