Bir zamanlar; güzel rüyalar görürdüm gece çöktüğünde üstüme. Yıldızları tek tek selamlardım isimleriyle. Tanırdım ve tanırlardı beni, duyarlardı sesimi…
Bir zamanlar; bir yer vardı yürüdüğümüz ve beraberken beraber olduğumuz için daha çok sevdiğimiz. Herkesin ama yalnız bizim olan. Geceyi ayrı, gündüzü ayrı yaşadığımız…
Bir zamanlar; bana baktığında beni ne çok sevdiğini anladığım bir çift badem göz vardı. Bakmaya kıyamadığım, gülerken içleri gülerdi, hep şefkat veriridi. Okşar, sever gibiydi..
Bir zamanlar; tatlı bir ses vardı. Duyduğumda dinlendiğim, mutlu olduğum. Sesin içinde sessizlik bulduğum. İncinecek, kırılacak bir cammışım gibi hafif, derinden…
Bir zamanlar; içimi kışın soğuğunda bile yakan bir sevdam vardı. Hiç kimsenin arayıp bulamayacağı, sadece masallarda duyduğu. Yastığa başını koyduğunda hayal bile edemeyeceği.
Benim masalımdı gerçeğe dönen!
Ve asla yüreğimden silinmeyecek olan…
Bir zamanlar;
Sen, ben, yıldızlar ve İstanbul vardı…
MASALLARSA EN GERÇEK OLAN!…
VE BÜTÜN KAPILAR SEVİYLE AÇILIR VE BÜTÜN PENCERELER…
Yıldız Seçen
Bir zamanlar’a alıp götürdü bu güzel yazınız. Yüreğinize, kaleminize sağlık Yıldız Hanım.
Sevgiler, selamlar…
HİCRAN SEÇKİN