Sevgilini döverim! [28 Haziran 2009 Pazar]

Bir kanalda seyretmiştim: Sevgilileriyle gezen iki adam, parkın dar köprüsünde karşılaştılar… Bunlardan biri kazayla diğerinin yanındaki hanıma çarptı. Sendeleyen kadının yanındaki adam kızdı; bir an ne yapacağını düşündü, önce karşısındaki adama baktı ve sonra onun yanındaki kadının üzerine yürüyüp benzer şekilde iterek onu sendeletti!.. Bu defa diğer adam kızdı. O da bir an düşünüp rakibinin savunduğu kadının üstüne yürüdü ve karnına bir yumruk attı! Şimdi sıra diğerindeydi: Karşısındaki kadının karnına yumruğu vurduktan sonra saçını eline dolayıp asıldı ve kenara çekilip bekledi.
Böyle sırayla, düşüne hesaplaya, yorula dinlene karşılıklı mukabeleler artarak devam etti ve en nihayet, hem iyice tükenmiş ve hem de birbirinden hırsını almış iki adam; iki perişan kadınla birlikte oradan uzaklaştı!..

Bu tavır bizim insanımıza uymaz, tam bir batı modeli! Fakat bazı meslektaşlarımız böyle yapıyor: Bir siyasî partiye (sözüm ona) âşıklar… Meydanlarda horozlanıyorlar, fakat birbirleriyle dövüşecek kadar da dürüst ve adil değiller!
Yanlış varsa özür dilemek veya yanlışı olana özür fırsatı verip, sonra da yara onarmak mı asıl olan; yoksa “senin verdiğin zararın bir mislini senin sevdiğine veririm” demek mi?

Bize öğretilen hep şuydu: Çuvaldızı (büyük iğneyi) başkasına batırmadan önce iğneyi kendine batır…
Bazıları ise şunu diyor/öğretiyor yıllardır:
“Birbirimize dokunmayalım. İğneleri de çuvaldızları da birbirimizin sevgililerine batıralım. Çünkü biz buradayız ama sevgililer (siyasiler ve siyasî partiler) bugün var yarın yok. Nasılsa yenileri gelir. Vatana ve millete, geçmişe ve geleceğe, kime ne olursa olsun, maksat; bize bir şey olmasın!..”

Stop
Muammer Erkul
28 Haziran 2009 Pazar

2 yorum

  1. Hahaha şu tesadüfe bir bakınız…
    Yurt dışında yaşıyorum ve bugun ailecek sohbet ederken bir konu açılmıştı ve nasıl bu yaşadığımız ülkenin horozlanma ülkesi olmadığından bahsetmistik, uzun zamandır kullanmadığım bir kelime idi ve çok hoşuma gitmişti.
    Biraz evvel de e mailime yukarıdaki yazının duyurusu gelmiş. Hemen açtım, okuyorum, a a a oda ne diyorum, horozlanmadan bahsediliyor burdada:-)))
    Şu anda hem gülüyor hem yazıyorumm.
    Bugün horozlanma gidiyoruz, bakalım hayırlısı 😀
    Yazınız için teşekkürler Muammer bey. Saygılar.

    AYŞE

  2. Author

    Öyle bir hal almışız ki değil birbirimizin sevdiklerine, fikirlerine, kendi sevdiklerimize bile saygı duymuyor, dahası tahammül edemiyor olmuşuz. Kainat bile sevgi üzerine yaratılmamış mı? Benim dediğime inanmıyor benim sevdiğimi sevmiyorsan, sen hiç bir şey bilmiyorsun ve sen nesin, denmiyor mu? Kalbimizdeki sevgiyi herkese paylaştırıp hem sevgiliye hem sevgilinin sevdiğine saygı duyup. Birbirimize tahammül etmeyi unutamak umuduyla.
    SAYGILARIMLA…
    Unutmayalım; bütün kapılar sevgiyle açılır ve bütün pencereler…

    YILDIZ s

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir