Kül yüklü kâğıt gemiler [20 Ağustos 2006 Pazar]

Bir gün, bütüüün yazdıklarım senin olacak.
Fakat o zaman…
..ben olmayacağım!
…..
Olmadığım zaman, elinde kalan her sayfa kâğıdım…
Gerçek değerini anlayacak;
..senin yanında!

Kâğıttan gemi yapmayı unutmadın değil mi?..

Kâğıt gemiler getirdi bana, seni hep…
Ve ben; bir kâğıt gemiye binip gitmiştim, seni görmeye:
Ufukta kara belirmişti; ufkum mu kararacak, bilememiştim! Sonra ülkene yaklaştım, şehrine yanaştım ve indim rıhtımında;
..sıtmana tutuldum!
Titriyordum… Soğuk muydu, bilmiyordum!
…..
Kalkınca çöktüğüm yerden, sendeleyerek yürüdüm sahile doğru… Baktım ki, eyvaaah;
..ıslanmıştı ve yıkılmıştı gemim, suyun üstüne!

Bir gün bütün yazdıklarım senin olacak; sana son yazımı da yazdığım zaman!..
Belki, hatırlayıvereceğim kâğıtlardan yeni bir gemi yapmayı…
“Gidiyor musun?.. Ateşin ta kendisiyim artık ben… Söyle bana; senden gelen kıvılcımla kora dönmüşken, nerelere kaçayım?..”
Deyişini duymayacağım!
Belki sen bıkacaksın ve bir gemi yapıp salacaksın beni sulara… Belki uzak denizlerin akıntıları çalıverecek beni, adandan… Belki de sen iki mezar kazmalarını vasiyet edeceksin; güneşin her hareketini görebilen burunda…

Gitsem de kalsam da ben, bana göstermediğin o notu “ben” gibi saklayacaksın avucunda:
“Kül; kömür gözlerinle yanan benden arta kalandır!”

Kaldın mı, gittim mi? Kaldım mı, gönderdin mi? Hangi sahnedeyiz şimdi, bilmiyorum!..
Neden kül olmayı bekledin, onu da bilmiyorum!
Bütün kâğıtlar elinde iken…
Ve binip geldiğim geminin kâğıdı, sahilinde ıslanıp erimişken!..
 

Stop
Muammer Erkul
20 Ağustos 2006 Pazar

 

7 yorum

  1. Bu yazının başında böyle bir uyarı ibaresi gerekiyor üstâdım… kül olmadan!.. 🙂

    Sahi gitmek istemeyen gönderilebilir mi ki?

    ŞAHİKA

  2. Sayın Erkul maşallah döktürmüşsünüz yine. Yazılarınızı büyük bir keyifle okuyorum.
    Allah kaleminize ve yüreğinize güç versin diyorum…

    ZEYNEP

  3. Neyi hayal ediyorum biliyor musunuz?

    KÜL YÜKLÜ KAĞIT GEMİLER kliplenmiş.
    Ne güzel olur değil mi?
    İrfan bey okumuş,
    Bilal bey görüntüler eklemiş üzerine, biz mest olmuşuz:-)
    öyle işte…

    GÖLÇİÇEĞİ

  4. Ne hoş, ne harika bir yazı..
    Diğer tüm yazılarınız gibi..
    Varlığınıza şükür Ağabeyciğim…

    HÜMEYRA

  5. Hakikaten güzel olurdu bir klip abicim, sizleri çok seviyoruzz…

    ZEYNEP

  6. Kül yüklü kağıt gemiler… Belki annemin bana yaptığı ilk oyuncak oluşundan mı yoksa, denizi, gemileri ve özgürlüğü çok sevdiğimden mi desem kağıt gemiler hafızama çok belirgin olarak kazınmıştı… Ben de öğrenmiştim kağıt gemiler yapmayı içine en güzel sevgileri yükleyip bana geri dönmesini beklemeyi, bazı gemiler döndüler fakat elime almamla birlikte içindekiler de erimiş, deforme olmuştu… Tekrar gemiler yaptım yılmadan tekrar uğurladım daha sağlam olması için neler yapabilirdim, buldum… Gemiye sevgiyi en içten dileklerimle yükleyip geri gelmesini beklemeyecektim varsın yüzlerce gemilik sevgi sermayem sevdiklerime gitsindi:-)

    SEVİL

  7. Kalkınca çöktüğüm yerden, sendeleyerek yürüdüm sahile doğru… Baktım ki, eyvaaah;
    ..ıslanmıştı ve yıkılmıştı gemim, suyun üstüne!

    Ayşe

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir