Sevmek gerçekten ateşten gömlekmiş…
Bunu öyle iyi anladım ki!
Ailemle sevdiğim arasında kaldım. Ve çok acı çektim. Kavuşmaktan başka birşeyi gözüm görmüyordu. Çünkü çok seviyordum. Hala da seviyorum. Kimseye dert anlatılmıyor bu dünyada. Ailene, sevgiline… Bir tek Rabbimize açıyoruz ellerimizi, yakarıyoruz, gözyaşı döküyoruz dualarda…
Zaten dualarla çıktım bu karmaşanın içinden.
Sevmek bu kadar kötü birşey mi ki; hep yargıladılar beni…
Neymiş uzakmış. Evet uzak. Razıyım. Her istediğin zaman gelemezsin. Olsun ona da razıyım. Herşeye razı olmak! Yaparken çok kolay sonrası çok zor. Ben imkansızı istedim tam manasıyla imkansızı istedim. Rabbim de verdi. Ama pişmalıklarım var tabi. Pişman olmadığım tek şey; onu sevmek.
Onu sevdiğime asla pişman olmadım. Şimdi onunla bir hayatı paylaşıyorum. İyisi kötüsüyle, sevinci mutluluğuyla.
Hangi mutluluk dört dörtlük ki zaten? Her mutluluğun bir çilesi yok mu? Var. Olmayanını ben görmedim. Mutluluğun tadı burda zaten. Ve ben mutlu olduğum için ailem de mutlu. Dolaylı da olsa ailemi mutlu etmiş oluyorum.
Umarım bu yazdıklarımın tersini yazdığım günler gelmez….
Sevgiler…
Dilşad
Umarım hep mutlu olasın Dilşat ve mutlu kalasın. Allah bozmasın. Ve sizi ayırmasın…
Ne tanıdık ve ne “keşke ben de…” dedirten duygular..
Allahü teala iki cihanda ayırmasın.