Ceylan pınarı!.. [25 Mayıs 2008 Pazar]

Ben…
Bir zamanlar…
Seni görürdüm gözlerimde…
Ben… Bir zamanlar, severdim aynaları…
Su içen bir ceylan gibi yüzüme sokulup, bakardım kendi gözlerime…
Sen, benim gözlerimden; bana bakardın!..

Ben, bir zamanlar seni görürdüm gözlerimde…
Bir “aaahh” desem, buharlanırdı yüzü göllerin!..
…..
Şimdi is sarıyor kırılmış aynaları, her âhımda; tütüyor içim…
Tütüyor içim!..

Ben… Ben bir zamanlar seni görürdüm gözlerimde… Ben; sen gibi bakar,,, sen gibi güler,, ve sen gibi, severdim…
Sen gibi!..

Aynalar bana benzemezdi içimde sen varken;
Hani, toprak yolun bir adımlık çukurunda birikmiş suya benzemediği gibi gökyüzünün!..
Aynalar bana benzemezdi içimde sen varken;
Hani ben, parıldarken…
Hani ışıl ışılken; elektrik verilmiş ampulleri gibi, kristal avizelerin…

Ben, bir zamanlar…
Seni seyrederdim, su içtiğim göllerde seenn sanıp, aksimi!..
Ben, bir zamanlar; senn kokan nefesimden buharlanmış göllerin yüzüne yazardım adını, parmağımla!..

Ben, bir zamanlar; severdim seyretmeyi, aynaları…
Hani içimde sen varken… Hani, seni sızdırırken dışıma… Hani, seni yansıtırken; bilsem de sığmayacağını gökyüzünün, yüzüme!..
Ben, bir zamanlar severdim aynaları…
Ben, bir zamanlar severdim;
Sevilirken!..

Ceylanlar sokulur da pınar başına…
Kimse bilmeez;
Pınarların suyuyla mı doyar ceylanlar, yoksa ceylanların gözünden mi dolar pınarlar!..
 

Stop
Muammer Erkul
25 Mayıs 2008 Pazar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir