Dünkü yazımız; “Bugün yerimiz kalmadı, ama yarın sizler için (icp) ayespileri arayan “müşteri tiplerinden (ve triplerinden) enteresan örnekler” vereceğim. Kimbilir, belki de “HATIRLAYACAKSINIZ BİLE” bazı konuşmaları!.. Sabredin yarına kadar…” diye bitmişti.
Her diyaloğun altında bulunan parantezin içinde, o hatırayı yaşamış olan İSS (yani internet servis sağlayıcı) arkadaşın kod ismi mevcut…
Bazı ifadelere, kelimelere birazcık yabancılık duyabilir, acemilik çekebilirsiniz… Olsun, zaten birazdan ne acemiler göreceksiniz.
Şimdi yaslanın koltuğunuza, kendinizi iyi hissedin ve (kim ne derse desin) bilin ki; benden bile beterleri varmış icp’lerin karşısında…
“…Bunca yıllık teknik destek hayatımızda bazen bize kâbuslar yaşatan, ya da destek veremeyecek kadar gülmemize sebep olan sayısız kişilerle konuştuk. Hepsinin bir an önce internete bağlanmaya hakkı vardı elbette, ama kulaktan dolma bilgilerle ve sadece yurdumuz insanında görülebilecek sabırsızlık ve asabiyetle öyle şeyler yaşattılar ki bize, internet camiasında yer almaya onların da bizler kadar hakkı olduğunu düşünüyoruz…”
(icp.ler…)
Müşteri: Siyah ekran çıktı efendim.
Ben: Kullanıcı adınızı yazın.
M: Yazdım.
Ben: Parolanızı da girin.
M: Tamam.
Ben: Garip karakterler akmaya başladığında klavyeden f 7’ye basın.
M: Elimle mi?
Ben: Eee, siz bilirsiniz!..
(saruman)
Müşteri: Hanfendi, ben internete bağlanamıyorum…
(dns ayarlarına bakılır, telefon numarası, kullanıcı ismi vs vs kontrol edilir, bir problem yoktur.)
Müşteri: Eee, hâlâ mı bağlanamıycam ben?..
Ben: Beyfendi, modem ayarlarınızı kontrol edelim bir de..
Müşteri: Ama ben modem almadım ki?
Ben: Modem almadınız mı? Ama modem olmadan internete bağlanmanız teknik açıdan mümkün değil.
Müşteri: Ohoo, siz de aştınız artık çizgiyi kardeşim, hem paket aldık hem her ay para ödüyoruz bi de modem mi alacağız?!! Bu ne açgözlülük, biz kolay mı kazanıyoruz bu parayı!!
Çttannk!..
Ve telefon yüzüme kapatılır.
(clairvoyant)
Müşteri: İyi günler, siz herkesi internete bağlıyor musunuz?
Ben: Nasıl?
Müş: Mesela ben paket alsam internete bağlanabilir miyim?
Ben: Eğer bi bilgisayarınız, bir modeminiz ve bir telefon hattınız varsa evet.
Müş: Tamam. Ben bilgisayar aldıktan sonra arasam sizi, yine sizinle görüşmem mümkün mü, adınız neydi?
Ben: Hande
Müş: Tamam Arda bey, ben sizi tekrar ariicam, teşekkürler baayyy…
Müşteri: Alo, iyi günler. Ben internete giremiyorum.
(Yine bütün ayarlar kontrol edilir, her şey yolunda görülmektedir.)
Ben: Bir problem görünmüyor. Tam olarak ne hata mesajı aldığınızı öğrenebilir miyim?..
Müş: “www.internet.com” yazıyorum ama ordan bi yere gidemiyorum.
Ben: Anladım… Bi dakika sizi başka bir arkadaşıma bağlıyorum, o daha iyi yardımcı olabilir…
(clairvoyant)
Müşteri: Benim büyük bir sıkıntım var, siz acaba eve hizmet veriyor musunuz?
Ben: Eeoo hayır? Burdan yardımcı olmaya çalışayım?..
Müş: İyi geceler…
Ben internete girmeye çalışınca bilgisayardan acayip sesler geliyor.
Ne yaptığınızda geliyor o sesler?
Bağlan diyorum telefon sesi geliyor sonra da ciyaklıyor.
O modem sesidir efendim, sizin modeminiz ve turk.net modemi arasında bir bağlantı kurulduğu…
(sözümü kesiyor)
Yok yok bozuk bu, siz iptal etmiyim diye öyle diyorsunuz.. Benim hesabımı siler misiniz?..
Fakat bu bir problem değildir, bu herkesin bilgis…
(yine sözümü kesiyor)
Ne yani, herkesin bilgisayarı gazı olan bebek gibi viyaklıyor mu, kimi kandırıyorsunuz Allahaşkına… Dolandırıcılar sizi!..
(Telefon yine yüzüme kapanıyor…)
(clairvoyant)
İyi akşamlar.
İyi akşamlar, nasıl yardımcı olabilirim?
Şöyle yardımcı olabilirsiniz…
Nasıl?
Eeee, yarışmaya katılmak istiyorum.
Nasıl?
Yarışmada çeyiz veriyormuşsunuz.
Biz veriyormuşuz öyle mi?
Evet, reklamlarda gösterdiler. Buzdolabı, çamaşır makinası, dikiş makinası veriyormuşsunuz…
Hangi kanalda çıktı efendim bu reklam?
atv’de Yalan Rüzgarı’ndan sonra.
Bizim böyle bir reklamımız yok hanımefendi yanlış görmüş olabilirsiniz…
Lütfeeen!..
Yapabileceğim bir şey yok hanımefendi.
İyi akşamlar…
İyi şanslar!
(hektocuk)
Stop
Muammer Erkul
29 Nisan 2000 Cumartesi