Ağustos böceği ve karınca [06 Haziran 2004 Pazar]

Sen, ağustos böceğimdin;
Yıllardır içimde şarkılar söyleyen…
Ve ben, her ‘ağustos’u sen bilirdim… Seni bekler gibi gözlerdim ‘ağustos’u, ve ‘ağustos’u gözler gibi seni beklerdim…
Sonunda, sen olur gelirdi ağustos; veya sen, ağustos olur da gelirdin!..
İşte içim o zaman, dolardı şarkılarınla…

Sen gelince, ben; küçücük bir karınca gibi hissederdim kendimi.
Durabilseydim yanında, ve dalabilseydim yüzüne, ve dinleyebilseydim şarkılarını eğer kaptırarak kendimi rüzgârına;
Dürtüklerdi beni, yanımdan geçen diğerleri…

Evet ben, küçük bir karınca gibi hissederdim kendimi;
Ama tedirgin…
Çünkü başak başak dolaşıp, ümit taneleri taşıyordum yuvama; dolmayacağını bilerek koca deliğin!..

Ben, avuçlarından ve tanelerinden başka şeyi olmayan bir küçük karınca gibiyken, acaba sana ne ikram etseydim az gelmezdi ve hakaret olmazdı, diye düşünüyordum; başımı döndürdükçe kelimelerin?..
Ama duramıyordum; çünkü önümde ve ardımda birileri vardı…
Duramıyordum; sırtımda tanelerimle…

Bir gün baktım, ve şaşkına döndüm…
Hilalin içindeki yuvarlak gibi belirgindin aslında, ama o zamana kadar fark edememiştim seni…
Çünkü insan; önce zihnindekini görüyor, sonra karşısındakini!..
Fakat gerçekti bu. Ve gerçeğin,,, acıtıcıydı. Aylardan şubattı, ve donuyordu döküldükçe gözyaşlarım…
Kızmam mı gerekiyordu kendime; çoğunu göremediğim için, yoksa bari bu kadarını gördüğüm için sevinsem mi, bilemiyordum…
Gülün dikeni vardı, akrebinse kuyruğu…
İğnem, kendi ensemi kolluyordu!..

Gücüm tükenmişti. Yumruk sallayamıyordum. Gardım düşmüştü, nakavt olmak üzereydim ilk darbede…
…..
Anlından vurulmak mı daha zor, yoksa kalbinden vurulmak mı?..
Anlından vuran mı daha suçlu;
Yoksa, kalbinden vurulduğun mu?..

Sen…
Bana bir mektup yazsan; bunları yazardın, değil mi?..
Fakat, bilmediğin bir şey var:
Ağustos böcekleri;
Eylülden temmuza kadar susuyor…
Yani bir kere söylemek için, on bir kere sabretmek gerekiyor!..

…….

Yabancısı olmadığınız iki dosttan, birer hikâye kitabı…
İPEK HAYALLER Fatma Pekşen’den…
Ve ANNEM YILDIZLARI SAYAMAZ ise Ahmet Mahir Pekşen’den…
YUSUF YÜZLÜ YÜREKLER ise yeni kalem Hacer Elmacı’dan…
Üçü de Nesil’den çıktı…

Stop
Muammer Erkul
06 Haziran 2004 Pazar

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir