Enver Abi’li hatıralar (Akkan Suver – Aziz dost Enver Ören’in ardından)

 

Gerçekten de bir gönül adamı olan Enver Ören’i, 1970’li yıllarda Gökhan Evliyaoğlu’nun, daha sonra “Türkiye” adını alacak Hakikat Gazetesi’ni satın aldığı günlerde tanıdım.

Tanışıklığımızın mimarı rahmetli Mehmet Emin Alpkan’dı. Gene dostum merhum Ömer Öztürkmen de Enver Ören’le aramda köprü kurmuştu. Yıllar içinde dostluğumuz pekişti.

12 Eylül 1980 sonrasında haftalık Yeni Düşünce Dergisi’ni yayın hayatına soktuğumda ise, Enver Ören’in emsalsiz desteğiyle karşılaştım. Enver Ören, matbaasını ve arşivini bana açmıştı. Oysa o günlerde gayri resmi olarak sözcülüğünü yaptığım Alparslan Türkeş ve topyekûn MHP hapishanedeydi. Dışarıda ülkücü hareketi, deyimi yerindeyse tek başıma temsil ediyordum. Dost sandığım nice insan benden kaçınırken, Enver Ören dostluğunu esirgemedi ve beni desteklemeyi sürdürdü.

Her cuma namazı öncesinde gazeteden telefon edip, Enver Ören’in çıkışını haber verirler, ben de Yeni Düşünce’nin yol üzerinde bulunan kapısına çıkar, onlara mülaki olur hep birlikte Yerebatan Camii’ne giderdik.

Cuma sonrası, gene hep birlikte Türkiye Gazetesi’ne gider, öğle yemeğimizi topluca yerdik. O yemeklerde bulunanların çoğu Hak’kın rahmetine kavuştular.

Yeni Düşünce’nin zor günlerini benimle birlikte omuzlayanlar arasında olan Enver Ören’i, dergiyi devir etmeden önce ziyaret ettiğimde, kendilerine olan borçlarımı sorduğumda, gülerek öyle bir alacağının bulunmadığını belirtmiş ve büyük bir tevazu içinde, yaptıklarımı övmüştü.

Daha sonra Marmara Grubu Vakfı kurulduğunda; kurucularından Üzeyir Garih Enver Ören’le de iyi arkadaştı. Benim Marmara Grubu Vakfı’na başkan olmam konusunda ikisinin de önemli telkinleri olmuştu. Unutmam kabil değil.

1998 yılında tertiplediğimiz ve bir yıl sonra “Avrasya Ekonomi Zirvesi” adını alacak olan Türk Devletleri 1. Ekonomi Zirvesi’nde Enver Ören konuşmacıydı.

Türklerin girişimciliği konusunda sunduğu tebliğ ile çalışmamıza büyük bir katkıda bulunan Enver Ören, sponsorluğunu da esirgememişti.

Bugün onaltıncı yılını idrak ettiğimiz Avrasya Ekonomi Zirveleri’nin, Türkiye’de TGRT’de yansıtılmasında Enver Ören’in itinalı ve özenli ilgisi hiç kesilmemiş, aksine eksilmeyerek sürmüştü.

Alparslan Türkeş’in vefatında ise Selahattin Sadıkoğlu’nun yönetiminde olan TGRT’de yaklaşık sekiz saat süren bir yayını yapmama da imkan sağlayan gene Enver Ören’di.

Türkiye Gazetesi’nde Kenan Akın döneminde Marmara Grubu Vakfı etkinliklerine verilen yüksek değer ölçüleri de O’nun eseriydi. Emaneti yüklenen Nuh Albayrak aynı sorumluluğu artan bir çizgiyle devam ettirmektedir.

Yıllar rüzgar gibi geçti. Geride kalan seneler içinde Enver Ören bir başarı örneği olarak İhlas Holding’i, deyimi gerekirse öncü bir kuruluş kıldı. Büyük, büyük olduğu kadar önemli işleri gerçekleştiren Enver Ören, uzun yıllar Türk ekonomisinde bir kilometre taşı oldu.

Basın dünyasında, iş dünyasında verimli ve o oranda yenilikçi düşüncesiyle temayüz ederek öne çıkan ve çizgisinde kırık olmadan dünden bugüne intikal eden Enver Ören’e rahmet diliyorum.

Eseri bugün evladı Ahmet Mücahid Ören’in elindedir. Yanında Nuh Albayrak, Cemil Aral, Zeki Celep, Murat Odabaşı, Fuat Bol, İsmail Kapan, Sırrı Şimşek, Fevzi Kahraman, Yavuz Özgün, Rahim Er, Yavuz Bülent Bakiler ve daha ismini sayamayacağım kadar önemli şahsiyetle Ahmet Mücahid Ören’in bayrağı daha yukarılarda dalgalandıracağına inanıyorum.

Mekanı cennet olsun. Nur içinde yatsın. 

Akkan Suver
(1 Mart 2013 Cuma / Gözlem)

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir