Bahar gelir…
İçinde uçurtma kuyrukları savrulmaya başlar…
Üstelik, İstanbul Uçurtmacılar Derneği’nin başkanı da dostu, ahpabı olursa bir insanın, ne yapar?
Sanırım bizim yaptığımızı yapıp; uçurtma şenliklerine koşar…
Aslında biz önceki pazar günü de gitmiştik Çekmeköy’e.
Bulduk meydanı ama, kimse yok!
Peki, nerde herkes?
Uçurtma şenliği önümüzdeki cumartesi gününe ertelendi!..
Meydanda olanlar Mehmet Naci Aköz ve ona yardım eden üç beş kişi. Hepsi de suya batıp çıkmış gibi sırılsıklam; çadır, flamalar, bez afişler filan hepsinin suları süzülüyor…
Tam ilk bir iki ekip gösterisini yapmış ki; (bizim yolda rastladığımız) yağmur boşalmış üzerlerine!
Belediye Başkanı da haftaya ertelemiş gösterileri.
10 Mayıs günü artık tecrübeliyim. Aramadan buldum yolu. Geçen hafta yağmur vardı, bu hafta ise hem sıcak hem de rüzgarlı… Başıma bir mavi bandana bağladım, çünkü vurduğu yeri güneş kızdırıyor.
Çekmeköy semalarındaki uçurtmalar ta uzaklardan görülüyor. Renk renk uçurtmalar; sarı kırmızı, sarı lacivert, kırmızı beyaz, siyah beyaz, bordo mavi ve diğer renkler…
Bir kısmı da bulutların arasında, gözükmüyor.
Zaten "en yüksek" kategorisi için sekiz on uçurtmanın iplerini birlikte topladılar da ancak öyle belirlediler ilk üç sırayı.
Bisikletler dağıtıldı, ve toplar, ve diğer hediyeler…
Bunca lafı niye ettim? Birileri çok eğlenecek burayı okuyunca…
Meydanın kenarında bir koca yazı:
UÇURTMA HASTANESİ, Acil Servis…
Her türlü kırık, çıkık, yırtık, denge bozukluğu, malzeme eksikliğine;
acil tedavi uygulanır.
Muayene ve tedaviler ücretsizdir…
Şu bizim Naci’nin enteresan işleri!
İşin diğer yanı şu:
Tedavi için gelen uçurtmalara dikkat ettim, nedense hepsi sarı-lacivert!..
İşin bir diğer yanı da şu ki;
O gün Fenerbahçe’mizin Trabzon’da, Galatasaray’ın ise İstanbul’da maçlarının olduğu şu malum gün… Hani şu 2 gollü meşhur müsabakalar!
Fenerbahçe’nin; sarı lacivert uçurtmaların Uçurtma Hastanesi’nin önündeki sedyeye düştüğü gibi, çime yapıştığı gün yani!
Ne yaparsın, biz de çektik (sanki Fenerbahçe’nin haline benzeyen) sarı lacivert "hasta uçurtmaların" resimlerini…
Sırtında "UÇURTMA DOKTORU" yazan…
Ve uçurtma şenliğinden kalkıp Ali Sami Yen’e eğlenmeye giden Burak Aköz’ü ve diğer Galatasaraylıları tebrik ettik!
:)))
Bu sene de yine gidemedim. Liseye giderken bir arkadaşım yaz aylarında bir yerde çalıştığını söylerdi Üsküdar’da. Bir gün merak edip gittim, bir de ne göreyim, rengarenk, çeşit çeşit, büyüklü küçüklü bir yığın uçurtma, benim arkadaş da almış bir uçurtmayı eline upuzuuun bir kuyruk yapıyor. Ne güzel iş bu böyle demiştim. 13-14 sene kadar oluyor bahsettiğim ama zannedersem aynı emektar insanlar bu güzel hizmete devam ediyor. Çocuklar ve içindeki çocuğu hiç kaybetmeyenler adına çok teşekkür ediyoruz.
SULTAN GÜL
Uçurtma doktoru olmak için çok ihtisas görmek lazım biliyorum. Çok uçurmak lazım ve çok koşmak lazım… Bu şahane bir iş… Mehmet Naci Aköz’e ve doktor beyler güzel işler çıkarıyorlar. Onlar uçurtmanın ipinden tutmasalardı biz de sebeplenemeyecektik… Kim kabul ederse ona teşekkür edelim o halde:-)
HATİCE BAYRAMOĞLU
Yazı gerçekten güzel olmuş ama asıl güzel kısmı sari-lacivertli uçurtmaların uğradığı hezeyanın, Fenerbahçe ile bağdaştırılıp da vurgulanması!) :-))
Üstelik bir de bilgilendirme mailine sitemizin ismini lacivert ,sarı ve kırmızı ile yazmışsınız. Çok şekersiniz ya ne diyeyim sizin gibi taraftarlara ihtiyaç var (:
🙂
Bandana da çok yakışmış bu arada.
Herkese sevgi dolu günler…
KÜBRA
Çook uzun zaman olmuş uçurtma uçurmayalı.
Yazıyı görünce eskiler depreşiverdi 🙂
Ben yaşlanıyorum sanırım. 🙂
HÜSEYİN
🙂
AYŞEN
Uçurtmanın tedavisi mümkün ama Fenerbahçe’den endişem var iyileşme konusunda…
Uçurtmanın havada gelin gibi süzülmesini seyretmek çok güzel… Bence en zevkli yanı sonuna kadar ipi bırakıp sonunda ipi koparıp onun senin izini uzaklara taşıması…:-)
Olmaz mı?
AYTEKİN
Alıverse şu güzelim uçurtmalar içimizdeki karanlığı gökyüzüne. Bulutların arasında aydınlansa…
Rabbim yar ve yardımcınız olsun…
HAVVA
O gün Fenerbahçeli uçurtmaların uçmak istememesi normaldir… Çünkü; şampiyonluk kutlamaları, bir sürü masraf masraf, gerek yok bunlara…
Akıllı davrandık, şampiyon olmadık. Birinci olanla bizim gideceğimiz yer aynı nasılsa. 🙂
NİHAT AKTAN