Kalp onarmak [14 Haziran 2000 Çarşamba]

Kalp onarmak

Hans diyen var, Peter diyen var… Fıkra bu ya, biz adına “Temel” diyelim…
…..
Amerika’ya yerleşiyor Temel ve birikimleri ile bir otomobil tamirhanesi açıyor.
Bir gün kaputu açmış, motorun silindir başlıklarını sökerken dünyaca ünlü kalp cerrahı Dr. De Bakey’in içeri girdiğini görüyor.
Doktor Mercedesine bir göz atmasını istiyor ondan.

“Siz ünlü doktor De Bakey’siniz değil mi?” Diye soruyor Temel.
“Evet.” Diyor De Bakey.
Bunun üzerine simsiyah ellerini bir beze silerek hafif bir tebessümle;
“Sayın ünlü doktor, diyor Temel. Benim burada ne yaptığıma çok dikkat edin lütfen…
Ben de kalpleri açıyorum. Kapakçıkları dışarı çıkarıyorum, temizliyor, düzeltiyor, bozulanların yerine yenilerini takıyorum. İşimi bitirdiğimdeyse bu bebek bir tazı gibi koşmaya başlıyor..
İkimiz de temelde aynı işi yaptığımız halde, siz nasıl oluyor milyarlar kazanıyorsunuz da, ben meteliğe kurşun atıyorum?..”
De Bakey iyice yanına geliyor Temel’in. Eğiliyor ve kulağına söyle fısıldıyor:
“Şimdi bu anlattıklarını motor çalışırken yap bakalım!..”

Duran motorlarla uğraşmak zor aslında…
Açılmış kalpleri tamir etmek ise daha zor.
Ama galiba en güzeli; kalpleri, henüz açılmadan, henüz çalışırken, henüz çatlakları incecikken okşamak, sıvamak, cilalamak ve parlatmak…
Değil mi?..

Duran motorları tamir etmek pahalı aslında…
Açılmış kalpleri onarmak ise çok daha pahalı.
Ama galiba en değerlisi; kalpleri, henüz açılmadan, henüz çalışırken, henüz çatlakları incecikken okşamak, sıvamak, cilalamak ve parlatmak…
Değil mi?..

Duran motorları tamir etmek için tecrübe gerekiyor…
Açılmış kalpleri onarmak için derin bir bilgi de lazım.
Ama galiba henüz açılmamış, henüz çalışan, henüz çatlakları incecik olan kalpleri okşamak, sıvamak, cilalamak ve parlatmak için “SADECE SEVGİ BİLE” kâfi geliyor…
Değil mi?

——————————————————–

Aşık Bayramî’den şiirler:

Ateşlendim
Aşkın közü düştü beni öldürür
Gözyaşlarım okyanusu doldurur
Bu dert beni bir dergaha kaldırır
İzzetini benden kesme efendim
Eğriyi doğruyu aldım kaleme
Bestelerim öğüt olsun aleme
İman çemberini dola çeneme
İffetimi benden kesme efendim
Nice insanlarla küstüm barıştım
İlim halkasına bazen karıştım
Çırak oldum üstat ile konuştum
Ulu rahmetini kesme efendim.

Git görürsün
Gönül kilidini gel aç efendim
Perdenin ardında gör neler vardır
Hayâyı kalbinden kenara atma
Nefsine hakem ol gör neler vardır
……..
Latif ahlak ile çıksan yollara
Allah’ın ihsanı boldur kullara
Küfürden uzak ol düşme sellere
Kalbinle zikir yap gör neler vardır
Manevi bir aşka paha biçilmez
Ömür biter Azrail’den kaçılmaz
Tedariksiz o aleme göçülmez
Gir yerin altına gör neler vardır

Çektiğim çile
Vardım gül bağına bir fidan aldım
Fidanı dikmeye yer bulamadım
Meğersem dünyanın sonu boş imiş
Ömrüm tufan oldu ben bulamadım
Dağların başında koyun otlattım
Suların başında uyku patlattım
Beyhude boş boşa ömrüm atlattım
Halim yaman oldu ben bilemedim
Bahçıvan bağını durmadan kazar
Deliler dünyayı devamlı gezer
Aşıklar derdini hep böyle yazar
Sazıma mızrabı bir vuramadım

Her zaman doğru söylersen ne dediğini hatırlamak zorunda kalmazsın.
Hiçbirşeye sahip değilseniz hiçbirşey kaybetmezsiniz.
Kimse sana senden iyi öğüt veremez.
Bin tane dost çok az, bir tane
düşman çok fazla.
Derleyen: Yalçın Arısoy

Stop
Muammer Erkul
14 Haziran 2000 Çarşamba

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir