Her harf, yakıp kâğıdı, tek tek dökülür yere;
Eğer adını yazsam!..
Gözüne baksam; ateş akar içime…
Sokulsam; tenim kavrulur nefesinden, kururum susamış fidan gibi!..
…..
Aaah, dokunsam yârime; su toplar parmaklarım!..
Saçının her bir teli ateşlenmiş fitildir, bilirim; değdiğinde yüreğime yeer(i)yerinden oynatır!..
Eriyen bir kırmızı mumla mühürledin ağzımı;
Hapsoldu dilim!..
…..
Mahpus oldum, içinde…
Sordular; kim o?..
Düşündüm;
Ben kimim!..
Kimim ben?..
…..
Kibrit yanar, tükenir;
Yaktı, diye suçlarsın parmağının ucunu!..
Suçlu kim?..
Ve suç ne?..
Saçının bir teline dokunamam, ve bakamam yüzüne ve sokulamam nefesinin yayıldığı havaya…
Ateşin kararttığı bir kibrit çöpü gibi; yandıkça eğilirim, kıvrılırım, bükülürüm elinde…
..de, diyemem;
Mühürledin ağzımı!..
Hapsoldu dilim, açılmaz artık dudağım!..
Dokunsam tenine; su toplar parmaklarım!..
Sokulsam; kavrulurum!..
Baksam;
Ateş akar içime…
…..
Eğer adını yazsam…
Her harf, yakıp kâğıdı, dökülür tek tek yere!..
Stop
Muammer Erkul
15 Ekim 2010 Cuma
Abi sen benim yakan ateşimi cümlelere döküyorsun bir okadar daha yanıyorum.
Sen güzel insan itfaiye çağırsan iyi olacak:)
:(( Süpersiniz gerçekten de, yüreğinize sağlık.
Çok teşekkürler efendim, iyi ki varsiniz…
GÜL
Beş duyundan yoksun, sadece kalbinle sevmek, sevebilmek..
Yanmak bu olsa gerek..
NEŞE