Sahipsiz mektuplar -1- [08 Haziran 2006 Perşembe]

Vaay kere eyvah!..
Okuyunca nasıl da kanatlanıyor insan, kendi için söylenen iltifatları…
Ha kalene penaltı atılmış, ha benzeri sözler duymuşsun. Gol yememek zorun zoru!

Fakat paçanı kaptırırsan; yağ faslı biter ve bir yağlı pehlivan gibi gidebilirsin sırt üstü!.. Ayakta duran koca koca Yusuf’ların, çimene yapıştıklarında nasıl göründüğünü düşünebiliyor musun?..
Baş eğik ve bütün gözler üstünde:
“-Zaten bunda bir koftilik varmış canım, baksanıza haline! Zaten bunu bize fazla abartmışlar… Aklıma da gelmişti, içinin boş olduğu!.. Boyu benden uzun değilmiş, saçı da dökülmeye başlamış!..”
…..
Püf noktası da, üf noktası da şu;
İnsan fıtratında; kendini yukarı çekmek yerine, yukarıdakini aşağı çekme meyli var!..

Kendini ondan yana yasla…
“Hadi gel, birlikte öğrenelim bilmediklerimizi” dediğin zaman;
Ne fazla biliyorsun diye seni aşağı çekmeye çalışacak, ne de bilmiyor görünmemek için kendini yukarı kaldırmaya çabalayacak!..
Yani anlamsız kompleksler; bir beygir kösteği gibi ayağınızda, veya pıtrak çalıları gibi sırtınızda olmayacak!..

Mühim not ise şu:
Kulağın, gözün ve zihnin açık olacak, hep uyanık kalacaksın…
Ancak bazı cümle ve ifadelerin arasında beliren “sakat” düşünceleri, sanki bir virüs programı gibi bulacaksın!.. Ya kişiyi veya o sözünü mimleyeceksin…
Önemli olan bu…
Çünkü eğer müsaitse hemen uyaracak, veya zaman içinde bir kartopu gibi onu şekillendirmeye çalışacaksın… Niyetinin bu olması lazım yani;
Geçekleşir mi, orasını biz bilemeyiz…

Uzattım konuyu; ama bana da “uzatma” diye öğretmişlerdi… Topun hep karşı tarafta durmasını söylemişlerdi.
Ve demişlerdi ki: Sorularla bitir konularını:
“Aynı fikirdesiniz, değil mi?.. Ben şuralıyım siz nerelisiniz?.. Ben şöyle düşünüyorum siz ne dersiniz?”
Senin mektubunun sonuna kadar gelenin canı; sana cevap vermek istesin!

Aslında bunlar çok erken notlardı, ama demek ki okuma vaktin gelmiş…
Al işte bir an önce;
Sonra, lazım olduğunu hissettiğinde, tekrar tekrar okursun…
Çünkü benim canımsın!..

Stop
Muammer Erkul
08 Haziran 2006 Perşembe

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir