Enver Abi’li hatıralar (Hicran Seckin – Bendeki Enver Abi)

 

Benim yazacağım pek "hatıra" kabilinden sayılmaz belki ama, ben de "bendeki" Enver Ören’i yazmak istiyorum, yazabildiğimce:

Önceleri her şey gibi Enver amcaları da sevmeyi bilmiyordum.
(Müsaadenizle ben kendisine "Enver amca" diyeceğim, çünkü benim onunla irtibat kurduğum ve onu gönlümce, doyasıya sevdiğim gönül dünyamdaki ismi böyle…) 
Bilmediğim o sevmeyi canım ağabeyim Muammer Erkul’dan 
öğrendikten sonra, kendilerine karşı da derin ve sımm
sıcak bir muhabbet beslemeye başladım… Ve anladım ki, onları sevmek/sevebilmek aslında bambaşka birşeymiş…

 

Önceleri sanıyordum ki onlar uzaktan uzağa ve korkarak, uzak durarak sevilirler! Zahirde haddini hududunu bilmek elbette lazımdı ama gönülden gönüle de resmiyet olması lazım değildi ki!.. Böyle hissedince gönül dünyamda gördüm ki; o beni tutup havalara hoplatan, sımsıcak bağrına bastıran dünyalar tatlısı bir amca, ben de onun boynuna sarmaşık gibi dolanan, onu öpüp koklayan bir küçük kız çocuğu idim aslında… Hepi topu buydu!..

Böyle olunca artık gül kokulu sinelerine sokulup uyumak bile mümkündü!..
Kendileriyle bizzat görüşmek gibi bir nasibim olmadı. Ama dara düştüğüm bazı konularda kendilerine uzattığım elimi boş çevirmediler ve yakınındaki güzel insanlar eliyle dua ve tavsiyelerini yolladılar… 
Çok sıkıntıya düştüğüm bir anda, sıkıntımı açıkça 
belirtmemiş olmama rağmen, okumamı buyurdukları kitabı açtığımda
karşımda tam da içinde bulunduğum âna özel, gönlüme su serpen satırları görünce gözyaşıyla okumuş, yarama merhem yapmıştım… Ve bir başka zamanda ise, bir mevzudan dolayı bana kızgın ve kırgın olduklarını zannetmiştim. Bu üzüntü içinde uyuduğum bir gece rüyama teşrif etmişler… Ben ürkek ve mahcup halde bir kenarda dururken gülgibi tebessümleriyle yanıma gelip yanağıma "fısstık" yapmışlardı… 
Beni ferahlandırmışlardı… 

Son kandil tebriğime gönderdikleri cevap ise telefonumda hâlâ…

Hicran Seçkin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir