Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı?
Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı?
Öksürmeli miydi vapur dumanlarından, şarkılardan çıkmış martılar?..
Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı?..
Köşe başındaki esmer kadın şaşkın; “bir çiçek alamayacak kadar” vakitsizliklere!
Kırda salınan gelincikler şaşkın…
Ve hatta kiraz çiçekleri de şaşkın.
Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı?..
Çiçeği koparılmayan… Yare sunulmayan kiraz ağaçlarında artık “tek sapta iki kiraz” olmuyor! Vermesi gereken meyveleri vermiyor dallar!
Gelincikler usanıyor beklemekten ve soruyorlar hep birlikte;
Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı?..
Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı yahut yaşanan böyleliklerin adı “sevda” olmalı mıydı?..
Hem sevdalı hem yalnız nasıl oluyor insan?
Hem sevdalı hem ürkek, hem sevdalı hem karanlıklara tutsak?..
Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı?..
Bir priz ve fiş varsa.. Bunlar buluşmuşlarsa… Ve ortalık hâlâ aydınlanmıyorsa; bu nasıl sevda?..
Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı?..
Çiçekler yapraksız…
Kelebekler kanatsız…
Gündüzler güneşsiz…
Gözler yıldızsız!..
Dudaklar şiirsiz…
Kağıtlar mektupsuz
Ocaklar ateşsiz!..
Gerçekten…
Sormalı ama sormuyor sevdalılar;
“Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı?..”
Eğer sevdalar böyle yaşanacaksa, yaşanmakta olan böyleliklerin adı “sevda” olmalı mıydı?
——————————————————-
STOPLAYANLAR
Hanefi Aktaş-Sakarya, Mahire Öz-Hatay, Mustafa Özkan-Düziçi, Hasan Sancak-Samsun, Orhan Ergin Ersin-Ürgüp, Ziynet-İst., H. Levent Alparslan-Samsun, Serdar Kabul, Didem Mertoğlu, Fatih Gürbüz, Sevim Kulak-İst., Birgül Ülger, Yasin Güneş, Yılmaz Gül-Soma, Eylem Çetin-Kayseri, Ali Ünlübulduk-Kayseri, İlksen Aydın-İzmit, İbrahim Safalı-Kayseri, Melek Yaşar-Kandıra, İlhami Yıldırım-Bursa, Sevda Çevik-Payas, Nurhan Taşçı, Ayşegül-Anamur, Erol Burç-İst., Yaşar Yaramış-Kale
E-MAİL KUTUSU
Sevgi ve saygıyı öğrendim
From: Ayşegül Dinçça
To.
Date: 08 Temmuz 1999 Perşembe 20:56
saygı değer muammer ağabey,
ben mustafa dinççağ, sizlerin iyi bir okuyucusuyum. sütunlarınızda sevgi ve saygı kavramına ait çok şey öğrendim. Sizlere bu konuda teşekkür etmek istedim.
bafra-samsun
Aksaray ilini bilmiyoruz
From: mustafa koçyiğit
To.
Date: 07 Temmuz 1999 Çarşamba 16:47
Subject: Aksaray’dan merhabalar…
Sevgili Muammer Abi;
daha 14 yaşında olmama rağmen yazılarınızı büyük bir beğeniyle okuyorum. Şunu biliyorumki, Aksaray ilini Türkiye’nin % 90’ı bilmiyor. ya “Niğde-Aksaray mı? ya da Konya-Aksaray mı?” gibi sözler işitiyoruz. Senden ricam AKSARAY ilini tanıtma derneğine (yani bize) küçük te olsa bir katkıda bulunman. Umarım köşende küçük bir yer verirsen. İlgin için şimdiden teşekkürler…
Saygılarımla Mustafa Koçyiğit/AKSARAY
ŞİİR
Sevmenin yaşı olmaz
Al, şahdamarımı kalbine bağla,
Aşkımın ateşi seni de sarsın!..
Bensiz geçen bunca zamana ağla;
Pişmanlıkla için sızlasın, yansın!
Nal toplatırdım tüm aşıklara ben;
Eğer yarışması olsaydı aşkın!
Altmışbeş yaşımda kalbimde iken,
Yirmisindekinden çok daha taşkın!
Aşkın yaşı olmaz, bilirdim amma..
Başıma gelmesi çok ani oldu!
Gençliğin küllenmiş ateşi sanma,
Bak, ahir ömrümde, kalbimi buldu!
Kemal Yalınçalı
Oğlum
Beni çok iyi dinle oğlum;
Sözlerim hikmetli, boş değil.
Dikkatli olmalısın oğlum;
Annene davranışın
hoş değil.
Kırma annenin yüreğini,
Yıkma dininin direğini,
Hak yapar elbet gereğini,
Bu öğütler hiç nahoş değil.
Sıtkı Eskici-Eskişehir
Unutuldum mu?
Hani gözlerini her kapatışında aklına ben
gelecektim?
Hani yağan her yağmur beni hatırlatacaktı sana?..
Yoksa senin şehrinde yağmur yağmıyor mu?
Islanmıyor mu sokakların ve gözlerin?
Yoksa, unutuldum mu?
Serkan Aycibin-Üsküdar
Teşekkür: Şiirlerimi yayınladığınız için, hatta üzerinde “çalışılmak” üzere benim şiirimi seçtiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Okuyanlara faydalı olduğunu umuyorum, çünkü bana çok yararlı oluyor… Buna çok seviniyorum ve hep sevineceğim.
Sevgi ve saygı ile… Hoşçakalın.
İlhan Palalı
Stop
Muammer Erkul
20 Temmuz 1999 Salı