Tepedeki yalnız ağaç [18 Ağustos 2006 Cuma]

Tepede bir ağaç hayal edin; yapayalnız…
Bir tek ağaç olsun orada, ama bütün tepe kurumuş, renksiz, topraksız…
…..
Öyle bir savaş ki; ya ağaç bu kuru tepeye benzeyecek, ya da kurumuş tepe orman olacak…
Hangi ihtimal size daha yakın geliyor?..

Olur ya; ormanda bazı ağaçlar yaşlanmış… Yıldırım düşmüş… Fırtınadan devrilmiş… Boş kalmış yerleri…
Orman; “ağaçlar”, demek!
Ve her ağaç aynı ormanın parçası…

Bu şu demek de oluyor aynı zamanda; her boşluk, her kuru alan “her ağacın” endişesi…
İşte bu yüzden, bütün ağaçlar sürgün vermeye, tohum atmaya çalışıyor aynı boşluğa;
..yumurtlamak için boş yuva arayan guguk kuşları gibi!..

Bir kömürü yakmayı denediniz mi hiç?..
Okuduğunuz gazeteleri tutuşturup üstüne koysanız, hatta gaz veya benzin dökseniz bile yanmaz.
Şaşarsınız, aslı yanıcı olan bu kömürün neden yanmadığına…
…..
Kömürü yakmanın en kolay yolu nedir biliyor musunuz?.. Kömürü yakmanın en kolay yolu;
..onu, yanan kömürlerin arasına atmaktır!

Meşe ormanı içindeki her boşlukta meşe yetişir!
Sokağa öylesine salınmış bir çocuktan; “sokaktakilere benzememesi” beklenebilir mi?..

Kendilerinin benzeri ağaçlar yeşerir, yetişir, büyür ormanın her boşluğunda…
Fakat korkulur ki;
Yalnız ağacı yutabilir, oturduğu tepenin çorağı!..

Stop
Muammer Erkul
18 Ağustos 2006 Cuma


 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir