Bekledim!..
Ben büyüdükçe, özlemim küçülüp azalacak sanmıştım!
Büyüdüm…
Meğer büyüdükçe büyür ve azalmaz, içimde azarmış özlemin…
Azaldım…
Her şeyim azaldı, nem varsa tükendi, eridi, gitti ve sadece, içimdeki özlemek kaldı!
Sanki artık sadece “özlemek” biliyorum; konuşmak bilmiyorum, susmak bilmiyorum, bakmak bilmiyorum ve baksam görmüyorum zaten…
Acıkmak, susamak; uyumak, uyanmak; kelebek kovalamak bilmiyorum…
Savrulan gökkuşağımın çözülen iplerini bir araya toplamak bilmiyorum!
Sadece özlemek biliyor, özlemek içiyor, özlemek soluyorum; etim, kemiğim, saçım, kirpiğim, dudağım özlem kokuyor; ve en çok da bakışlarım…
Özlem olmak neye benziyor?
Ben, yok’um…
Sen bile yoksun özlemin kadar! Senden bile çok seni özlediğimi hisseder oldum…
Özlemeden sadece sen olsan, ne olur? Bi de sadece sen olsan, ne olur; sadece seni duysam ve özlemin çınlamasa kulaklarımda…
Özlemin çığlık atmasa!
Bi de sadece sen olsan… İçiiim ahh, böyle kurumuş olmasa özlemekten;
..ve doysam…
Bekledim!
Ben büyürüm de bir gün; özlemin küçülür biter, dedim…
Bitmedi!
Ve yine anladım ki; olmayışın bile var oluşunun delili!
Muammer Erkul
27 Mayıs 2010 Perşembe
Muammer Abi;
Sağol…
Harika bir yazı… Özlem bu kadar içten,, bu kadar sıcak ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.
Ama ben son cümleye takıldım!
”Ve yine anladım ki; olmayışın bile var oluşunun delili!”
Bu, insanoğluna duyulan bir özlemse; varsa vardır, yoksa yok… Olmayışı varlığının delili olamaz. Olmamış birşeye var denemez. Dediğim zamanlar oldu :)) ama tecrübelerim olmayacağını ispatladı…
Özlemek; içimdeki kor ateşi körüklemek… Özlemek; her seferinde bendeki seni tazelemek… Özlemek; varlığını, varlığımı hissetmek… Özlemek; özlemeye değer birşeyin olduğuna şükretmek…
Hangi uzaklara baktığında gördüğün uzak değildir ya,
Kimi özlediğinden çok neden özlediğin önemlidir
Hani tutsan çıkarsan yüreğini de baksan içine
Neyi aradığın değil neden aradığın önemlidir ya,
İşte öyle özlemek bizimkisi, özlettik mi kendimizi yoksa özlemez mi kimse bizi bilinmez ama ben özledim seni.
Eline, yüreğine sağlık…
Ali Kaya / Fildişisahili, Afrika
Bazen en uzak bir köyde kalan çocukluğumu özlerim. Derim bu da benim özlemim… Özlemek, sevmektenmiş; bunu yalnız kaldığım zamanlardaki halimden anlıyorum. Çocukluğumdaki gibi yalnız vakit geçiremiyorum…
Hocam siz var olun, unutmadan-özleniyorsunuz 🙂
Çok etkilendim. Ellerinize, yüreğinize sağlık.
Ve yine anladım ki; olmayışın bile var oluşunun delili!
Ama yokluğu kucaklamak gibi………..
Hiçkimse “özlemi kadar yok” belki de…
Özlemle / özlemekle gönülde büyüyor özlenen ve aslında özleyen büyüyor bu arada…
Özlemek güzel 🙂
Özlenmeye değer ve özlendikçe özleyeni büyüten güzelleri özleyebilmek güzel…
Bu duyguları tattıran bu yazı ise, elbette çok güzel!
Özlenmeye değer güzellerle nice hakiki vuslatlara…
Senden bile çok seni özlediğimi hisseder oldum…
Ne zordur bu duyguyu yaşamak Allahıımm:(
Gönlünüze sağlık…
“Ben, yok’um…
Sen bile yoksun özlemin kadar! Senden bile çok seni özlediğimi hisseder oldum…
Özlemeden sadece sen olsan, ne olur? Bi de sadece sen olsan, ne olur; sadece seni duysam ve özlemin çınlamasa kulaklarımda…
Özlemin çığlık atmasa!”
Üstüne ne söylenebilir ki?
Çok güzeldi Muammer abi 🙂
Yanık izidir bu özlemekler…
Zordur…
Nefesini keser…
Dizlerinin dermanını, gözlerinin ferini emer…
Gökkuşağının renklerini birarada tutmak da ne demek?
Artık bi tek renk vardır gökyüzüne baktığında görebildiğin…
Kurşuni…
Azaldım…
Her şeyim azaldı, nem varsa tükendi, eridi, gitti ve sadece, içimdeki özlemek kaldı!
Sanki artık sadece “özlemek” biliyorum; konuşmak bilmiyorum, susmak bilmiyorum, bakmak bilmiyorum ve baksam görmüyorum zaten.
…
Yüreğinize sağlık
Özlemek güzel…
Özlenmek daha da güzel. 🙂
Tek kelime son derece güzel açıklar galiba: “Mükemmel”.
Özlemek, özlenmediğini bilerek Özlemek…
…nefes gidecek, özlemin kalacak.
Böyle kuş’lu yazılarının kuşları yazıdan önce gelip içimizi gıdıklıyor desem, inanır mısın?
YAZINIZI ÇOK BEĞENDİM DUYGULARIMA TERCÜMAN OLDU DİYEBİLİRİM KALEMİNİZE YÜREĞİNİZE SAĞLIK
Bekledim!..
Ben büyüdükçe, özlemim küçülüp azalacak sanmıştım!
Büyüdüm ve büyüdükçe öğrendim ki öğrenecek çok şey var…
Hepsinde aynısın Muammer Erkul hepsinde bir, hepsinde gerçek…
Kurşun sıkmaya lüzum yok ki, şu yazıyı gönder; vurulur zaten!..
Nerede olursan ol “özlemek”… Ah ayni!
Öyle bir günde böyle bir yazi, tesekkürler kiymetli abicigim…
“Ben de seni çok özledim…”
Hani böyle deriz ya; özlemenin uzaklıkla ilişkisi nedir usta!? Şimdi kardeşi Yusuf Kaya ile konuşurken Afrika’nın gıdısında, Fildişisahili’nde bulunan Ali Kaya’yı çok özlediğimizi farketmemiz mesafeden dolayı mıdır, yoksa hala kulaklarımda çınlayan ‘naber be şopar’ cümlesinden midir!?
Tamam şık cümleler kuruyoruz da; kana kana içersek mi biter özlem, yoksa ‘aşk’ gibi dipsiz midir yaşadıkça güzelleşen’?
Bi de sadece sen olsan…
İçiiim ahh, böyle kurumuş olmasa özlemekten;
ve doysam…
Bekledim!
Ben büyürüm de bir gün; özlemin küçülür biter, dedim…
Bitmedi!
Ve yine anladım ki; olmayışın bile var oluşunun delili!
Her şeyden mahrum kaldığımız şu dünyada, acıda olsa derinlemesine özlemek yine de güzeldir…
Ama ne kadar özledim yada özleyeceğim bilmiyorum…
Belkide hiç…
HÜLYA KOÇALAN