Eller ve diller [07 Temmuz 1999 Çarşamba]

Eller ve diller

Elleriniz semadan,Dilleriniz duadan uzak kalmasın…

Ya Rabbi, sen bizim bütün günahlarımızı affet. Bizlere imanla yaşamak ve imanla ölmek nasip et. Bütün ibadetlerimizi kabul et. Ölmüş ve azapta olanlarımızın azabını kaldır, olmayanların derecelerini yükselt…

Ya Rabbi, âlem-i İslâmı ve memleketimizi koru…
Ordumuzu güçlü kıl. Bu ülkeyi savaşlardan, yerden ve gökten gelebilecek belâlardan, afetlerden, salgınlardan, fitne ve fesattan muhafaza et…
Topraklarımıza bolluk ve bereket ver ve hiçbirimizi açlıkla, kıtlıkla ve yoklukla terbiye ve imtihan etme ya Rabbi…

Ya Rabbi, sen bize gayret ver, azmimizi eksiltme…
İlim ver, insaf ver ve şükrümüzü artır…
Bizlere sağlık, sıhhat ve afiyet ihsan et, bizlere şifalar ver… Borçlarımızı ödeme gücü ver. Bizleri kendimizden, insanlardan ve en büyük sözü verdiğimiz Sen’den utandırma ya Rabbi.

Ya Rabbi, yolumuzu açık et… Bizleri kazalardan, belalardan koru… Bizleri şeytana, nefsimize ve kötü arkadaşlara uymaktan koru… Bizleri bilerek veya bilmeyerek günahlara garkolmaktan ve imanını kaybetmekten koru.
Bizleri ölüm azabından, kabir azabından ve cehennem azabından koru. Bizleri o en büyük ve zor günde Sevgili Peygamberimizin sancağı altında bulunanlardan eyle.

Ya Rabbi, bizleri sevdiklerinle beraber ve sevdiklerinden eyle… Hayır dualarımızı, kabul olunan dualarla beraber (ve duasını kabul buyurduğun kişilerin yüzü suyu hürmetine) kabul et.

Ya Rabbi, bizlere her şeyin hayırlısını ver. İşlerimizi rast getir. Bizlere helal kazançlar kısmet et.
Bizleri, ana-babalarımızı, eş, evlat ve kardeşlerimizi koru…
Yuvalarımıza huzur ve mutluluk, bolluk, dirlik ve düzenlik ver. Birbirimizi anlama ve birbirimizle geçinme kaabiliyeti ver.

Bizlerden kastımız; bugüne kadar dualarımızda adı geçen herkes… Ana-babamız, eş, evlat ve kardeşlerimiz, arkadaş ve akrabalarımız ve iş arkadaşlarımız… Ve burada, bu duada buluşup, kendini burada ve bu duada hisseden herkestir…
Ya Rabbi, hepimizin dualarını (bu müşterek duaları) kabul et. Bugüne dek etmiş olduğumuz ve bugünden sonra edecek olduğumuz bütün hayır duaları kabul et…

Ya Rabbi; sana sığınıyoruz ve senden yardım bekliyoruz… Senin azabından korkup sonsuz merhametine sokuluyoruz… Çünkü biliyoruz; Sen’den başka kimsemiz yok… Ve Sen’i; kâinatı uğruna yarattığın sevgili Peygamberimizin bildirdiği gibi biliyoruz… Ve O’nun yolundan gitmeye çalışıyoruz. Ve O’nun şefaatine ulaşmaya çalışıyoruz.
Ellerimizi boş çevirme ya Rabbi…
Bizi, hepimizi bir ve beraber kabul et ve hepimizin hayır dualarını, duasını kabul ettiklerinin hatırına ve onların dualarıyla beraber kabul et.
Ellerimizi semadan, dillerimizi duadan eksik etme ya Rabbi. Amin, amin…
Amin.

—————————————————-

Öğrendim ki;
Bir (beraber) olmak
bir (tek) olmaktan güzel.

E-Mail Kutusu
Yeni okuyucunuzum
Sevgili Muammer Erkul,
Kendimi size tanıtmadan düşüncelerimden bahsettim.
Bağışlayın.
Ben Almanya’da yaşayan 22 yaşında bir işletme (fakültesi) öğrencisiyim.
Sizin yazılarınızı büyük bir beğeni ile okuyorum, henüz yeni okuyucularınızdanım.
Sizi daha önce “keşfetmediğim” için biraz üzgünüm.
Dürüst ve dinamik kişiliğinizle yazmaya devam edin.
Size başarılar, tebrikler ve tabii ki hayırlı işler diliyorum.
Saygılarımla.
Sevda Öğretici.

Hayırlı İş
Merhabaaaaalaaaaar,
Yengemin bir akrabası var, M., bana fazla sempatik gelmeyen bir insan. Bilmem neden…, belki de bu antipati birbirimizin hiçbir konuda aynı fikire sahip olmadığımızdan kaynaklanıyor.
Neyse, tabii ki size aktarmak istediğim bu değil.
Geçenlerde o kişinin cuma namazında herkes dua ederken sadece “hayırlı iş, hayırlı eş” diye mırıldandığını duymuş benim küçük yeğenim,
Koşa koşa geldi bana anlattı.
Gülümsedim.
Eh, olacak dedim.
25 yaşında, eş ister, iş ister.
Ama “hayırlı” sözcüğünü önemsemedim bile.
Gün geçtikçe bu kelime aklımdan çıkmıyor. Beynime iyice yerleşti, söküp atamıyorum.
Demek bu benim “beğenmediğim” insan, herkesin aradığı mutluluk kavramını bir sözcükte toparlıyor, Allah’tan kesin dilekte bulunuyor.
Eş istiyorum, iş istiyorum, eşim şöyle olsun, böyle olsun demiyor… Fazla bir şey de istemiyor, eş ve iş.
Bu isteklerinin de hayırlı olmasını arzularken, dileklerini mükemmelleştiriyor.
Ne kadar da haklı.
Şu nefret ettiğim “para pul şöhret kadın araba..” kelimelerinden uzak duruyor.
Mütevazı olduğunu da diyemem, çünkü iş ve eş dileseydi, Allah bunları ona belki de çoktan ihsan etmişti bile.
Demek ki, Yüce Allah’ın ona verebileceği en iyi hayırlı şeyleri diliyor.
Sabret, M,
İnşallah dileklerin kabul olur.
Allah hepimize “hayırlı iş, hayırlı eş” nasip etsin…

Etkileyici Mektup
Muammer abi yazılarını her gün severek okuyorum. Bugün de şiir üzerine yazdığın yazıyı okudum. Tavsiyelerine uyup en kısa zamanda sana bir şiir denememi göndereceğim.
Ayrıca 1 hafta önce tgrt haber bülteninde şehit binbaşı ESAT OKTAY YILDIRANın oğluna yazdığı bir mektup yayınlandı “senden ricam senin de müsait zamanında bu mektubu köşende yayınlaman. İlgin için şimdiden teşekkürler. KAĞAN KOÇAK/YALOVA…….

(Cevap: Bahsettiğin mektup elime geçerse yayınlayacağım. M.E.)

Stop
Muammer Erkul
07 Temmuz 1999 Çarşamba

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir