(Dünden devam)
Abartmakta üstümüze yok dedim ya, görüyorsunuz işte… Çizgi filmler ile öğle haberlerinin arasında, canının istediği dakikada, yerli veya yabancı canının istediği kanalı aç; karşında, diğer kanaldakini aratmayacak bir şişman…
Sanki aşçının göbek çevresi ne kadar genişse yaptığı yemek o kadar lezzetli olacak!..
…..
HATTA BUNLARDAN BİRİ O KADAR ŞİŞMAN Kİ, ADAMIN YARISI DİĞER KANALA TAŞIYOR…
…..
Yan kanaldaki, hani şu rengarenk giyinen şarışın kız da sıkışmış bir kenara, kendi programını yapmaya çalışıyor…
…..
(Böyle olduğunu uzun süre anlayamamıştım. Ekranımda bir bozukluk var diye çağırdığım tamirci söyledi.)
İyi ki, o sarışın çıtırdak zayıf da fazla yer kaplamıyor. Yoksa o da diğer kanala taşacak ve ordakileri sıkıştıracaktı…
Değil mi?..
Şimdi kadınlar da duyacak ama, napalım; erkekler kendi aralarında hep kadınların nasıl beceriksiz olduklarından ve nasıl bir işe yaramadıklarından falan bahsedip dururlar…
Ehliyetlerin yani sürücü belgelerinin % 30’u kadınlarda olduğu halde kazaların % 70’ini onlar yaparmış, derler…
Kadınların hemen hemen tamamı hem merdivenden iner, hem de aynı anda sakız çiğner, ıslık çalar bir de balon şişirebilir…
Tabii isterlerse!
(Şimdiki satırlarım bir tarihî belge niteliğindedir ve bilumum cinsiyettekiler tarafından da itina-i muhafazası elzemdir.)
…..
– Ayyh, şekerim… Misafirlerim şimdi gitti de bütün gün bendeydiler canım çıktı, hiç yemek yapamadım… Hadi şurdan bikaç lahmacunla iki ayran kap da gel!..
…..
Ne demiştik?..
Erkekler, bu hususiyetleri devam ettiği müddetçe iki şeyden vazgeçemezler ki, bunlardan da ilk sırayı YEMEK alır… Ve; ikincisinin mevcudiyeti de YEMEK KONUSUNDAKİ SULHE bağlıdır!..
O zaman?..
O zaman yapılacak tek şey kalır ki; kebapçıyı, dönerciyi ve lahmacuncuyu maaşına ortak etmek!..
Bilmem anlatabiliyor muyum?..
Birlikte gülüşüp kadınları çekiştiren… Ama bu durumları ufukta ilk dişi görünmesiyle nihayete eren erkeklere kıyasla kadınların ne kadar akıllı olduklarını, yüzyıllardan beri nasıl ortak stratejiyle; tek ses, tek nefes gibi hareket edebildiklerini… Bu durumu da kesinlikle erkeklere belli etmediklerini düşünün şimdi…
…..
Erkek beyler; kadınlar bu kadar işe yaramaz olsaydılar, sizin beceremediğiniz bunca yemeği nasıl becerebilirlerdi?..
Erkek beyler; sizler madem bunca zeki ve akıllısınız da beğenmediğiniz kadınların bile beğenmediği kadar kaabiliyet ve zeka fukarası cahil kadınların dahi yapabildiği iki kap yemeği niye beceremiyorsunuz?..
Cevap?..
(Beni muhafazaya memur olursanız söylerim…)
…..
Erkek beyler, kullanılıyorsunuz!..
Hem de yüzyıllardan beri ve acayip biçimde kullanılıyorsunuz!..
Çünkü yemek pişirmek bu yazıyı okumaktan bile kolaydır ve şimdi size tarif edeceğim yemekleri kreşlerdeki kız çocuklar bile öğrenip yapmaktadır…
ÇORBA:
Çorba paketini boşalttığın tencerenin içine beş bardak su dök ve kaynayıncaya kadar karıştır. Altını kıs ve on dakika sonra tabağına doldurup ye…
(Tencerenin altındaki ocağı tabii ki kapat artık, azıcık da inisiyatif kullanacaksın yani…)
…..
YEMEK:
İki kaşık yağda, doğradığın iki soğanı sararıncaya kadar (sen değil koçum soğanlar sararacak, yani diriliği ve beyazlığı gidecek) karıştır. Yarım çorba kaşığı salça veya bir kaç tane domates ilave edip biraz daha karıştır. Üstüne doğranmış fasulyeleri (veya patates, kabak, patlıcan vs. yahut hepsinden biraz koy türlü olsun) koy ve örtülünceye kadar da sıcak su ekle. Ağzını yakmadan tadına bak, yiyebildiğin zaman söndür.
…..
MAKARNA:
Her paketin arkasında yazıyor be adamım, bak da yap iştee… Suyu kaynat, bir kaşık tuz ile makarnayı doldur içine on-onbeş dakika sonra suyunu süz ve ye…
…..
Vay saf vay!.. Ekmeği, yufkayı hazır alıyorlar yıllardır… Bulgurdu tarhanaydı hiiç yapan kalmadı artık… Türk filmlerinde gördüğün şeyleri niye gerçek sanıyorsun ki?
…..
SALATA’yı da mı merak ediyorsun?..
Ne bulduysan doğra, üstüne biraz yağ dök ve yarım limon sık.
Hepsi bu kadar!.. İnan ki!.. Gerçekten!.. İşte bu kadar kolay…
Biliyorum ki gözlerin 56 model chevrolet (şevrole) gibi açıldı şimdi… Ama bütün bunlar gerçek ve hemen hemen her gerçek gibi bu gerçek de biraz acı, değil mi?..
Bir gerçek daha sana…
Olmuşken tam olsun, ölecekse şimdi ölsün!..
…..
SORU:
Mangalı kim yakar?..
Balığı, köfteleri veya kebabı kim pişirir?..
Söylesene… Sen, değil mi?..
Evet… Bütün mangalları erkekler yakar, erkekler yeller, erkekler pişirir mangalın üstündeki yiyecekleri…
Ucundan tadına bakan hanımlar, iyi de kötü de pişirseniz mutlaka sizi alkışlar…
Niye acaba?..
…..
Çünkü en zor ve tek zor pişen yemek budur da ondan…
…..
Ama sen, yüzyıllardan beri kandırılan bir cinsin temsilcisi olarak;
“Aslan kocacııım, ne güzel de mangal yaparmış!..” dolduruşlarını yutar, bir de bunun en KOLAY pişen yemek olduğunu sanırsın.
Değil mi?..
Zavallı erkek kardeşlerim… “Vazgeçilmezlerinden birinin yemek olduğu, diğerinin de bundaki sulhe bağlı olduğu” bahtsızlarım benim!..
Ufukta ilk kadın görünene kadar; kadınların ne kadar beceriksiz olduğuna dair hikayeler uyduran, biribirine anlatıp anlatıp gülüşen… Ardından da o kadın için biribirini yiyen “akıllı” kardeşlerim benim!..
Başka?.. Var mı başka sorunuz?
Bu kadar mı?..
İyi!..
…..
Bana bakın, sakın bu akşam evde hır çıkarmaya, hanımı dövmeye falan kalkmayın…
En azından bu akşam denemeyin bunu…
…Ki, ‘Kadirizm’i salladıkları gibi ‘Muammerizm’i de çökertmeye çalışmasın bazı mihraklar!..
Stop
Muammer Erkul
22 Eylül 2000 Cuma