Taa-tiiil!.. [15 Haziran 2003 Pazar]

Wvuu uf, etrafınıza bakar mısınız; her taraf gündem…
Demli bir çay koyun kendinize de; ‘dem’lersin gününüz!.. 

Tam, bir yazlık yazı girişi gibi oldu, değil mi?..
Sanki bir buçuk dönüm çimen, ve meyvelik, ve meşe ağaçları içine küçük bir evcik kurmaya çalışmak,,, yahut Kuzuluk İhlas Kaplıca Evleri’ne doğru yola çıkmak gibi…
Hayaller gerçek oluyor sonunda;
Kurduğu hayallerin neler olduğuna dikkat etmesi lazım yani insanın… 

Hayatımın en doğru kararlarından biriydi bu iş…
Teeey eski zamanlarda,,, kısa pantolonlarım yeni yeni kısa gelmeye başlamışken bacağıma; Mehmet Oruç abinin elindeki kağıtlara filan bir müddet baktıktan sonra;
-Senin yerin hangisi?.. Diye sordum. Önündeki ilk bloğu göstererek:
-Şurası dedi…
-Hah, dedim. Beni de aynı yere yaz, senin daireni istiyorum!..
-Neden, dedi?..
-Birincisi, sen iyi olmayanı seçmezsin, dedim… İkincisi de; ben seninle aynı zamanda orada olmamış olurum!..
Mantığa bakar mısınız?.. Ama, Mehmet Oruç abi bu, kolay mı; yanında, yakınında, hatta göz menzilinde “yaramazlık” yapmaya korkuyor insan!.. 

Ve çoook şeylerden pişman oldum… Bu pişmanlıklarımın kitabını bile yazabilirim (yazmam yazmaaam boşuna heveslenmeyin); ama, yolu olmayan, adı bilinmeyen, defalarca otobüs ve minibüs değiştirerek, sıcak altında saatlerce bekleyerek gidebildiğimiz o koca araziye anlamsız-anlamadan bakarak, hayvanların otladığı yerleri, hem de o zamanlar pek duyulmamış “devremülk” olarak (yani yılın iki haftalığına) satın almış olmaktan hiç pişman olmadım… Hiç!..
İlk zamanlarda benimle eğlenenler de sonradan gelip, orayı gördükten sonra kendileri için de birer tane devremülk edinmenin yolunu aradılar-buldular… Bu da benim için ikinci keyif…
Daha önce de yazmıştım, ve çok söylemiştim…
Akyazı’ya bağlı Kuzuluk diye bir yer bir zamanlar neredeyse “yok” idi. Dolmadan kalkmayan minibüsler çıkardı öksüre tıksıra; gördüm bunu ben kendi gözlerimle… Şimdi ise, kaplıca evlerinin önünden şehirlerarası lüks otobüsler kalkıyor, tarife saatlerinde… Çevredeki değişim, inanılmaz! 

Neler yazacaktım bugün, ama “Kuzuluk” deyince çenesi düşüyor insanın. Burada kesmem, ve yola çıkmam lazım… Çünkü Murat’lar dün gitti, ve sanırım şimdi (Ak-Pak’ın sahibi) Yusuf abi ile fakîrin yeni çıkacak olan kitabının kritiğini yapıyorlardır, şelalenin yanında, seriiin serin ve derin derin…
…..
Unutmayın ki sonunda, hayal ettiklerini karşısında görüyor insan.
O yüzden, nelere kavuşmayı hayal ettiğinizi tekrar tekrar gözden geçirin!..
Hadi, bana başbaş!..

Stop
Muammer Erkul
15 Haziran 2003 Pazar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir