Yıllar önceydi…
"Sen İstanbul Olsaydın" adlı kitabın çıkmıştı ve ben de okuyup yutmuştum bir solukta.
Bir gün Moral Fm’e ziyarete gitmiştim ve Yavuz Bahadıroğlu hocamızın yanına uğradım.
Elinde bir kitap vardı.
Hangi kitap, diye baktığımda SEN İSTANBUL OLSAYDIN adlı kitabın, Yavuz hocanın meraklı gözleriyle incelenmeye alınmış olduğunu gördüm.
"Hocam, okudunuz mu?" Diye sordum heyecan içinde.
"Henüz hepsini değil… Şehir dışına çıkacağım bir kaç günlüğüne, bant çekimlerim var. Bir kaç yazısını okudum, çok güzel" deyince;
"Hocam, ben kitabı okudum. Eğer izniniz olursa, size yazılardan bazılarını önerebilir miyim" dedim?
Yavuz hocam;
"Hangileri onlar?" Dedi ve seçtiğim yazıları okuduktan sonra;
"Evet, bunlar çok güzel" dedi.
"Henüz hepsini değil… Şehir dışına çıkacağım bir kaç günlüğüne, bant çekimlerim var. Bir kaç yazısını okudum, çok güzel" deyince;
"Hocam, ben kitabı okudum. Eğer izniniz olursa, size yazılardan bazılarını önerebilir miyim" dedim?
Yavuz hocam;
"Hangileri onlar?" Dedi ve seçtiğim yazıları okuduktan sonra;
"Evet, bunlar çok güzel" dedi.
Ve sonra, kendi seçtikleriyle beraber bir kaç günlük bant çekimlerinde o yazıları okudu. Bu arada senden ve yazılarından övgüyle bahsediyordu ki, benim için hiç unutamadığım o sözü de o gün, programında söyledi:
"MUAMMER, TEK BAŞINA BİR OKULDUR"dedi.
Sonsuz katılıyorum…
Ben de tüm SEVGİ AİLEMİZ gibi yıllardır bu okulun mezun olmaya niyeti olmayan öğrencisi olarak seni okuyorum…
SEVGİMLE:)))))))
İlirya Seven
.
“Akademisyen” adayları çok demek;)
Gönül dolusu teşekkürler sevgili İlirya Seven bu çok tatlı hatırayı bizlerle paylaştığın için:)
Hicran Seçkin
Sevgi Okulu :))
Ayşe
Küçücük bir çocuktum.
Yeni Asya Yayınları arasında Niyazi Birinci imzasıyla basılacak çocuk kitaplarını beklerdim. Bunları üst üste koyup “benim de yazacağım günleri” hayal ederdim.
Sanırım kendi çocukları için de yazardı bu kitapları ve bizler de okurduk…
Sonra biraz büyüdüm ve Yavuz Bahadıroğlu ismiyle yazdığı tarihi romanları okumaya başladım, Sunguroğlu serisi ile… Sonra diğer kitaplar… Bilen bilir ve anlayan anlar “Temür Melik” yazmaya başlamıştım okul kitaplarımın üzerine adımı!
(Bunları uzun uzun anlatmalıyım, burası dar gelecek!)
Ben ve benim akranlarım hatta biraz daha büyükler; çocukken ve büyürken hep (Niyazi abinin) Yavuz Bahadıroğlu’nun kitapları vardı elimizde. Kardeşlerimiz ve çocuklarımız da onun çocuk kitaplarını okuyor hala ve hala ve hala…
Ve hatta Yavuz Bahadıroğlu’nun ilk çocuk kitaplarını okuyanlardan, kendi torununu okula götürenleri biliyorum bugün ben.
Bu anlattıklarım ne güzel bir duygudur o kalem sahibi (Yavuz Bahadıroğlu) için, değil mi?..
Ve yukarıdaki hatırada anlatılan söz…
İşte bunun için, ne güzel bir duygudur;
Bu kalem sahibi, yani benim için, öyle değil mi?
Bize tarihimizi sevdirenlerden, bu koca ustayı;
Saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum.
İltifatınız göğsüme madalyadır kıymetli ağabeyim…
Muammer Erkul
Niyazi Birinci ismini ilk abimdem duymuştum. İlk, Mavi Yıldız isimli kitabını okumuştum.
Bazı insanları hiç tanımasak da ne çok severiz. Yavuz Bahadıroğlu onlardan biri.
Sultan