İlginç notlar…
Daha Kardak’a bulaşan pis kokuları silinmeden, bir de Eşekadası kaşıntısı tuttu Yunanlılar’ı.
Ve aynı günlerde de kahvehanelerle ceviz gölgelerinde “İnönü muhabbeti” alevleniverdi.
Dikkat ediyorum; ne zaman şu Onikiada mevzuu açılsa İsmet Paşa’nın adı da zikrediliyor.
Merak ettim ve araştırdım paşayı… Çok ilginç notlar da buldum ve hayretler içinde kaldım.
Türkiye Gazetesi, Yeni Rehber Ansiklopedisi, 10. cilt, sayfa 180-181’de diyor ki:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci Cumhurbaşkanı. 1884 İzmir doğumlu olup, 1973’te Ankara’da öldü. Babası Bitlisli Kürümanoğulları ailesinden Reşit Bey annesi Cevriye hanımdır. İlk ve orta tahsilini Sivas’ta yaptıktan sonra İstanbul topçu Lisesi’ne gitti…
1906’da Erkân-ı Harbiye yüzbaşısı rütbesiyle Edirne’ye tayin edildi. Burada siyasî bazı faaliyetlerinden dolayı ihtar verildi.
1907’de, gizli olarak kurulan ve pâdişah aleyhine faaliyetlerde bulunan İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne girdi.
Balkan Harbi esnâsında (1913) Çatalca’ya tayin edildi. Harekât Şubesinde vazifelendirilen Binbaşı İsmet, rahatsızlığını ileri sürerek Avrupa seyahatine çıktı. 1914’te Birinci Dünya Harbi öncesinde Avrupa karışınca da İstanbul’a döndü.
…1939’da başlayan İkinci Dünya Harbi (1939-1945) yıllarında takip ettiği harp ekonomisinde birçok aksaklıklar ortaya çıktı. Enflasyon, gıda maddeleri sıkıntısı, karneli hayat ve fiyatların aşırı yükselmesi harp yıllarının unutulmaz hatırası ve icraatı oldu. Ayrıca bu yıllarda yapılan varlık ve yol vergisi uygulaması, halkı ağır geçim sıkıntıları ile başbaşa bıraktı.
…1954 ve 1957 seçimlerinden de mağlubiyetle çıkınca politikasını sertleştirdi ve ülkedeki siyasî gerilimi hızlandırdı. Aydınların yanısıra talebe ve orduyu da siyasetin içine çekti. Neticede 27 Mayıs ihtilali meydana geldi…”
Milliyet Gazetesi, Büyük Larousse, cilt 17, sayfa 8848’de ise tarihî açıdan ve jeolojik açıdan Onikiada’nın Türkiye’nin nasıl “uzantısı” olduğu yazılı…
…İkinci Dünya Savaşı sırasında İtalya’nın Yunanistan’a saldırması, daha sonra adalardan çekilen İtalyan birliklerinin yerini Alman kuvvetlerinin alması, Onikiada konusunu yeniden siyaset sahnesine çıkardı.
Almanlar adaları boşaltırken, Türkiye’ye yaptıkları adaları işgal etme önerisi İnönü tarafından reddedildi… Oniki ada İngiliz kuvvetlerince işgal edildi (1945)… Ve ardından Yunanistan’a verildi… Türkiye ile Yunanistan arasında sürekli bir anlaşmazlık konusu olarak kaldı.”
Köprülerin altından çook sular geçti. Biliyorum ki artık insanların çoğu, (Menderes’i eline geçirse gene asacak olduğunu söyleyenler hariç!.. Ki bunlardan biri de 95-96 kışında Bağdat Caddesi’ndeki evinde oturup konuştuğum, Menderes’in asılması için rey vermiş ve zamanın Orman Bakanı İlyas Seçkin idi… Şimdi öbür dünyada hesaplaşıyorlardır.) kavgadan-çekişmeden yana değil…
Liderler değişti veya öyle söylüyorlar!
Partiler de değişti, hatta bahsi geçen CHP, şimdi Meclis’te bile değil…
Karıştırdım ansiklopedileri ve bir şeyler buldum işte
Umarım kafanızı karıştırmamışımdır!
—————————————————
Öğrendim ki
Kimseyi, sizi sevmeye zorlayamazsınız.
Kendinizi; “sevilecek insan” yapabilirsiniz, gerisini karşı tarafa bırakırsınız.
Stop
Muammer Erkul
03 Haziran 1999 Perşembe