Talebe; talip, talep eden, öğrenmeyi isteyen, öğrenci demektir…
Öğretmenin “şekline” bakan, anlattığı sözcüklerin ardını görebilir mi?..
Telefonunun şarjı bitmiş, alarm veriyor… Diyor ki: “Bitmek üzereyim, doldur beni. Az sonra bir işe yaramaz olacağım…” Bakıyorsun ki; evet, sıfırı göstermek üzere enerji…
Soruyorsun veya arayıp buluyorsun şarj aletini. İşte orda… Hem de prize takılı… Ve aldığı enerjiyi, kendisine uyan cihazlara zararsız ve kullanılabilir halde aktarmak için hazır bekliyor! Sense oraya kadar götürüyorsun telefonunu ve yakınına bırakıp geri dönüyorsun!..
Bu, hangi akla sığar?..
Şarj olmadığında telefonun, hata sende midir yoksa başkasında mı?..
İyi düşünmek lazım; yazılar göz için mi yazılır, dudak için mi yazılır, dil için mi?.. Öyleyse neden yazılar gözle okunur, dudakla, dille okunur?
Yazılar gönül için yazılır!
Anlamak lazım; sözler kulağa mı gider, beyne mi gider, yüreğe mi?..
Kalbe gitmeyen söz yarı yolda kalır!
Şimdi diyor ki biri:
“Bakalım ne söyleyecek?.. Göreceğiz, seviyesi ne?.. Acaba benim bildiklerimin neresine kadar öğrenmiş, anlayacağız!..”
…..
Malın var, makamın var, unvanın var. Fakat yolcusun. Bir şehre geliyorsun. Ve gidicisin…
Bense o şehrin en sümüklü çocuğuyum. Toza toprağa bulaşığım… Yolun kenarına oturmuş, kendi halinde; hani üstüne bassan bir kıymeti olduğunu ummadığından çekip gideceğin cinsten…
Fakat ben, bu şehrin çocuğuyum!
Sense, ey gurur dağı; çatlamak üzeresin! Birine sormak zorundasın helânın bile yerini. Hatta yine kibrinden; en basit olandan ve en hakir görülenden öğrenmek durumundasın yolu, yönü, mekânı!..
Sen, her şeyi bilsen de bir şeyi bilmiyor olabilirsin…
Ben hiçbir şey bilmesem de bir şeyi biliyor olabilirim…
Bildiğimi sana söylediğim içinse; ne ben büyürüm, ne sen küçülürsün!
Hadi gel, kendi kendine işkence etme… Yolcu yolunda gerek; sor ve yürü! Fakat anlamak için sor, öğrenmek için dinle. Çünkü “öğretene” bakan kişi, sözlerin arkasını göremez!
…..
İçini açmadıkça, kabını ters tuttukça; ha çeşme akmııış, ha akmamış. Senin için farkı olur mu?..
Stop
Muammer Erkul
05 Mayıs 2006 Cuma