Seyir Defteri – 27 Ağustos 2008 (Bostangüzeli)

 

Bostangüzeli

 

Nazilli’deki bir pazar tezgâhında; kenarda kalmış, küçük, sarı, kavun gibi bir meyve gördüm. “Bunlar nedir” dedim. “Acı kavun” dedi pazarcı. Sonra tuhaf bakışımı görüp “Koku kavunu. Yenmez ama aylarca kokar” diye ekledi… İki tane alıp arabaya koydum; kendimi kavun kamyonu sürüyor sandım!

 

 

 

Birini İstanbul’da sehpa üstünde bıraktım. Kenarından ezildiği için bozulmaya başlayanı yanıma aldım. Bir kâğıdın üstüne çıkarıp çekirdeklerini kuruttum. Çünkü satan adam bunu da tembihlemiş; “bahçen varsa ek, çıkar” demişti…

Gelibolu’ya giderken çekirdekleri de götürdüm. Bahçeye eksin diye nereden, nasıl aldığımı, ne kadar güzel koktuğunu anlattım. Ablam beni bahçenin aşağısına doğru götürüp sordu: “Bunlara benziyor muydu?” Eğilip baktım ki, evet benziyorlar. Daha ufak, iri bir şeftali kadardı bunlar. Renkleri de düz sarı değil; hardal üstüne (karpuzunkine benzer) tuğla rengi desenleri vardı. Birini tutup burnuma kaldırdım. “Buna ‘bostangüzeli’ derler, dedi ablam. Kendin kopar, hadi bir tane daha kopar…”

 

 

 “Şu anda masamda minicik bir kavun var. İsimlerinden biri ‘Bostangüzeli’ imiş. Yenmiyor ama mis gibi kokuyor. Gelibolu'dan getirmiştim” diye yazdım siteye. Eski dostlardan Sultan hanım bunu okuyunca; "bahsettiğiniz güzel kokulu minicik kavunun asıl adı ‘Şamama’dır. Çocukluğumdan bilirim ki, o koku gerçek kavunların hiç birinde bulunmaz sanki. Benim yerime de; yani çocukluğumun yerine de kokla lütfen. Gözlerim dolu dolu oldum şu an” diye duygularını belirtmiş!..

 

 

 Dünyanın yarısında yiyecek çok az. Avrupa’nınsa hemen her yerinde sebze ve meyveleri taneyle, sanki mücevher gibi satıyorlar…

Şimdi bu kavunları, sebzeleri, meyveleri niye yazdığımı anlamışsınızdır: Şükretmek için! Yenmeyen bir acı kavunun bile kaç çeşidi, kaç ismi var bizde ve kaç hatırası var…

Şükürler olsun.

 

 

 

.

1 Yorum

  1. Author

    (Sultan Hanımın ilk notu)

    Merhabalar Muammer Erkul.
    “Şu anda” yazınızda bahsettiğiniz güzel kokulu minicik kavunun asıl adı ŞAMAMA’dır. :-))
    Çocukluğumdan bilirim ki, o koku gerçek kavunların hiç birinde bulunmaz sanki…
    Benim yerime de; yani çocukluğumun yerine de kokla lütfen.
    Gözlerim dolu dolu oldum şuan!.. :-)))
    Neyse, ben de, beni etkileyen bu konularda bir şeyler yazmalıyım galiba?
    Size ve site dostlarımıza esenlikler diliyorum.
    Dualarımla, sevgilerimle selamlar saldım herbirinize…

    SULTAN YÜRÜK

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir